Aksaray Barosu: Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır

Aksaray Barosu Başkanı Levent Bozkurt, açıklamasında, İstanbul Çağlayan'da 22 Temmuz günü, tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 49 polis memurundan 11’inin tutuklandığı, 38 polis memurunun ise serbest bırakıldığını hatırlattı....

Google Haberlere Abone ol
Aksaray Barosu: Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır

Aksaray Barosu Başkanı Levent Bozkurt, açıklamasında, İstanbul Çağlayan'da 22 Temmuz günü, tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 49 polis memurundan 11’inin tutuklandığı, 38 polis memurunun ise serbest bırakıldığını hatırlattı. Savunma mesleğinin temsilcileri ve barolar olarak öncelikli talep ve dileklerinin 'yargı bağımsızlığı', 'tarafsızlığı' ve 'hakim güvencesi'nin sağlanması, anayasal hak eşitliğine sahip her bir vatandaşın 'adil yargılanma' hakkından yararlanması olduğunu vurgulayan Bozkurt, "Yargıda, liyakattan uzaklaşılarak siyasallaşmanın tehlikelerini ülkemiz, bedel ödeyerek öğrenmiştir. Çağdaş, çoğulcu ileri demokrasilerde kuvvetler ayrılığı parlamenter rejimin olmazsa olmaz koşuludur. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge korunmalı, bir kuvvetin diğerine tahakkümü olmamalıdır. Yargının da siyasi iktidara ya da herhangi bir gruba, cemaate ya da yapıya bağlı olması asla kabul edilemez. Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır." dedi.

Yolsuzluk operasyonlarını yürüten polislere yönelik İstanbul'da yürütülen soruşturmada; gözaltı süresinin dolmasına rağmen hürriyet kısıtlamasına keyfi şekilde devam edilmesi, soruşturmayı yürüten yargı mensuplarının emniyet mensuplarıyla karar vermeden önce toplantılar yaptığı duyumları, şüpheliler ile avukatlarına somut suçlamaların sorgu sırasında bildirilmemesi; soruşturma hakiminin Ceza Muhakemesi Kanunu'na açıkça aykırı olarak şüphelilerin ifadelerini almadan dosya üzerinden karar vermesinin hukukun ihlali anlamına geldiğini kaydeden Bozkurt, açıklamasında şunları ifade etti: "Önemle belirtmek isteriz ki savunduğumuz kişiler ya da eylemleri değil hukuk ve toplumsal adalet düzenidir. Dile getirdiğimiz soruşturma sırasında yapılan hukuk dışı uygulamalardır. Savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Soruşturmaların şeffaflığından uzaklaşılmasıdır. Bilgi ve belgelerin savunmanın bilgisinden saklanmasıdır.

Barolar olarak amacımız hukukun herkes için eşit ve adil biçimde uygulanmasının sağlanmasıdır. Üstünlerin hukukundan değil hukukun üstünlüğünden bahsedilmelidir. Hukuk herkese lazımdır. Hukuk devleti ilkesi hakim ve üstün kılınmalıdır. Her türlü yetkinin kanunlar vasıtasıyla elde edilmesine imkan tanıyan 'kanun devleti' olmak demokratik toplum düzenini temelinden bozacağı gibi siyasal iktidarı da tartışılır hale getirir. Bu anlamda son olarak özel yetkili mahkemelerin kaldırılması sonrasında 6545 sayılı torba yasa ile getirilen süper yetkili sulh ceza hakimliği müessesesini de endişe ile karşıladığımızı belirtiriz.

Yargının kurucu unsuru olan savunma ve onu temsil eden avukatlar, yargılamanın da teminatı olmuşlardır. Avukatların, soruşturma dosyalarını inceleyebilmeleri, örnek alabilmeleri yargılama faaliyetini güçlendirir. Adalete hizmet eder. Bilindiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153. maddesinin 2.fıkrası ile müdafilere tanınan bu yetkinin kısıtlanmasına ilişkin madde hükmünün 6526 sayılı yasa ile 21 Mart 2014 tarihinde yürürlükten kaldırılmasını son derece olumlu bulmuş ve memnuniyetle karşılamıştık. Ancak TBMM’ne verilen bir teklif ile 'yürütülen soruşturmalarda müdafinin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararı ile dosya inceleme yetkisinin kısıtlanması' önerilmiş ve 16.07.2014 tarihinde TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilmiştir. Savunmaya yönelik 'kısıtlılık kararı' getirilmesine yönelik düzenlemenin yeniden gündeme getirilmesini kaygı ve üzüntü ile karşılıyoruz. Bu anlamdaki bir kısıtlama arzusu, hukuk devleti, adil yargılama ilkesi ve masumiyet karinesi ile asla bağdaşmamaktadır. Ümidimiz yasalaşmamasıdır."

Gündemde yar alan diğer bir konunun ise 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanı seçimi olduğunu hatırlatar Bozkurt, "İlk kez vatandaşlarımızın doğrudan katılımı ve iradesi ile yapılacak olan seçimlerde, büyük milletimiz kararını verecek ve 12. Cumhurbaşkanımızı seçecektir. Temennimiz katılımın yoğun olması ve kim seçilirse seçilsin milli birlik ve beraberliğimizin bozulmaması, devletimizin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunmasıdır." görüşlerine yer verdi. CİHAN

Yorumlar