Alman-Türk Platformu tüm göçmenlere hitap edecek şekilde dönüşecek

Almanya'da iktidardaki Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Türk seçmene hitap eden Alman-Türk Platformu (DTF), isim ve tüzüğünü değiştirerek Almanya’daki tüm göçmenlere hitap edecek bir yapıya sahip olacak. Düsseldorf’ta gerçekleştirilen bir toplantıda derneğin yeni isminin ‘Union der Vielfalt’ (Çeşitlilik Birliği) olarak değiştirildiği açıklandı. Kurumun yönetim kurulu başkanlığını ise CDU’nun ilk Türk federal milletvekili Cemile Yusuf yürütecek.

1997 yılında kurulan DTF’nin başkanlığını o zamandan beri CDU Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Teşkilatı Yönetim Kurulu ÜyesiBülent Arslan yürütüyordu. Göçmenlerin CDU’da kabul görmesinde büyük rol oynayan bir isim olarak bilinen Arslan, DTF’nin ilk dönemlerde sevimli ve egzotik bir dernek olarak görüldüğünü, ancak büyüdükçe bazılarının tepkisine yol açtığını ifade etti. Bölgesel parti teşkilatlarını da eleştirerek buralarda yeni insanların pek istenmediğinden yakınan Arslan’a göre CDU’daki göçmenlerin işi diğer partilerdeki göçmenlere kıyasla daha zor: “Alman tarafından aşırı Türk ve Müslüman diyorlar, Türk tarafından ‘Bu Alman ve asimile olmuş’ diyorlar. Aradaki dengeyi korumak zor.”

Bununla birlikte Arslan, özellikle eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff ve Başbakan Angela Merkel’in birlikte yaşam için olumlu işler yaptıklarını ifade etti. Yeni başkan Yusuf, Bülent Arslan’a öncülük etmesinden dolayı teşekkür etti.Arslan’ınpartiye çok şey kazandırdığını söyleyen Yusuf, ancak partinin bu kazançları hiçbir zaman yeterince onore etmediğini ifade etti.

CDU’nun KRV lideri Armin Laschet çoğu zaman CDU’da Hıristiyanlık anlamına gelen C’nin tartışıldığını, ancak parti isimleri içerisinde bir U harfinin de olduğu ve bu çeşitliliğin parti için önemli olduğunu vurguladı. CDU bünyesinde Türk toplumuna has sorunların temsili için isminde ‘T’ harfi bulunduran bir girişimin tarihe karışması hakkında ise herhangi bir görüş beyanında bulunulmadı.

Yönetim kurulunun diğer üyesi Fatih Köylüoğlu ise yeni birliğin bir gelecek modeli olduğuna inanıyor ve toplumdaki çeşitliliği partiye yansıtma fırsatı verdiğini dile getiriyor. Köylüoğlu, “Bir toplum partisi sadece tüm toplum gruplarının isteklerini temsil ettiği takdirde çekici olup gelecek vaat edebilir. Kamuoyunda ve partide çoğu zaman genelleştirerek göçmen olarak adlandırılan grup hakkında tartışılıyor. Yüzü olmayan bir kitle oluşuyor ve böylece bireysel kişiler görünmüyor. Çeşitlilik Birliği’nin çeşitliliği ve çok yönlü çabaları gün yüzüne çıkarma gücü var.” şeklinde konuştu. CİHAN