Ali İsmail Korkmaz davasının avukatı: AKP'li vekil davayı etkilemeye çalıştı

Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’de görülen 3. duruşmasında müdahil avukatlardan Mehmet Ümit Erdem, davanın tutuklu sanıklarından polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile defalarca telefonda görüştüğününün...

Google Haberlere Abone ol
Ali İsmail Korkmaz davasının avukatı: AKP'li vekil davayı etkilemeye çalıştı

Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’de görülen 3. duruşmasında müdahil avukatlardan Mehmet Ümit Erdem, davanın tutuklu sanıklarından polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile defalarca telefonda görüştüğününün telefon kayıtlarına yansıdığını söyledi. Erdem, bunu 'yargıya müdahale' olduğu şeklinde değerlendirdiklerini söyledi. Telsiz konuşmalarının da gündeme geldiği duruşmada, polislerin, "Gözaltı yok, sadece dağıtacağız. Üzerinize çekin, dalın" gibi anonslar yaptığı ifade edildi.

Üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın, Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında polis ve sivil vatandaşlarca dövüldükten sonra öldüğü iddiasıyla Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya verilen aranın ardından devam edildi.

Savcının mütalaasının ardından Ali İsmail Korkmaz’ın yakınlarına sözlerinin olup olmadığı soruldu. Baba Şahap ve anne Emel Korkmaz, avukatlarının söyleyeceğini ifade ettiler.

Müdahil avukatlarından Özlem Şenabay, "Otopsi tutanağına dair bir diyeceğimiz yoktur. Kemik kırıklarının ağır derecede olduğuna inanıyoruz. Kullanılan ilaçların kanamayı kolaylaştırıcı ve artırıcı bir etkisi olduğu tespit ediliyor. Bu ibareye de katılmıyoruz. Gerçekleşen darp olayı ile ölüm arasında doğrudan bir illiyet saptanmaktadır." dedi.

TELSİZ KONUŞMALARI: ÜZERİNİZE ÇEKİP DALIN

Av. Vakur Kulat da şunları söyledi: "Telefon kayıtları polis memurları ve sivil kişiler arasında ortak görüşmeler olduğu, delillerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığının bir delilidir. Bu görüşmelere bakıldığında doğrudan ve dolaylı olarak sanıkların birbirleriyle irtibatlı oldukları ve bunun delillerin karartılması yönünde olduğu kanaatindeyiz. Yine, HTS kayıtlarına bakıldığında sanıkların olay yerinde olduğu açıktır. Bu konuda hiç tartışma söz konusu değildir. Dahası, Ali İsmail Korkmaz’ın cep telefonu sinyali de olay yerinde olduğunu göstermektedir. Darp edilerek öldürülen kişinin Ali İsmail olup olmadığı şüphesini ortadan kaldırmaktadır. Telsiz görüşme dökümleri incelendiğinde de olay günü belki öncesi ve sonrasında emniyetin müdahalesinin nasıl bir ruh hali ve ne şiddetle yapıldığını ortaya koymaktadır. Birkaç örnek vereceğim. 'Gözaltı yok sadece dağıtacağız. Dağıtacağız, dalacağız, süreceğiz' ifadeleri kullanılmaktadır. Dahası ‘üzerimize çekeceğiz sonra dalacağız’ denmektedir. Polis memuru Şaban’ın orada sorumlu kişi olduğunu 'Şaban timlerine sahip ol' konuşması ispat etmektedir."

'AKP MİLLETVEKİLİ ZİVER ÖZDEMİR, SANIK SALDOĞAN İLE TELEFON KONUŞMALARI YAPIYOR'

Av. Mehmet Ümit Erdem, davanın tutuklu sanıklarından polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile defalarca telefonda görüştüğünü ortaya koydu. Erdem, "Telsiz kayıtları incelendiğinde olay ortaya çıkıyor. Özellikle Ali İsmail’in sokağa girdikten sonra 'Halil abi sivilleri alacak mıyız? Şimdi tam zamanı' gibi telsiz konuşmaları geçiyor. Yapılanlar emniyetin bilgisi dahilindedir. Mevlüt Saldoğan tutuklandıktan sonra AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile görüştüğüyle ilgili telefon kayıtları var. Bu telefonu milletvekili Özdemir arıyor ve daha sonra Mevut Saldoğan milletvekilini arıyor. Bir ay sonra milletvekili Ziver Özdemir 2 kez Mevlüt Saldoğan’ı arıyor. İçeriği düşünüldüğünde yargıya müdahale söz konusu olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Av. Pınar Çelik Arpacı da sanık Mevlüt Saldoğan’ın olay sonrası hastaneye giderek aldığı raporu mahkemeye sundu. Arpacı, "Sanık Mevlüt Saldoğan öyle bir hırsla vurmuştur ki kendi ayağında dahi çatlak oluşmuştur. Bununla ilgili hastaneye giderek sağlık raporu almıştır. Bu raporla Saldoğan’ın kasten adam öldürme isteminin olduğuyla ilgili bu delilleri mahkemeye sunuyoruz." diye belirtti.

Av. Esra Başbakkalkara da Harman Ekmek Fırını güvenlik görüntülerinin silinmesinin aslında delillerin karartma çabası olduğunu gösterdiğini kaydetti.

'SİYASİ İKTİDAR POLİSİ KONTRA GÜÇ OLARAK KULLANDI'

Müdahil avukatlarından Ayhan Erdoğan, şunları ifade etti: "Siyasal iktidar kendine muhalif olan herkesi sindirmek için polisi bir kontra güç olarak kullandığını görüyoruz. Halka karşı kullanılmaya başlanan bu teşkilat bunu kabulleniyor. Telsiz kayıtları bize bunu gösteriyor. 'Üzerinize çekip dalın' telsiz konuşması halka karşı savaş için yola çıkıldığını gösteriyor. Bu olmamalı. Burada doğrudan bir kasttan bahsediyoruz. Failin kimliğine bakmaksızın orada korunması gereken Ali İsmail Kormaz’dır. Tutuksuz yargılanan polislerin de tutuklanması gerekiyor. TÜBİTAK ve adli kurumdan gelecek rapora göre ayrıca görüşümüzü belirteceğiz."

Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Av. Gürkan Korkmaz ise şöyle konuştu: "Konusu adam öldürme olan bütün davalarda mağdur ailelerin durabileceği en sakin halinde durmaya çalıştık. Siz diyorsunuz ki ‘Bugünden sonra müdahale edeceğiz’. Adam öldürmeye kastederek polis bir çocuğu öldürme kastıyla ‘gözaltı yapmayacağız, dalacağız’ fikriyle devletin en büyük terör örgütü olduğunu ispatlarcasına savunmasız Ali İsmail Korkmaz’ı darp etmişlerdir. Otopsi raporunda kalbinin ve ciğerinin sökülüp tartıldığı okunurken biz hala vakur şekilde duruyoruz. Bütün sanıkların buradan cezaevine gönderilmesini talep ediyoruz. Umarım vicdani ve adil bir karar verilir."

SANIKLARIN İFADELERİ

Tutuklu yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan, bir baba olarak o gece adam öldürmeye teşebbüsünün olmadığını iddia etti. Mahkemede okunan raporlarda ve diğer kısımlardaki aleyhine olan hiçbir ifadeye katılmadığını belirten Saldoğan, "Benim olayla ilgim olmadığı zaman içinde ortaya çıkacak. TÜBİTAK, ben kesinlikle bunun üzerine basarak söylüyorum, bir baba olarak o gece hiç kimseyi kasten öldürmeye teşebbüs etmedim. Polislik mesleğinin bana verdiği yetkiyle bedenen zor kullanarak dağıtma yetkimi kullandım. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Sanık Muhammet Vatansever de "Polisle hiçbir ilişkim yok. Ben sanayiciyim. Yüce adaletine sığınıyorum." diye belirtti.

Sanık İsmail Koyuncu ise "O gece hiçbir polisle işbirliği yapmadım. Öyle olsaydı önce ben dayak yemezdim. Biz köylü çocuğuyuz, devlete karşı boynumuz kıldan ince. O akşam bana ‘Tut’ dediler, ben şahsı tutup kenara çekildim. Ben suçsuzum. Ailem ve ben mağdur olduk. Tahliyemi istiyorum." dedi.

Sanık Ebubekir Harlar, "Bilirkişi raporunda telefon görüşmemize göre 3 kişiyle görüşmüşüm. O kişiler restoran sahibidir, iş ilişkimiz var. Olay sırasında görüşmedik, tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Sanık Ramazan Koyuncu, "Suçlamaları kabul etmiyorum. O gece hiçbir polisle işbirliğim olmadı. Biber gazı bizim fırına da girdi. Sabit görüntülerde mevcut. Yaralama öldürme olmaz da. Bir de telefon konuşmamızda Şakir Bey bizi jandarmadan aradı. Beni ifadeye çağırdı. Öteki şahsı hatırlamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Tutuksuz yargılanan polis memuru Şaban Gökpınar "Benim o gün amir olduğum tespiti yapılmıştır. O gün benim himayemde hiç polis yoktur. Başka yerlerden gelen çok polis ve amir var. Ben hiç telsiz taşımadım." şeklinde kendini savundu.

Hüseyin Engin, "Atılı suçlamaları kabul etmiyorum, beratımı istiyorum." dedi.

Yalçın Akbulut, "Benim kovaladığım şahıs Ali İsmail Korkmaz değil. Beratımı talep ediyorum." ifadesini verdi.

SANIK AVUKATLARI: SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUZ

Sanık avukatları da aleyhte suçlamaları kabul etmediklerini kaydetti. Adli tıp raporunun yetersiz olduğunu savunan avukatlar, "Adli tıp, ölen şahsın hastanede ‘merdivenden düştüm’ açıklamasını hiç değerlendirmemiştir. Harman ekmek fırını önünde dövülen o kişinin Ali İsmail olmadığını savunuyoruz. Maktul ilk defa hastaneye geldiğinde burada beyin kanaması tomografide çıkmamıştır. Maktul hastaneden sonraki 17 saat ne yaptığı ve ne şekilde geçirdiği bilinmemektedir. TÜBİTAK raporu henüz gelmemiştir. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum." açıklamasını yaptı.

Sanık avukatlarının savunması sırasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Sanık avukatına ‘lan’ diye hitap eden bir kişi mahkeme heyeti tarafından dışarı çıkarıldı. Mahkeme heyeti daha sonra ara kararın açıklanması için duruşmaya 20 dakika ara verdi. CİHAN

Yorumlar