ANGEF: Gençler sorun olarak değil kaynak olarak görülmeli

Anadolu Gençlik Federasyonu (ANGEF) Genel Başkanı Mesut Karaağaç, Türkiye’de genç nüfusun sorun olarak görüldüğünü belirterek, “Gençlerin siyaset kurumuna güvenmeleri ve demokrasiye katkıda bulunmalarını sağlamak için gençleri sorun olarak değil kaynak olarak üreten olarak görmemiz gerekir.” dedi.

Mesut Karaağaç, yaptığı yazılı açıklamada, siyasilerin gençliğe bakış açısının değişmesi gerektiğine işaret ederek, “29 yaş ortalamasına sahip genç nüfusa sahibiz, kimi zaman bu durumu övünerek söylüyoruz fakat siyasetçilerimizin söylemlerinden anlaşılıyor ki bu genç nüfus, nüfuzlu kişileri korkutuyor, bu hissiyatın sonucunda da gençler sorun olarak görülüyor. Fakat gençliğini sorun olarak görmek, gençliği ötekileştirmek ve bir kalıp içine sokmak yerine genç nüfusumuzu değerlendirilebilecek bir kaynak olarak görmemiz hem ülkemizin geleceği açısından hem de gençlerin demokrasiye katılımı açısından büyük bir katma değer sağlayacaktır.” değerlendirmesini yaptı.

“GENÇLERİMİZ DEPOLİTİZASYON SÜRECİ YAŞIYOR”

Gençliğin siyasal katılımının 1980’den günümüze değin daralan bir seyir izlediğini dile getiren Mesut Karaağaç, şöyle devam etti: “Ülkemizde maalesef gençler büyük bir depolitizasyon süreci yaşamaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; gençlerin çok büyük bir bölümü siyaset kurumuna güvenmemekte; bir siyasi partiye üye olmamakta ve siyasi faaliyetlere katılmamaktadır. Gençlerin gerçekleştirdikleri en önemli siyasal katılım faaliyeti seçimlerde oy vermekten ibarettir. Esasında bu siyasal davranış bile olabildiğince düşük seviyede gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalarda, gençlerin ancak yaklaşık yüzde 60’ının seçimlerde bir siyasi partiye oy verdikleri görülmektedir. Gençlerin siyaset kurumuna güvenmeleri ve demokrasiye katkıda bulunmalarını sağlamak için gençleri sorun olarak değil kaynak olarak üreten olarak görmemiz gerekir.”

ATATÜRK’ÜN GENÇLİK KONUŞMASINI HATIRLATTI

Karaağaç, gençlere güvenilmesi gerektiğinin altını çizerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün 8 Nisan 1932’de Gençlik Konferansı münasebeti ile yaptığı şu konuşmasını aktardı: “Gençler, ihtiyarlar istisnasız size dayanır, size inanır. İnsan, nefsinin bekası kadar neslinin bekasına da azimlidir. Biz, gideceğiz... Hepimiz, daha da ihtiyarlayacağız. Belki bazılarımızın içine ihtiyarlık zamanında yeni ihtiraslar dolacak. Ama bilin ki, her şey gençliğindir. Benim yerimi dolduracak olan bir genç gelecektir. Onun kim olduğunu beyhude aranızda aramayın. Belki o, bugün hiç kimsenin ummadığı mütevazı bir köşede kendisini, bir yükseliş bayrağını devam ettirmeye hazırlıyor. Elbette hepimiz, o meçhul kimseyi arasında saklayan gençliğe inanıyoruz.” CİHAN