Aktif Eğitim-Sen: Ülkemizin yarınları karanlığa mahkûm ediliyor
Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Muğla İl Temsilcisi Hakan Ünalan, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından eğitime yapılan usulsüz müdahalelerle ülkenin yarınlarının karanlığa mahkûm edilmeye çalışıldığını iddia etti.
Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Muğla İl
Temsilcisi Hakan Ünalan, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından
eğitime yapılan usulsüz müdahalelerle ülkenin yarınlarının
karanlığa mahkûm edilmeye çalışıldığını iddia etti. Yönetim kurulu
üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Ünalan, gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu.
MEB'in son yıllarda siyaset kurumlarınca ispat ve güç gösterisi
için yazboz tahtası haline getirildiğini savunan Ünalan, "Tayin ve
terfiler liyakat yerine siyasi, sendikal ve referanslar ön planda
tutularak yapılmaktadır. Yapılan uygulamalarla tarafların talep ve
uyarıları dikkate alınmadan, 'Ben yaptım oldu' mantığıyla, bir
gecede gerçekleştirilen köklü sistem değişiklikleriyle bakanlık
tartışılır hale gelmiştir." dedi. Aday öğretmenlerin geleceğinin
keyfi uygulamalara emanet olduğunu öne sürerek, "KPSS'yi kazanarak
atanan öğretmen adaylarının, tasarıda kriterleri net olarak
çizilememiş performans değerlendirmesine tâbi tutulacak olmaları,
ardından objektif olmadığı gerekçesiyle öğrencilere bile
uygulanmayan sözlü sınava alınacak olmaları, bürokratik kademelerde
yüzlerce eğitimcinin maruz kaldığı tasfiye ve kıyımlara on
binlercesinin daha ekleneceğinin işaretidir. Göreve yeni başlayan
öğretmenlere uygulanan adaylık eğitimlerinin niteliği arttırılmalı
ancak kadroya geçişte yapılması öngörülen sözlü sınav uygulaması
iptal edilmelidir. Ayrıca yurtdışına gönderilecek öğrencilerin
seçiminde yazılı sınav sonuçları yeterli görülmelidir." şeklinde
konuştu.
Halen bekleyen yaklaşık 300 bin öğretmen adayı olduğuna dikkat
çeken Ünalan, "Dershanelerin kapatılmasıyla buralarda çalışan on
binlerce öğretmenin atamasının yapılacağının söylenmesi gerçekçi
görülmemektedir. Ayrıca MEB’in yaptığı sözlü sınavlardaki keyfi
uygulamaların tartışıldığı bir dönemde, MEB bünyesinde istihdam
edilecek dershane öğretmenlerinin sözlü sınava tâbi tutulacak
olmaları, keyfi uygulamaların artarak devam edeceği, dershanelerin
zorla dönüştürülmelerine karşı çıkan kurumlarda çalışan
öğretmenlerin MEB tarafından cezalandırılabilecekleri endişesini
arttırmaktadır." dedi. Hakan Ünalan, dönüşüme tâbi olan kurumların
öğrencilerine yapılacak devlet desteğinin net olarak
belirlenmemesinin, sistemin sürdürülebilirliğini tartışılır hale
getirdiğini savunarak, "Kaldı ki yıllardır devlet okullarının temel
ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olan ödeneği gönderemeyen
bakanlığın, dönüşüm programına tâbi kurumların öğrencilerine devlet
desteğini hangi kaynaktan sunacağı merak konusudur." diye
konuştu.
MEB'deki temel meselenin, anılan düzenlemelerin kimlerin faydasına
ve nelerin karşılığında yapıldığının net olarak açıklanmaması
olduğunu söyleyen Aktif Eğitim-Sen İl Temsilcisi Ünalan, "Niyet
milletin faydası ise bunun milletten gizli ve millete rağmen
yapılması mümkün değildir. Millete rağmen ısrar edilmesi halinde,
küçük bir müdahalenin birkaç nesli ilgilendirdiği eğitime yapılan
usulsüz müdahalelerle ülkemizin yarınları karanlığa mahkûm edilmiş
olacaktır. Kaldı ki tasarının kamuoyunda tartışılmaya başlanması
bile eğitim çalışanları arasında ötekileştirmenin başlamasına,
bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarında çalışma barışının
bozulmasına ve toplumun huzursuz olmasına yetmiştir. Aktif
Eğitim-Sen olarak milletvekillerine milletin vekili olduklarını
hatırlatıyor ve kendilerini millet menfaatlerini koruma, talep ve
beklentilerini karşılama konusunda göreve davet ediyoruz." dedi.
CİHAN
Yorumlar