Almanya'da Jugendamt’ın önceliği sorunu aile içinde çözmek

Köln Gençlik Dairesi (Jugendamt) yetkilisi K. Peter Völlmecke, kurum olarak önceliklerinin çocuğu almak değil, sorunu aile içinde çözmek olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Almanya'da Jugendamt’ın önceliği sorunu aile içinde çözmek

Köln Gençlik Dairesi (Jugendamt) yetkilisi K. Peter Völlmecke, kurum olarak önceliklerinin çocuğu almak değil, sorunu aile içinde çözmek olduğunu söyledi. Müslüman çocukları Hıristiyan ailelere vermek gibi bir hedeflerinin olmadığını belirten Völlmecke, önceliği çocuğun akrabalarına verdiklerini ifade etti. Völlmecke, yurtlarda kalan Müslüman çocukların yemekleri için herhangi bir standart uygulamasına sahip olmadıklarını söyledi.

Köln Gençlik Dairesi (Jugendamt) Sosyal Pedagojik Hizmetler Bölümü Başkan Vekili Klaus Peter Völlmecke, gençlik dairesinde önceliğin çocuğu almadan sorunu ailenin içinde çözmek olduğunu söyledi. Köln Başkonsolosluğu’nun düzenlediği toplantıda konuşan Völlmecke, dairenin aileleri desteklemek, çocukları korumak gibi iki temel görevi olduğunu kaydetti. Ergenlik problemleri yüzünden çocukların ailelerinden alınamayacağını kaydeden Völlmecke, çocuğun alınıp alınmayacağına bir kişinin değil, bir ekibin karar verdiğini söyledi.

Ailelerle işbirliği halinde çalıştıklarını belirten Sosyal Pedagojik Hizmetler Bölümü Başkan Vekili, “Ancak birden bire ortaya çıkan ve gelişerek aşırı hale gelen bir durum varsa veya aile işbirliği yapmıyorsa çocukları almak için yasal hakkımız var” dedi. Völlmecke, çocukların hangi durumlarda alındığıyla ilgili olarak şu sebepleri sıraladı “Hırpalama izleri, cinsel istismar şüphesi, çocuğun ihmal edildiği bilgisi, çocuğa şiddet, anne-babanın çocuk üzerinde denetim eksikliği, okula devamsızlık, çok bakımsız bir ev, anne-babanın alkol veya uyuşturucu bağımlısı olması, psikolojik hastalığı olması, çocuğun anne-babasından korunmayı talep etmesi.” Völlmecke çocuğun alınma sürecinde muayene-aşı defteri, doktor ve okulun beyanlarının da dikkate alındığını vurguladı.

"MÜSLÜMAN ÇOCUKLARI HIRİSTİYAN AİLELERE VERMEK İSTEMİYORUZ"

Gençlik dailerenin, Müslüman çocuklarını Hıristiyan ailelere vermek gibi bir hedefi olduğu yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını belirten Völlmecke şöyle konuştu: “Köln’de bakıcı ailelerde yaklaşık 600-700 çocuk var. Yılda yaklaşık 60 yeni vaka oluyor. 2012 yılında sadece bir Müslüman çocuk, ebeveyninin kabulüyle Hıristiyan aileye verildi. Bir Hıristiyan çocuk da Müslüman bir aileye verildi. Müslüman ailenin çocuğu alındığında eğer akrabalarında bakılma imkanı varsa bunu memnuniyetle tercih ediyoruz. Bu şekilde 2012 yılında 60 Müslüman çocuk akraba ailelerde bakıma verildi” dedi.

NASIL BAKICI AİLE OLUNUR?

Her zaman yeni bakıcı aile arayışında olduklarını vurgulayan Völlmecke, bakıcı aile olmak için başvuru, iyi bir motivasyon, ev ve diğer şartların uygunluğunun yeterli olduğunu söyledi. Özellikle yeni çalışanların seminerlerle şehirdeki farklı kültürler hakkında bilgilendirildiğini dile getiren gençlik dairesi yetkilisi, yurtlardaki çocukların yiyeceklerinde ise Müslümanlar için bir standart olmadığını söyledi.

Müslüman kültürünü tanımayan bilirkişilerin 7-8 saat içinde nasıl doğru rapor yazabileceği yönünde bir soruya da muhatap olan Völlmecke, buradaki kararların mahkemelere bağlı olduğuna dikkat çekti. Yılda 20-30 uzman aldıklarını ifade eden Völlmecke, sosyal pedagogların gençlik dairelerine başvurabileceğini dile getirdi. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Umut Yıldızı, Evim e.V. gibi bu alanda çalışmalar yürüten STK’lar da yoğun ilgi gösterdi. CİHAN

Yorumlar