Aktif Eğitim-Sen: Eğitimde 'Ben yaptım oldu' dönemi başladı
Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Diyarbakır Temsilciliği faaliyetlerine başladı.
Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Diyarbakır
Temsilciliği faaliyetlerine başladı. Aktif Eğitim-Sen Diyarbakır
Temsilcisi Muhsin Yalçınsoy, Diclekent Villalarındaki Gülzar
Konak’ta düzenlediği basın toplantısında, müdür, müdür
yardımcılarının görevinin sona ereceği, dershanelerin kapatılacağı
MEB tasarısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yalçınsoy, eğitimde
'ben yaptım oldu' döneminin başladığını kaydetti.
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi milli bir mesele olarak ele alıp
değerlendirmesi gerekirken son yıllarda siyaset kurumlarının
varlığını ispat ve güç gösterisi için kullandığı yap-boz tahtası
haline geldiğini belirten Yalçınsoy, “Bakanlık, dershaneleri halka
rağmen ‘dönüştürme’ kılıfıyla ‘kapatmaya’ çalışması, fişleme
iddiaları, tasfiye ve kıyımlar, tayin ve terfilerin ‘liyakat’
yerine siyasi, sendikal vb. referanslar ön planda tutularak
yapılması, milletin kabulü olmadan ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla bir
gecede gizlice yapılan köklü sistem değişiklikleri gibi sağlıksız
uygulamalarıyla tartışılır hale gelmiştir.” dedi.
Yalçınsoy, TBMM’ye sevk edilen ve kamuoyunun ‘dershaneler kanun
tasarısı’ olarak bildiği torba kanun, gündemde sadece
‘dershanelerin zorla dönüştürülmesi/kapatılması’ ile ilgili
düzenlemelerle yer alsa da aslında içinde en az dershaneler
konusundaki dayatma kadar keyfiliğe açık, demokrasinin gereklerine
aykırı ve milletin talep ve beklentilerini hiçe sayan pek çok
değişikliği de beraberinde getirdiğini kaydetti.
En az dört yıllık fakülteyi bitirdikten sonra KPSS’yi kazanarak
atanan öğretmen adaylarının, kriterleri net olarak çizilememiş
performans değerlendirmesine tabi tutulacak olmalarının kaygı
verici olduğunu anlatan Yalçınsoy, “Ardından -objektif olmadığı
gerekçesi ile- öğrencilere dahi artık uygulanmayan sözlü sınava
alınacak olmaları bürokratik kademelerde yüzlerce eğitimcinin maruz
kaldığı tasfiye ve kıyımlara, on binlercesinin daha ekleneceğinin
işaretidir.” diye konuştu.
DÖNÜŞÜM DEĞİL ANAYASA İHLALİ
Ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık
niteliğindeki öğretim faaliyetlerinin bakanlık gözetiminde
açılabilecek çeşitli kurslar listesinden çıkartılarak yasaklanması,
Anayasa’nın 48. Maddesine göre açık ihlal olduğunu anlatan
Yalçınsoy şunları söyledi: “Uluslararası bilim sınavlarında
ülkemizin akademik başarıları istenilen düzeyde değilken, bu
uygulama eğitimde diğer ülkelerle aramızdaki olan uçurumu daha da
arttıracaktır. Ayrıca bu uygulama sınav sisteminin halen devam
ediyor olması, bölgesel farklılıklar ve öğretmen açığı gibi
nedenlerle eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamamış olması
velilerin çocuklarının akademik düzeylerini arttırmak adına başka
arayışlar içerisine girmesine neden olacak, özel derslere olan
talebi arttıracak ve merdiven altı dershaneciliği tetikleyecektir.
Özel dershanelerde çalışan personelden sadece öğretmenlerin MEB
bünyesinde istihdam edilecek olması ve diğer personel hakkında
herhangi bir öngörünün bulunmaması öğretmen dışı personelin
durumunu belirsiz kılmaktadır. Bakanlık bünyesinde istihdam
edilecek öğretmenlerin belirlenmesinde, 1 Temmuz 2015 tarihi
itibariyle altı yıl dershanelerde çalışmış olmak koşulunun
bulunması, özel dershanelerde söz konusu süreden az çalışmış
olanların mağduriyetine sebep olacaktır. Aslında burada temel
sorun, anılan düzenlemelerin kimin hayrına ve neyin karşılığında
yapıldığının net olarak açıklanamamış olmasıdır; Niyet milletin
faydası ise bunun milletten gizli ve millete rağmen yapılması
mümkün değildir. Millete rağmen ısrar edilmesi halinde 'küçük bir
müdahalenin birkaç nesli ilgilendirdiği' eğitime yapılan usulsüz
müdahalelerle ülkemizin yarınları 'başarısızlığa', 'yokluğa' mahkum
edilmiş olacaktır. Aktif Eğitim-Sen olarak milletin vekillerini
milletin menfaatlerini koruma, talep ve beklentilerini karşılama
konusunda göreve davet ediyoruz.” CİHAN
Yorumlar