Akhisar'da STK’lar Hizmet Hareketi’ne yönelik iftiralara tepki gösterdi
Manisa'nın Akhisar ilçesindeki beş sivil toplum kuruluşu, Hizmet Hareketi’ne yönelik iftira ve karalama kampanyalarına tepki gösterdi.
Manisa'nın Akhisar ilçesindeki beş sivil toplum kuruluşu, Hizmet
Hareketi’ne yönelik iftira ve karalama kampanyalarına tepki
gösterdi. Bu amaçla HEGDER, ÇAĞLAKDER, EKDER ve AKDER, Akhisar
Sanayici ve İş Adamları Derneği (AKİSAD)'nde bir basın toplantısı
düzenledi.
Burada Akhisar Demokrasi ve Hukuk Platformu adına konuşan Ekrem
Türkoğlu, “Ülkemizin ve insanımızın içinden geçtiği zor bir süreci
birlikte yaşıyoruz. Bu zor zamanlarda ülkemizin ve insanımızın
kaybetmemesi adına, Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan her
ferdin daha sakin, farklılıklara daha saygılı, hiç kimseyi
ötekileştirmeden, birlik ve beraberliğimize katkı sağlayacak
şekilde davranmasını ve bu konuda gayret göstermesini arzu
ediyoruz.” dedi. Son birkaç yıldır bazı değer kayıpları yaşandığını
belirterek, "Mesela gençlerimiz arasında uyuşturucu, alkol ve
sigara gibi hastalıkların yaygınlaşma eğiliminin artığını
görüyoruz. Basından takip edebildiğimiz kadarıyla rüşvet ve
yolsuzluk gibi konuların toplumda çok konuşulduğunu ve insanları
yaraladığını gözlüyoruz. Bununla beraber hepimizin en önemli
güvencesi olan hukuk sistemimizin çok sık değiştirildiğini, üstelik
bu değiştirmelerin bir kısım olayların arkasından yapılarak,
hukukun üstünlüğünün de yara aldığını müşahede ediyoruz. Rüşvet ve
yolsuzluk operasyonları gibi konularla eşzamanlı olarak emniyet
birimlerinde, bugüne kadar görülmemiş tasfiyeler yapıldığına şahit
oluyoruz. Aynı zamanda ülkemizde yaşayan dinî grupların töhmet
altında bırakılacak şekilde takibata uğradığına, ötekileştirici ve
suçlayıcı bir algı meydana getirildiğine şahit oluyoruz. Bütün
bunlar hepimizi derinden yaralıyor ve endişeye sevk ediyor."
şeklinde konuştu. Türkoğlu, özellikle ötekileştirmeyle en çok karşı
karşıya kalan Hizmet Hareketi'nin gayesinin, evrensel insani
değerler ışığında eğitim öğretim, diyalog ve yardım çalışmaları
yapmak olduğunu söyleyerek, "Bugüne kadarki gözlemlerimize göre bu
insanlar, gerek ülkemizde gerek dünyanın her yerinde cehaletle,
ayrılıkla ve fakirlikle savaşmaktadır. Hal böyleyken bu gönüllü
insanlar için çete, örgüt ve benzeri söylemlerin üstüne son olarak
Haşhaşiler, sahte peygamber, âlim müsveddesi, örgüt lideri
tabirlerinin kullanılması, ehli vicdan olan bütün insanları çok
üzmüş ve derinden yaralamıştır. ‘Müslüman terörist olmaz. Terörist
Müslüman olamaz.’ diyen Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin
sözü, bu anlamda çok yerindedir ve manidardır." dedi.
Ekrem Türkoğlu, devlette paralel bir yapı olduğu, bu yapı
tarafından 17 Aralık operasyonlarının yapıldığı ve bunun hükümete
karşı bir darbe olduğunun iddia edildiğini hatırlatarak şunları
kaydetti: “Öncelikle bu iddianın cevabını, hukuk birimleri
vermelidir. Eğer böyle bir yapı varsa meydanlarda masum insanları
suçlamak yerine, hukuk işletilmeli ve muhataplar gereken cezaları
kesinlikle almalıdır. İkinci olarak, devlet kurumlarında farklı
düşünce ve ideolojiye sahip insanlar olabilir, hattâ olması da
gerekir. Düşünce özgürlüğüne önem veren demokratik toplumlarda çok
seslilik normal bir durumdur. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak
üzere birçok milletvekili, siyasetçi, hukukçu ve aydın, bu gerçeği
defalarca dile getirmişlerdir ancak düşünceleri farklı da olsa
devlet ve millet adına görev yapan ve karar veren herkesin kanun
önünde hesap vermesi gerektiği unutulmamalıdır. Yanlış yapan
kişiler varsa bunları bulup çıkarmak ve yapılan yanlışların
hesabını sormak yargının görevidir. Aksi halde paralel devlet ve
benzeri söylemlerin insanları kamplara ayırdığını,
ötekileştirdiğini, birlik ve beraberliği bozduğunu görüyor, bunu
çok tehlikeli buluyoruz." CİHAN
Yorumlar