Anayasa Mahkemesi'nden Twitter kararı: İfade özgürlüğü ihlal edildi
Anayasa Mahkemesi, Twitter'ın engellenmesiyle ilgili yapılan başvuruda, başvurucuların haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, Twitter'ın engellenmesiyle ilgili yapılan
başvuruda, başvurucuların haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Yüksek Mahkeme, "Başvurucuların Anayasa'nın 26. maddesinde güvence
altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine" hükmedildi.
Karar oy birliğiyle alındı.
Başvuruda, "Başvurucular kullanıcısı oldukları twitter.com isimli
internet sitesine erişimin engellenmesine dair Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı (TİB) işlemi nedeniyle Anayasa’nın 26., 27.,
40. ve 67. maddelerinin ihlal edildiğini ve anılan işleme karşı
etkili bir yargı yolu bulunmadığı" ileri sürülmüştü.
Yaman Akdeniz, Kerem Altıparmak ve Mustafa Sezgin Tanrıkulu, sosyal
paylaşım sitesi Twitter'ın kapatılmasıyla ilgili Anayasa
Mahkemesine başvurdu. Başvurucular, "TİB tarafından İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı ve bazı mahkemelerce verilen kararlara
istinaden koruma tedbiri uygulanarak twitter.com adresine erişimin
engellendiğini, TİB’in bu işlemine dayanak olarak gösterdiği
mahkeme kararlarının twitter.com isimli siteye erişimin tamamen
engellenmesine yönelik olmadığını, bu uygulamanın hukuka aykırı
olduğu ve keyfi nitelik taşıdığı, bilgiye ulaşma imkânının yanında
bilgiyi yayma hakkını da ciddi şekilde sınırladığını, uygulamanın
sadece anılan sitede mevcut olan değil bu sosyal ağda ileride
paylaşılacak bilgilere de erişimi engellediğini ve bu haliyle
Anayasa’da mutlak olarak yasaklanmış olan sansürü mümkün kıldığını,
söz konusu işlemin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM)
Sözleşmenin (AİHS) 10. maddesinde güvence altına alınan ifade
özgürlüğüne ilişkin benimsediği ilkelere aykırı olduğunu"
iddiasında bulundu.
Başvuruyu kabul edilebilirlik ve esas yönünden inceleyen Anayasa
Mahkemesi, "Bir kamu idaresi olan TİB’in bir internet sitesine
erişimi engellenmesine yönelik yaptığı müdahalenin demokratik bir
toplumda gerekli olup olmadığı ve müdahalede bulunulurken ölçülü
davranılıp davranılmadığı konusunda hangi genel ilkelerden hareket
edileceği yukarıda belirtilmişti (§§ 37- 40). Anayasa’nın 13.
maddesine göre temel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlandırmalar
kanunla öngörülmeli ve sınırlamalar kanuna uygun olmalıdır. Somut
olayda, erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tüm bir
siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı
görülmektedir. 5651 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler dikkate
alındığında TİB’in kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararlarını
aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan bir sosyal medya ağı olan
twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini öngören
işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı ve bu sosyal paylaşım
sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızın ve sınırları belirsiz
bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en
temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale
oluşturduğu açıktır. Bu durumda, bireysel başvuruya konu edilen
ihlal iddiasının konusunu oluşturan ifade özgürlüğünün demokratik
hukuk devletindeki önemi dikkate alındığında TİB tarafından
twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesi yalnızca
bu engellemeye dayanak gösterilen ve URL bazlı verilen kararların
muhataplarını değil, twitter.com ağından yararlanan tüm
kullanıcıların ifade özgürlüğüne yönelik ağır müdahale niteliğinde
olduğu ve hukuki dayanağının olmaması nedeniyle başvurucuların
Anayasa’nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğünün ihlal
edildiğine karar verilmesi gerekir." dedi.
Başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar veren Anayasa Mahkemesi,
"Başvurucuların Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan
ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine; Başvuruculardan Yaman
Akdeniz’e 206,10 TL bireysel başvuru harcı ve 1.500,00 TL vekalet
ücreti toplamı olan 1.706,10 TL’nin, Mustafa Sezgin Tanrıkulu’na
206,10 TL bireysel başvuru harcı ve 1.500,00 TL vekalet ücreti
toplamı olan 1.706,10 TL’nin, Kerem Altıparmak’a 206,10 TL bireysel
başvuru harcından oluşan yargılama giderlerinin ödenmesine;
Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Hazinesine başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına;
ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına;
Kararın birer örneğinin 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) ve
(2) numaralı fıkraları uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırılmak üzere Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu,
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Ulaştırma Bakanlığına
gönderilmesine" oy birliğiyle karar verdi. CİHAN
Yorumlar