Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru sayısı 10 bini geçti

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Dr. Alparslan Altan, kendilerine yapılan bireysel başvuru sayısının 10 bini geçtiğini söyledi. Bunlar sayesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne Türkiye’den giden başvuru sayısında önemli ölçüde azalma olduğunu vurgulayan Altan, bireysel başvuru yolunun etkili şekilde kullanılması halinde çok önemli gelişmeler olacağını kaydetti. Altan, “Türkiye önceleri 1. ve 2. sıralarda olurken bu sene itibariyle 4. veya 5. sıraya gerileme durumu söz konusu. Bu, Türkiye ve insan haklarının korunması açısından önemli bir gelişme.” dedi.

Eskişehir ve Ankara baroları tarafından, "Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru" konulu bir sempozyum düzenlendi. Adliyenin konferans salonundaki sempozyumun konuşmacılarından Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Altan, gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

'BALBAY KONUSUNDA HASSAS OLMAK LAZIM'

Tutuklu Gazeteci Mustafa Balbay hakkındaki karara da değinen Dr. Altan, bu konuda hassas olunması gerektiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurularla ilgili bir açıklama yaptığını hatırlatarak, “Ama bu konuyla ilgili henüz gerekçe yayınlanmadı. Tabii aslında üzücü olan bir şey var, yani daha mahkeme kararı, gerekçesi bile yayınlanmamışken çok farklı yorumlar yapıldı. Bu konuda yorum yapmaması gerekenler de dahil yorumlar yaptı. Bu konuda çok hassas olmak lazım, yürüyen bir yargılama var. Anayasa Mahkemesi’nin kararı gerekçeli bir şekilde yayınlanıp ilgili mahkemesine gönderildiğinde, mahkeme bunu takdir edecektir.” şeklinde konuştu.

Bireysel başvuruların, özellikle ihlâl kararları verildikçe daha cazip hale geldiğini belirten Alparslan Altan, “Mesaj alındığında bununla ilgili başvurular daha da çoğalıyor. Şu anda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sayısı 10 bini geçti ve gittikçe de yoğunlaşıyor. Mahkeme de bu başvuruları mümkün olduğu kadar sağlıklı bir şekilde sonuçlandırmaya çalışıyor.” dedi. Bireysel başvuru usulünün sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli tedbirleri aldıklarını, şu anda bir sıkıntıları olmadığını ifade ederek, “Artık özellikle yaz aylarından sonra esasla ilgili kararlar vermeye başladık. Geldiğimiz aşama itibariyle sistem sağlıklı bir şekilde yürüyor.” diye konuştu. Anayasa'da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerinin ihlâl edildiğini düşünenlerin, iç hukuk yollarını tükettikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunması gerektiğinin belirten Altan, şöyle konuştu: “Bireysel başvuruların nasıl yapılacağı, hangi yöntemlerin izleneceği ve Anayasa Mahkemesi tarafından nasıl kabul edileceği konuları ayrıntılı olarak düzenlenmiş durumda. Mevzuatta ve uygulamada sıkıntı oluşturan konularla ilgili Anayasa Mahkemesi kararlar veriyor. Bu kararlarda da doğru uygulamanın nasıl yapılması gerektiği konusuyla ilgili gerekçelere yer veriyor. Bu hususlara dikkat ederek vatandaşlar, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir. Dolayısıyla kişiler, AİHM'ye gitmeyi düşünüyorlarsa öncelikle Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmak zorunda.”

Bireysel başvuru uygulamasının daha önce faaliyete geçmesiyle bu sonuçların daha erken alınabileceğini vurgulayan Başkan Vekili Altan, ancak bu konuda görüşlerin olgunlaşması, kamuoyunda tartışılması, kamuoyunun bu konuya hazırlanması konusunda bazı sıkıntılan olduğunu kaydetti: “Dolayısıyla geç de olsa böyle bir uygulamanın Türkiye’de başlamış olması çok önemli. Eğer Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu etkili bir şekilde kullanılırsa Türkiye’de çok önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum. Türkiye’de insan hakları bilincinin yerleşmesiyle herkesin, her kurumun bundan olumlu şekilde etkileneceğine inanıyorum. Dolayısıyla Türkiye'de insan hakları sorununun tartışılabilir olmaktan çıkarılması, ülkenin gelişmesi ve başka konuların ön plana çıkması açısından önemli.”

Taraf Gazetesi ve bazı gazeteciler hakkında yapılan suç duyurularıyla ilgili de konuşan Dr. Aplarslan Altan, “Yargıya intikal eden bir husus var. Bu konuda değerlendirmeleri yargı organları yapacak. Tabii medya özgürlüğü ve medya özgürlüğü kapsamında olmayan hususları yargı ayıracak. Bununla ilgili bir karar verecek. Bu konudaki takdiri ve değerlendirmeyi yargı makamlarının yapması gerekiyor.” dedi. CİHAN