Alevilerden tepkisi: Bizi oraya yerleştirmeyeceklerini biliyoruz, çok şaşırmadık

Maliye Bakanlığı'nın vergi müfettişliğine mülakatına giren adayların renklerle fişlendiğinin ortaya çıkmasını yankıları devam ediyor. Kırmızı renkle fişlenen Aleviler, iddialara cevap vermesini bekledikleri bakanlığın 'fişleme yok' demek yerine, gazeteleri suçlamasını 'kurnazlık' olarak görüyor.

Alevi Kültür Dernekleri Akdeniz Sorumlusu Abidin Özkan, Alevi toplumunun en büyük sorunlarından birinin devlet kademelerinde görev alamamaları olduğunu söyledi. Ortaya çıkanın bu durumun somut belgesi olduğunu belirten Özkan, "Eğer biz bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıysak, bütün iş kollarında da, sosyal hayatta da yer almak istiyoruz. Bu ülkenin gerçeği isek. Ne yazık ki ne siyasette, ne sosyal hayatta, hiçbir yerde yer almıyoruz. Bizi oraya yerleştirmeyeceklerini biliyoruz, onun için de çok şaşırmadık." değerlendirmesinde bulundu. Özkan, 'böyle bir şey yok' demesi beklenen Maliye Bakanlığı'nın yaptığı açıklama ile konuyu haberleştiren gazeteleri suçlamasıyla ilgili şu yorumu yaptı: "En son gündemde olan, ayakkabı kutularından çıkan paralardı. Ona cevap vermek yerine 'paralel yapı var' diyorlar. O ön plana çıkarılmaya çalışılıyor. Oysa bir sorun var ortada. Genel müdürün evinde o kadar paranın, kasaların ne işi var? Bu sorunun cevabı verilmesi gerekirken, toplum bunun cevabını beklerken, yok efendim işte 'bize komplo kuruldu, paralel yapı var', bununla geçiştirmeye, gündemi doldurma çalışıyorlar. Bu da onun gibi bir şey herhalde."

HACI BEKTAŞİ VELİ VAKFI BAŞKANI DA FİŞLENMİŞ

Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şube Başkanı Tufan Eroğlu da devletin Alevileri fişlediğinin somut örneğinin kendisi olduğunu belirterek, "1978'de ortaokuldan sonra Adana'da polis kolejini kazanmıştım. Zor sınavı kazandığım halde, mülakattan geçemedik. İtiraz ettik. Fiziksel olarak hiçbir sorunumuz olmamasına rağmen ve polis kolejinde de eksik olmasına rağmen, yine de almadılar. Bu basit bir fişleme, atamızdan, dedemizden gelen. Yeni değil. Şaşırmıyoruz o yüzden." diye konuştu.

Fişlemelerin geçmişten beri var olduğunu, 28 Şubat'ta fişlenenlerin bugün kendisi gibi düşünmeyeni ötekileştirdiğini kaydeden Eroğlu, fişlenmekten rahatsız olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: "Modern bir ülkede sen, ben diye bir kavram olmaz. İnanç farklılığından dolayı fişleme olmaz. Yurttaşlık bilinci vardır. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşıdır. Bunun için de Alevi'si, Sünni'si, Kürt'ü, Çerkez'i, Laz'ı hiç fark etmiyor. Doğulusu, batılısı herkesin eşit yurttaş olması gerekiyor. Sonuçta Kurtuluş Savışı'nda dedelerimiz, atalarımız omuz omuza çarpışarak bu ülkeyi kazandılar. Biz kimsenin inancından veya milliyetinden dolayı fişlenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. İnsanın yaptığı, mesleki başarısı önemlidir. Bir insana başarısına göre iş verirsiniz."

DEVLETİ YÖNETİNLERİN ACZİYETİNİ GÖSTERİYOR

Tufan Eroğlu, Maliye Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada, tepki çeken renkli fişleme belgelerine haberlerle somut cevap vermek yerine haberi yayınlayan gazeteleri 'şer cephesi' olmakla suçlamasını, "Klasik kurnazlık, başka bir şey değil." diye yorumlayarak, "Paralel yapı derler, başka şey derler. Ne yazık ki ülkeyi yönetenlerin içinde bulunduğu acziyeti gösteriyor." dedi.

GENEL İŞ SENDİKASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI:TOPLUMU AYRIŞTIRIYORLAR

Bu arada Genel İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Cemal Aybar, fişlemelerin sadece Maliye Bakanlığı'nda yaşanmadığını, memurlar, işçiler, öğrenciler arasında, iş dünyasında da yaygın olduğunu ileri sürdü. Son fişleme belgelerinin gelinen noktayı göstermesi açısından önemli olduğunu ifade eden Aybar, "Toplumu ayrıştırıyorlar. Benden misin, değil misin? Bu ülkenin geleceğini köreltmektir." dedi. Fişlemenin suç olduğunu, hükümete ve AK Parti'ye yakın olmayanların kamuda iş bulma şansına sahip olmadığını söyleyen Aybar, bunu yapanların toplumun vicdanında yargılanacağını sözlerine ekledi. CİHAN