Alevi-Sünni kardeşlik iftarında birlik mesajı verildi

Anadolu Alevi Bektaşi Fedarasyonu’nun düzenlediği iftar yemeğine katılan farklı görüşlere mensup kanaat önderleri birlik beraberlik mesajı verdi. Anadolu Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu, "Gelin birbirimizi olduğu gibi kabul edelim....

Google Haberlere Abone ol
Alevi-Sünni kardeşlik iftarında birlik mesajı verildi

Anadolu Alevi Bektaşi Fedarasyonu’nun düzenlediği iftar yemeğine katılan farklı görüşlere mensup kanaat önderleri birlik beraberlik mesajı verdi.

Anadolu Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu, "Gelin birbirimizi olduğu gibi kabul edelim. Olduğu gibi kabul etme saygısını gösterelim. Renkliliklerimizi koruyarak bir ve barış içinde ortak yaşamanın yollarını bulalım." dedi.

İftara, Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris Bal, Bağımsız Burdur Milletvekili Hami Yıldırım, Yeni Mahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman İğri ve çok sayıda davetli katıldı.

İftar öncesi Veysel Yunus Hoca’nın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, daha sonra Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Yücel’in ‘Lokma Duası’ ile devam etti. Okunan ezanın ardından oruçlar açıldı. Programda Alevi kültürüne ait türküleri aşıklar seslendirdi.

"HORTOĞLU: BAZI DİN ADAMLARI ATEŞE ODUN TAŞIYOR"

Anadolu Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu, iftar yemeklerine önemin giderek arttığını belirterek, yemekleri ön plana çıkar unsurların sevgi, barış hoşgörü ve diyalog olduğunu söyledi. Yemeklere artan ilginin sebebinin birlik ve beraberliğe duyulan ihtiyaç olduğunu kaydeden Hortoğlu, “Umutsuzluğun ve karanlığın akil olduğu, katliam ve kargaşa ile karşı karşıya İslam coğrafyasında mezhep çatışmaları, siyasi çalkantılar, dini kaynaklı isyanlar, batıl inanışların yaygınlaşması, bütün bunların yanında en vahim olanı ibadetlerin tüm geçişlerinde kullandığımız Allah’u Ekber, La ilahe İllallah kelamlarının adeta bir Müslümanın başka bir Müslümanı öldürmesinin ilanı haline gelmesidir. Ayrılıkları gayrılıkları ortadan kaldırıp tevhid sancağı altına insanlar birlik ve beraberlik mesajı vermemeleri gerekiyorken, Kur’an-ı Kerim’in hükmü ile iktidarların mührü arasında kalmış din alimleri ne yazık ki, ‘çoğunluğun hakları azınlığın haklarına tercih edilebilir’ şeklinde adaleti izafı önünde yaptıkları içtihatlarla bu ateşe odun taşımıştır.” şeklinde konuştu.

"TARİH TEKERRÜR EDİYOR"

Hortoğlu, İslam dünyasında insanların birbirine Kerbala’yı yaşattıklarına da dikkat çekerek, tarihin tekerrür ettiğine işaret etti: “Kerbela hadisesindeki tarafların temsil ettiği değerler, bu gün o değerleri kendilerine göre seçmiş olan insanlar adeta tarihi yeniden canlandırıyorlar. Bir yanda her şeyi kazanmak uğruna, saltanat uğruna, ‘sen öl ben yaşayayım’ diyen Yezidler, bir yanda çıkarları için ya da korkuları için iktidarların kendilerine yapacaklarından korktukları için durumu idare etmeye çalışan maslahat gözetenlerin rollerini üstlenenler, bir yandan da masum ve suçsuz ve Allah’ın rızasını gözeten adaletten merhametten ve iyilikten ayrılamayan İmam Hüseyin’ler. Bu çatışmaların ortasında Alevi İslam inancı, İslam dünyasına adeta, Anadolu insanının İslam anlayışı bir Işık olarak insanlığı aydınlatacak büyüklükte erdem olarak karşımıza çıkıyor.”

BAL: “İNSANLARI BİR ARAYA GETİRENLERİN YANINDAYIZ^”

Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal ise konuşmasında, birlik ve dirliği dikkat edilmesi vurgusu yaptı. Bal, “Aynı hatalara düşmemek gerekiyor. Samimi olmak gerekiyor. Söylediklerimize söyleyeceğimize dikkat etmemiz gerekiyor. Gövdesi bir olanın farklı dalları da olacak Allah’ı bir, peygamberi kitabı bir olanın farklı yorumları da olacak. Bunu görememek ufuksuzluktur. Bunu görememek büyük hatadır. Sevgi temel olmalı. Sevgi milletler aileler kurulur. Düşmanlıkla tefrika ile her şey berbat olur.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de birliğe düzene ihtiyaç olduğunun altını çizen Bal, şöyle konuştu: “Normalleşmeye ihtiyaç var. Dünyada birliğe düzene, barışa ihtiyaç var. İnsanlar neden birbirlerini boğazlıyor? Suriye’ye, İsrail ve Filistin’e Irak’a bakın. İnsanın insana yaptığını başka bir canlı türü kendi türüne yapmıyor. Neden bu kin? Bu nefret niye? Medeni insan çok para kazanan insan değildir. Medeni insan kendisi ile barışan insandır. Yaşatmaya formatlı insan medeni insandır. Öldüren, kutuplaştıran ötekileştirenler asla medeni insan olamazlar. Dünya kendisi ile barışık, küresel ahlak ve sorumluluğa sahip insanı bekliyor. Bu insan türü, bu anlayış bu kardeşlik olmadan dünyada barış olamaz.

Ülkemizde normalleşmeyi bekliyoruz. Kutuplaştırma yerine normalleşmeyi , karşılıklı anlayışı bekliyor. Normalleşme budur. Polise askere baskı yerine onların bağımsız hür ve objektif bir şekilde, bu ülkeye hizmet etmesini bekliyor. Hukukun, tarafsız ve bağımsız olması gerekiyor. Yargının saygınlığına polisin saygınlığına zarar verirsek insanlar kendi yargısını vermeye kalkabilir, kendi polisi olmaya kalkabilir. İşte o zaman bu ülkede düzen olmayabilir. Bizim ifade hürriyetine medyada hürriyete şeffaflığa hesap verebilirliğe ihtiyacımız var. Bir ABD’li neye ihtiyaç duyuyorsa, bir İngiliz neyi savunuyorsa bizim milletimize aynısı layıktır. Şeffaflıkta hesap verebilirlikte layıktır. Birinci sınıf Sayıştay da layıktır. Biz normalleşme diyoruz. Nefreti bölücülüğü kutuplaşmayı, kutuplaştıranları kınıyoruz.”

"GÜNAY: VAHŞİ TABLOYU HEP BERABER SONLANDIRMALIYIZ"

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise konuşmasında, İslam coğrafyasında yaşanan sorunlara değindi. Irak ve Suriye’de vahşetin İslam kılığına girmiş hakiki Müslümanları, Hristiyanları katlettiğini söyleyen Günay, şunları kaydetti:

“Müslümanlığın sevgi, saygı, hoşgörü ve kardeşlik dini olduğunu söylüyor ve inanıyorsak, ayaklarında postal başlarında peçe, ellerinde pala olan bu vahşiler hangi dinin mensupları? Allah, bu vahşi tabloyu bir an önce sona erdirsin. Hep beraber sona erdirmemize de yardımcı olsun. Eğer bunlar bu palalı tipler, bir süre daha İslam adına dünyada kol gezerlerse dünyanın bir bölümünde İslam’ı insanlık suçu olarak yasaklamak noktasına getirecekler. Böyle bir tehlikeye ile karşı karşıyayız. Herkesin akıl gözünü vicdanını açması bu tehlikeye karşı kol kanat germesi gerekiyor. Türkiye’nin bunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Biz Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet rejimi sayesinde bugün farklı inançlar farklı mesajlar, bir masanın çevresinde oturabiliyoruz. Bunun değerini bilelim. Bunu zedelersek önümüzde nice örnekler var. Yakın coğrafya ibret alınması gereken önemli bir derstir hepimize.”

CİHAN

Yorumlar