Anadolu Gençlik Federasyonu'ndan sokak olayları uyarısı

Anadolu Gençlik Federasyonu (ANGEF) Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Uğur Sağın, Türkiye'de yaşanan son sokak olayları ve bu olayların tarihsel geri besleme refleksinden yoksunluğu üzerine yaptığı basın açıklamasında; “Dünyanın bir çok ülke.

Google Haberlere Abone ol
Anadolu Gençlik Federasyonu'ndan sokak olayları uyarısı

Anadolu Gençlik Federasyonu (ANGEF) Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Uğur Sağın, Türkiye'de yaşanan son sokak olayları ve bu olayların tarihsel geri besleme refleksinden yoksunluğu üzerine yaptığı basın açıklamasında; “Dünyanın bir çok ülkesinde kör topal da olsa hali hazırdaki demokrasilere yapılan silahlı darbeler, o ülkenin demokrasisine, ekonomisine ve itibarına darbe vurmasıyla birlikte aslında en büyük darbeyi ülkenin geleceği olan genç beyinlerine vurur.” dedi.

    Uğur Sağın, “Bizim ülkemizde de adet olunduğu üzere sık sık silahlı darbeler olur en son silahlı darbede 12 eylül 1980 tarihinde olan silahlı darbedir. Bu silahlı darbe ülkemizden mali ve itibari olarak bir çok şey alıp götürdüğü gibi, ara ara dillendirilip pek üzerinde durulmayan o günün hali hazırdaki ve ilerdeki oluşacak genç beyinleri alıp götürerek politik gençlerin yetişmesine sebep olmuş ve asıl demokrasiye darbe gençlerin demokrasiye siyasal yapı üzerinden dahil olmaması ve demokrasiyi belli başlı kişilerin eline bırakması ile olmuştur.” şeklinde konuştu.

    Genç siyasetçilerin artması gerekliliğine vurgu yapana Sağın şöyle konuştu: “12 eylül 1980 silahlı darbesi o günün mevcut siyasi hareketleri içerisinde azımsanamayacak kadar çok sayıda 18 ve 35 yaş arası bakan, milletvekili, belediye başkanı ve öğrenci lideri pozisyonunda görev yapan söylemlerinde ve eylemlerinde yaratıcı belli üslup ve tarz geliştirmiş refleskleri sağlam, sinir uçları duyarlı, ne için neye karşı mücadele ettiğinin farkında olan genç beyinlerin zindanlarda işkencelerde heba olmasına sebep olmakla birlikte bu gençlerin darbe sonrası siyasal ve sosyal hayata adapte olmaları mümkün olmadığı gibi bu gençler ve toplum adına tramvatik ve dramatik sonuçlar doğurmuştur. 12 Eylül 1980 silahlı darbesi o güne ve o günün 1950 ve 1960 arası doğumlu gençlerine zarar vermekle kalmamış o günün genç beyinlerinin zindanlarda ve işkencehanelerde tutsak olması sebebiyle kuşaklar arası iletişim mümkün kılmayarak bilgi, birikim ve tecrübelerini kendilerinden bir sonraki 1970 ve 1980 arası doğumlu genç nesle aktarımını sağlamayarak a politik kayıp bir genç kuşak doğmasına sebep olmuştur. Yine kuşaklar arası iletişim eksikliğinden kaynaklanan bilgi, birikim ve tecrübe aktarımı kendisinden bir önceki nesilden beslenemeyen 1970 ve 1980 arası doğumlu gençler kendilerinden sonra gelen ve kendilerinden beslenmesi gereken 1990 ve 2000 arası doğumlu gençlere kendilerinden beslenmesini sağlayamamıştır." değerlendirmesini yaptı.

    "A POLİTİK KAYIP BİR KUŞAK OLMAYI REDDETTİLER"

    Şu an halihazırda bulunan 1990 ve 2000 arası doğumlu genç kuşağın kendilerinden önceki 2 genç nesil gibi a politik kayıp bir kuşak olmayı reddederek son sokak olaylarında görüldüğü gibi siyaset sahnesinde yer bulmaya başladıklarına dikkat çeken Uğur Sağın, "Fakat kuşaklar arası kopukluk nedeniyle sokak olayları ve bu olayların tarihsel geri besleme refleksinden yoksunluğu sebebiyle eylem ve söylemlerinde belli bir tarz ve üslup üretemeyerek dış mihrakların güdümünde olan sinsi ve bölücü marjinal örgütlerin militan devşirme odakları haline gelmiştir." diye konuştu.

    Uğur Sağın, tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak a politik olmayı reddeden gençlerin siyasal enerjilerinden faydalanan dış mihraklı terör örgütlerinin eline düşerek militan olmamalarını engellemek için bu gençlere siyasal hareketlerinde bayrak asma ve ayak işleri haricinde etkili ve yetkili pozisyonlarda görev vererek güvenmeleri gerekliliğinin elzem bir durum olduğunu söyledi. CİHAN

Yorumlar