Arapça ve Moğolça yazılı Cacabey Medresesi Vakfiyesi Türkçeye çevriliyor

Selçuklular döneminin önemli devlet adamlarından Nurettin Cacabey tarafından Kırşehir'e yaptırılan Cacabey Medresesi'nin vakfıye bilgilerini içeren kitap, Türkçe'ye çevrilmeye başlandı. Orjinali Arapça ve Moğolca olan vakfiyenin Türkçeleştirilmesinde,...

Google Haberlere Abone ol
Arapça ve Moğolça yazılı Cacabey Medresesi Vakfiyesi Türkçeye çevriliyor

Selçuklular döneminin önemli devlet adamlarından Nurettin Cacabey tarafından Kırşehir'e yaptırılan Cacabey Medresesi'nin vakfıye bilgilerini içeren kitap, Türkçe'ye çevrilmeye başlandı. Orjinali Arapça ve Moğolca olan vakfiyenin Türkçeleştirilmesinde, resmiyette kabul edilmeyen eski Türkçe bir çeviri de sadeleştirilerek aslıyla karşılaştırılıyor.

Yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak yeri olan Cacabey Medresesi'nin, Kırşehir'de 15 yıl valilik yapmış devlet adamı Nurettin Cacabey tarafından yaptırıldığı biliniyor. 1272 yılında yapılan Cacabey Medresesi ile ilgili vakfiyenin orjinali Arapça ve Moğolca yazılı. Vakfıye ile ilgili çalışma başlattıklarını açıklayan Kırşehir Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Faruk Şahin, 3 aylık süreçte bazı bölümlerin çevirisinin yapıldığını bildirdi. İçinde türbe bulunan ve halen cami olarak hizmet veren Cacabey Medresesi ile ilgili vakfiye çevirisinin 2-3 yıl sürebileceğini belirten Şahin, Cacabey'in şu ifadeleri kullandığını belirtti: "İnsanın başına gelen her şey kendi yaşantısı ve yaptıklarından dolayıdır. Bu da insanın yaşamının kötülüklerindendir. Yine insan seraba dalan biri gibi boş ümitler peşinde koşarsa, sonunda toprağa kavuşmaktan başka çaresi kalmaz.”

Vakfiye'de Peygamber Efendimiz'in hadis-i şerifleri ve ayeti kerimelerin de yazılı olduğunu ifade eden Şahin, Cacabey’in kendi rızası ile bu mal ve mülkleri vakfettiğinin vurgulandığını dile getirdi. Şahin, “Melik ve sultanların amacı iyiliği yaymaktır. Vakfın amacı Hakk'a yaklaşmak ve O'nun rızasını dileyerek ilim öğrenmek için yapılan medresenin yaşatılmasıdır." dedi.

CACABEY'İN VAKFİYE İLE İLGİLİ BEDDUASI

Vakıf şartları ve kuruluş amacının değiştirilmesi, üzerine çalışmalar yapan ve yapmak isteyen kişilere karşı beddua da bulunan Vakfiye'de, "Cenab-ı Hak ve Ahiret gününe iman eden bir kimseye, bu vakfı değiştirmek ve şartlarından birini dahi değiştirmesi helal olmaz. Her kim vakfı veya şartlarından birini değiştirir veya değiştirmesine yardım eder, şüphesiz Allah'ın gazabına uğramış olup, gidilecek yerlerin en fenası olan Cehennem ona mekan olur. Allah'ın meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. Zalimlere, özürlerinin mazeretlerinin fayda vermediği ve onlar için lanet ve kötü bir günde Allah onu hesaba çekip cezasını ağır ve çaresiz bıraksın. Cenab-ı Hakk'ın azabı ve cezası bunu yapanın üzerine olsun. Ve Allah onun ne farz ibadetini, ne de nafilesini, ne orucunu, ne namazını, ne zekatını, ne de haccını kabul etmesin. Bütün bunları işittikten sonra her kim vakfı değiştirirse, günahı ancak onu değiştirenedir." ifadeleri bulunuyor.

CİHAN

Yorumlar