Altan: MGK’dan belge çıkınca bağıranlar, AK Parti döneminde çıkınca susuyor

Prof. Dr. Mehmet Altan, AK Parti döneminden önce Milli Güvenlik Kurulu (MGK)'ndan belge çıkınca avaz avaz bağıranların, belgeler AK Parti döneminde çıkınca sustuğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Altan: MGK’dan belge çıkınca bağıranlar, AK Parti döneminde çıkınca susuyor

Prof. Dr. Mehmet Altan, AK Parti döneminden önce Milli Güvenlik Kurulu (MGK)'ndan belge çıkınca avaz avaz bağıranların, belgeler AK Parti döneminde çıkınca sustuğunu söyledi. İzmir'de Ufuk Eğitimciler Federasyonu'nun düzenlediği "Eğitim ve Liderlik, Eğitimde Sivil Toplum Kuruluşlarının Önemi" konulu konferansa katılan Altan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. MGK'nın kaldırılması gerektiğini ifade eden Altan, "Bağırılması gereken husus, MGK'dan çıkan belgelerden ziyade MGK'nın varlığıdır. Ben ilke olarak demokratik bir ülkede MGK olmaz demezsem, onu muhakkak birisi kullanır. Biz parti tuttuğumuz için mevcut sistemin hâlâ 12 Eylül rejimi olduğunu görmüyoruz. 12 Eylül'ün Anayasası duruyor. 12 Eylül'le kavga etmeden Türkiye düzelmez." dedi. Askeri eleştirirken herkesin hoşuna gittiğini ancak aynı şeyi sivil paşalar yapınca, "Niye söyledin?" şeklinde tepkiler geldiğini belirten Altan, "Ne yapacağız? Susacağız. Niye susayım? Sussam onlara da susardım. Bu şekilde çok garipsiyorum, iktidar gücü, para gücü karşısında vicdanından vazgeçmeyi çok garipsiyorum, çok." şeklinde konuştu.

'EĞİTİMDE OYUN OYNUYORUZ'

Prof. Dr. Altan, eğitim sistemine yönelik de tespit ve eleştirilerde bulundu. Üniversitede 30 yıldır hocalık yaptığını, her yıl dersler başlarken yeni gelen öğrencilere İngilizce dersi görüp görmediğini sorduğunu anlatan Altan, "Sınıfta 120 kişi varsa hepsi İngilizce dersi alıp o dersten geçmiş. Buraya bir Amerikalı getirsem kaçınız tercüme edersiniz diye soruyorum, iki kişinin parmağı kalkıyor. Görüntüde İngilizce biliyor ama bir cümle anlamıyor. Anne babalar da bu oyunu biliyor. İngilizceyi ya öğretelim ya kaldıralım denmiyor. Hep birlikte toplumsal bir oyun oynuyoruz. Ben eğitimden acayip şikayetçiyim, üniversitede ders yapamıyorum. Bu sistemde çocuklar, uluslararası arenaya çıkınca çakıyor." dedi. Türkiye'deki eğitim sisteminde, "diplomayı al, gerisine karışma" mantığı olduğunu söyleyen Altan, "diploma gerekli" algısı yıkılmadıkça değişen bir şey olmayacağını ifade etti.

'MESELE ÜNİVERSİTEYE GİRMEK DEĞİL, İSTEDİĞİN YERE GİRMEK'

Son dönemde, üniversitelerin çoğalmasıyla birlikte dershanelere ihtiyaç kalmadığı gibi argümanların ortaya atıldığını hatırlatan Mehmet Altan, üniversitelerin çoğalmasının hiç anlamı olmadığını, önemli olanın öğrencinin istediği yere girebilmesi olduğunu dile getirdi. İçi boş, hocalarının da bir şekilde performansını arttırmadığı yapıda öğrencilerin, mezun olsa bile istediği yere giremediğinin altını çizen Altan, "Kırıkkale'deki çocukların hepsi, 'Ölürüm de Kırıkkale Üniversitesi'nde okurum.' mu diyor? Hayır. Boğaziçi, İstanbul, Sabancı, Hacettepe'de okuyabilir mi? Demek ki mesele üniversiteye girmek değil, üniversitede istediğin dalda, istediğin yere girebilmektir. Bu mevcutla olmadığına göre dershaneye gitmek mecburiyetinde kalıyor. Yarış çok büyük. O kadar az ki istediği yere girebilen, 40 bini bile geçmiyor. Yarış, oraya girmek için yapılıyor." şeklinde konuştu. Neyin gerekli olduğuna devletin, hükümetin karar veremeyeceğini savunan Altan, piyasada ihtiyaç varsa birisinin kalkıp bunu gidermek için girişimde bulunacağını, bunun da piyasa özgürlüğü olduğunu anlattı. "Dershanelere gerek kalmadı" şeklindeki açıklamalara tepki gösteren Altan, "600 bin öğretmen var. Onları, eğitim sistemini, bizim çocukları beş on sene içinde PISA'da ilk beşe sokacak bir reformdan geçir, zaten piyasada buna ihtiyaç kalmaz. Piyasanın neye ihtiyacı var, neye yok masabaşında karar verilmesi gibi bir ekonomi, özgür bir toplum olamaz. O zaman ne oluyor? Bu mesele siyasi hale geliyor." dedi.

'LİSELERİ DÜZELTECEĞİM DEMİYOR'

Siyasetçinin amacının iktidarda kalmak olduğunu, bunun için de her şeyi yaptığını dile getiren Altan, şunları söyledi: "Dershaneleri kapatacağım diyor. Niye kapatacaksın? Bunun cevabı yok. Dershane neden değil ki sonuç. Liseleri düzelteceğim, hocaları her sene imtihandan geçireceğim demiyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nı, evrensel öğrenim bakanlığı yapacağım demiyor. Öyle bir eğitim reformu yaparsın ki hiç kimse dershaneye gitme ihtiyacı duymaz, dershane açan batar. Bunun üstünden değil de sonuçtan başlayayım, önce dershane üzerinden hoşuma gitmeyen grupları elemine edeyim, kaynaklarını perişan edeyim." CİHAN

Yorumlar