'Alman usulü' boşanma Türklerin evliliğini kurtarabiliyor

Avrupa Birliği (AB) düzenlemesine göre Almanya’daki Türkler Türkiye vatandaşı olsalar bile Türk hukukuna göre değil, Alman hukukuna göre boşanıyor.

Google Haberlere Abone ol
'Alman usulü' boşanma Türklerin evliliğini kurtarabiliyor

Avrupa Birliği (AB) düzenlemesine göre Almanya’daki Türkler Türkiye vatandaşı olsalar bile Türk hukukuna göre değil, Alman hukukuna göre boşanıyor. Alman hukuku ise anlaşmalı boşanma olsa dahi bir yıl beklemeyi şart koşuyor. Avukat Dr. Figen Saltaş-Özcan bekleme süresi içinde boşanmaktan vazgeçen çok sayıda karı-koca olduğunu söylüyor.

Avrupa’da yaşayan Türkler, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) düzenlemesiyle artık vatandaşı oldukları ülke hukukuna göre değil, yaşadıkları ülke hukukuna göre boşanıyor. Alman hukukuna göre boşanan ve bunun için bir yıl ayrı beklemek durumunda kalan birçok çift ise bekleme süresinde boşanmaktan vazgeçebiliyor.

Alman hakimlerin el kitabı haline gelen “Türk Hukukuna Göre Boşanma Süreci” kitabının da yazarı olan Avukat Dr. Figen Saltaş-Özcan, AB düzenlemesinden sonra durumun değiştiğini söyledi.

Özcan, “Önceden iki eşin de Türk olduğu durumda açılan boşanma davasında Türk hukuku, eşlerden biri Türk biri Alman olduğu durumda açılan boşanma davasında ise ikamet ettikleri ülkenin hukuku uygulanıyordu. AB düzenlemesi ile Haziran 2012’den itibaren vatandaşlığa göre değil ikamete göre karar veriliyor. Bu şekilde hakimlerin işleri de kolaylaşıyo.r” dedi.

Buna rağmen Türk hukukunun uygulanmasını istemek de mümkün. Bunun için eşlerin boşanmadan önce notere gidip bir anlaşma yaparak bunu isteyebileceğini aktaran Saltaş-Özcan, “Alman hukuku uygulandığı takdirde boşanma anlaşmalıysa daha uzun sürecek demektir. Türk hukukuna göre, bir yıl sürmüş bir evlilikten sonra anlaşmalı boşanma varsa iki, üç ay içinde boşanıyorlardı. Anlaşmalı değilse zaten uzun sürüyordu, değişen fazla bir şey yok.” diye konuştu.

Bir yıl bekleme süresinin Türk vatandaşları için boşanmayı zorlaştırdığına dikkat çeken hukukçu şöyle devam etti: “Bu şekilde boşandıkları takdirde ya bir taraf evi terk edecek veya aynı konutta yemek, çamaşır, her şey ayrılacak şekilde ayrı yaşayacaklar. Noter anlaşmasıyla boşanma dilekçesi hakime sunulursa Türk hukuku uygulanıp bekleme süresi kalkmış oluyor. Başka bir alternatif de Türkiye’de boşanma davası açmak. Ancak onun dezavantajı da var. Dar gelirli olanlar burada boşanma davası için adli mali yardım alabiliyor. Türkiye’de ise alamıyorlar.”

Boşanma avukatı Dr. Saltaş-Özcan, bir yıl bekleme süresine rağmen, ağır şiddet gibi dayanılması zor bir durum olduğu takdirde bir seneyi beklemeden boşanmanın da mümkün olduğunu söyledi.

Düzenlemenin avantaj ve dezavantajlarını aktaran Dr.Saltaş-Özcan, “Boşanmada Türk hukuku uygulanınca kadının nafaka alması daha zordu. Alman hukukunun uygulanması kadınlar için daha faydalı, bu şekilde daha kolay nafaka alıyorlar. Diğer taraftan Türk hukuku uygulanınca da maddi-manevi tazminat davaları açılabiliyordu. Alman hukukunda da bu imkan yok.” şeklinde konuştu.

Bekleme süreleri içinde bazı eşlerin boşanmaktan vazgeçtiğini de bildiren Dr.Saltaş-Özcan, “Alman kanun koyucu zaten süreyi onun için koymuş. Benim müvekkillerim arasında bekleme süresi içinde boşanmaktan vazgeçenler oluyor." dedi. CİHAN

Yorumlar