Aktif Eğitimciler Sendikası Milli Eğitim Kanun Tasarısı'nı eleştirdi

Aktif Eğitimciler Sendikası (AES) Aydın Temsilcisi Yunus Erdoğan, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı eleştirdi.

Google Haberlere Abone ol
Aktif Eğitimciler Sendikası Milli Eğitim Kanun Tasarısı'nı eleştirdi

Aktif Eğitimciler Sendikası (AES) Aydın Temsilcisi Yunus Erdoğan, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı eleştirdi. Eğitim sisteminin yapboz tahtasına dönüştürüldüğünü iddia ederek, "Eğitim hakkı ve teşebbüs hürriyetini engellemesi nedeniyle Anayasamız ve devlet olarak tarafı olduğumuz uluslararası hukuka aykırı bu anlamsız düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir. Yüz binlerce insanı ilgilendiren düzenlemeler, milletin talep ve beklentileri doğrultusunda, hakkaniyet ilkelerine uygun olarak yapılmalıdır." dedi.

Yazılı bir basın açıklaması yapan AES Şube Temsilcisi Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizin tüm bireyleriyle paydaşı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi milli bir mesele olarak ele alıp değerlendirmesi gerekirken son yıllarda siyaset kurumlarının varlığını ispat ve güç gösterisi için kullandığı yapboz tahtası haline gelmiştir. Bakanlık, fişleme iddiaları, tasfiye ve kıyımlar, tayin ve terfilerin liyakat yerine siyasi, sendikal vb. referanslar ön planda tutularak yapılması, dershanelerin halka rağmen dönüştürme kılıfıyla kapatılmaya çalışılması, milletin kabulü olmadan, 'ben yaptım oldu' mantığıyla bir gecede, Meclis TV’nin kapalı olduğu saatlerde gizlice yapılan köklü sistem değişiklikleri gibi eğitimin yapısını temelden sarsacak uygulamalarıyla tartışılır hale gelmiştir. Meclis Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonlarından birkaç küçük değişiklikle geçen ve kamuoyunda 'Dershaneler Kanun Tasarısı' olarak bilinen ve bu hafta Meclis Genel Kurulu’na gelecek olan torba kanunda, dershanelerin zorla dönüştürülmesi ve kapatılmasıyla ilgili düzenlemelerin yanında en az dershaneler konusundaki dayatma kadar keyfiliğe açık, demokrasinin gereklerine aykırı ve milletin talep ve beklentilerini hiçe sayan pek çok değişiklik de yer aldığı belirtildi. En az dört yıllık fakülteyi bitirdikten sonra KPSS’yi kazanarak atanan öğretmen adaylarının, tasarıda kriterleri net olarak çizilememiş performans değerlendirmesine tâbi tutulacak olmaları, ardından objektif olmadığı gerekçesiyle öğrencilere bile uygulanmayan sözlü sınava alınacak olmaları, bürokratik kademelerde yüzlerce eğitimcinin maruz kaldığı tasfiye ve kıyımlara on binlercesinin daha ekleneceğini anlamına gelmektedir. Adaylığının birinci yılında başarısız olan öğretmenlerin ikinci yıl bir başka ilde görevlendirilmesi uygulamasının bir cezaya dönüşebilecek olması, göreve yeni başlayan öğretmenlere baskı yapılmasına ve mesleki heyecanlarının yok olmasına neden olacaktır. Göreve yeni başlayan öğretmenlere uygulanan adaylık eğitimlerinin niteliği arttırılmalı ancak kadroya geçişte yapılması öngörülen sözlü sınav uygulaması iptal edilmelidir.” CİHAN

Yorumlar