'Anadolu’nun Mayası:Ehlibeyt Sevgisi' konferansına büyük ilgi

Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği tarafından düzenlenen 'Anadolu’nun Mayası:Ehl-i Beyt Sevgisi' konulu konferans büyük ilgi gördü.

Google Haberlere Abone ol
'Anadolu’nun Mayası:Ehlibeyt Sevgisi' konferansına büyük ilgi

Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği tarafından düzenlenen 'Anadolu’nun Mayası:Ehl-i Beyt Sevgisi' konulu konferans büyük ilgi gördü.
Prof. Dr. Osman Eğri, "Peygamber Efendimiz (sas) alemlere rahmettir. Kur’an-ı Kerim’in adı da rahmet. O’nun (sas) evladı da rahmet. Rahman ve Rahim olan Allah, rahmet olan Allah, şefkatin sahibi Rabbimiz." dedi.

Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alirıza Güvenkaya, “Ehl-i Beyt'i sevmek; Hz. Hasan'ı, Hz. Hüseyin'i, Hz. Ali'yi, Hz. Fatıma'yı, Hz. Peygamber'i (sas) sevmektir; dolayısıyla Hz. Allah'ı sevmektir. Allah sevgisi, bunlarla beraber devam ettiği müddetçe çok daha kuvvetli, sağlıklıdır. Tarih boyunca büyük şairlerimiz bütün eserlerini bu sevgiyle, bu muhabbetle donanmış şiirleriyle açarlar. Hak Kur'an ve Ehlibeyt yolundan bizleri ayırmasın, Kevser ırmağının başında cümlemize cem eylesin." diye konuştu.

Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Osman Eğri ise Peygamber Efendimiz'in (sas) alemlere rahmet olduğunu ifade ederek, “Kur’an-ı Kerim’in adı da rahmet. O’nun (sas) evladı da rahmet. Rahman ve Rahim olan Allah, rahmet olan Allah, şefkatin sahibi Rabbimiz; bütün müminlere şifa ve rahmet olan kitabını; eğer Allah’tan bir rahmet vermemiş olsaydı, kalbi katı olsaydı insanlar etrafında dağılır giderlerdi diye buyurarak, rahmet ve şefkat peygamberine gönderdi, Cibril-i emin vasıtasıyla. Rahmet ve şefkat peygamberi, Ehl-i Beyt’in rahmet olmasıyla ilgili bakın şöyle buyuruyor; Ehl-i Beyt’im, gökteki yıldızlara benzer. Gökte yıldızlar nasıl gökyüzünün emniyetidir, eğer yıldızlar gökyüzünde kaybolursa gökyüzü fesada uğrar. Benim evladım, Hasan soyundan gelen şerifler, Hüseyin soyundan gelen seyyidler; Evlad-ı Resul, onlar yeryüzünün emniyetidir. Ne zaman yeryüzünden onlar kalkar, kıyamet kopar. Kıyamete kadar Ehl-i Beyt devam edecektir. Lanet yezidi anan yok, anlatan yok; fazileti yok çünkü. Bütün güzellikler, değerler Ehl-i Beyt’te. Niye; adları bile güzel. Hasan, güzel, Hüseyin, güzelcik. Evet, rahmettir onlar. Niçin rahmettir? Çünkü şöyle söylüyor Hakk’ın Habibi; Eğer bir toplulukta iyilikleri emreden, kötülükleri ise insanlardan uzaklaştıran, insanları bu konuda uyaran, sakındıran; benim evladımdan seyit olan bir kimse yoksa o toplulukta hayır yoktur. Evlad-ı Resul, bulunduğu mekânı şereflendiren, orayı bereketlendiren insanlardır. Ehl-i Beyt’in bu kadar rahmet olmasının sebebi, Rahmet Peygamber’iyle adeta bütünleşik olmasındandır. Bir hadiste Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyuruyor: ‘Ali ile ben bir ağaç gibiyiz. Bir ağaçtanız. Ben bu ağacın köküyüm.’ Ağaç köksüz yaşayamaz. Muhammed Mustafa’sız Ehl-i Beyt’in ne kıymeti var? Biz onun hakkı için seviyoruz ve ondan ayırmıyoruz Ehl-i Beyt’i. ‘Bu ağacın gövdesi ise Ali ve Fatıma’dır. Dalları, budakları Hasan ve Hüseyin’dir. Yaprakları ise Ehl-i Beyt’i seven ümmet-i Muhammed’dir. Kim o yapraklara ve ağacın bir yerine dokunursa Allah ona Muhammed Mustafa’nın (sas) ve evladının şefaatini nasip eder’ buyuruyor.” şeklinde konuştu.

Konferansa, ayrıca; İlçe Müftüsü Hüseyin Can, Alevi dedelerinden Mesni Ergün ve Ayhan Ergün dedeler, Gürgentepe Belediye Başkanı Halis Baykara ve vatandaşlar katıldı.


CİHAN

Yorumlar