'Ailece AK Parti'ye oy verenler paralel devlet olabilir mi?'

Yolsuzluk operasyonunu yürüten polislerin sahur baskınıyla gözaltına alınmasına yönelik tepkiler sürüyor. Tutuklanan polisler arasında yer alan Başkomiser Tolga Güzeltaş'ın kayınvalidesi Nuran Aybaz, paralel söylem ve delil olmadan yapılan...

Google Haberlere Abone ol
'Ailece AK Parti'ye oy verenler paralel devlet olabilir mi?'

Yolsuzluk operasyonunu yürüten polislerin sahur baskınıyla gözaltına alınmasına yönelik tepkiler sürüyor. Tutuklanan polisler arasında yer alan Başkomiser Tolga Güzeltaş'ın kayınvalidesi Nuran Aybaz, paralel söylem ve delil olmadan yapılan tutuklamalarda adaletsizlik olduğunu söyledi. Aybaz, ailece AK Parti'ye oy verdiklerini hatırlatarak, "Damadım, bize AK Parti'ye, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a oy verin diyordu. Hep birlikte oy verdik. Devleti, hükümeti yıkmak isteyen insanlar partiye oy verir mi? Ellerimiz kırılsaydı da oy vermeseydik." dedi.

Başkomiser Tolga Güzeltaş'ın kayınvalidesi Nuran Aybaz, emniyet mensubu eşi olduğunu hatırlatarak, yapılanların yanlış olduğunu gördüklerini ifade etti. 2009 yıllarında kızının doğum yapması nedeniyle uzun bir süre damadının yanında kaldığını aktaran kayınvalide Aybaz, "O tarihte damadım İstanbul’da görevli idi. O dönemde çok çalıştığına şahit oldum. Eşi ve çocuklarıyla çok ilgilenemediğini ve çok çalışmayla ilgili insan hakları ihlali olduğunu söyledim. Hatta müdürüne gidip durumu söylemek istedim. Ama kendisi bana, 'Ben çalışmayacağım, öbürü çalışmayacak da devlet içinde kim çalışacak. Devlet için yazık günah. Ben evladıma helal lokma yedirmek için çalışmak zorundayım' diyordu." şeklinde konuştu.

"BU KADAR ÇOK ÇALIŞIRSANIZ SİZİ ÇABUK HARCARLAR"

Kayınvalide Nuran Ayban, damadı Tolga Güzeltaş’ın helal ve haram lokma hassasiyetleri olan birisi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Ben kendisine söylüyordum. Çalışmak zorundasınız ama gözlerin kan çanağı oluyor. Ben emekli istihbaratçı bir memurun eşi olarak bu kadar çalışma, çalışırsanız sizi çabuk harcarlar dedim. Şu anda da dediğim oldu. Oradaki arkadaşlarını da tanıyorum. Hepsi de pırlanta çocuklar. Haram yemeyecek kadar olduklarını biliyorum. Devlete çalışmak için eşini, ailesini hepsi de ihmal etti. Ben çocuklarına babaannesi ile dönüşümlü baktık. Şartlar çok ağırdı. Ama şu an bu yapılan haksızlıklar neden?"

"O zaman takdir veriyordunuz şimdi ne oldu?" diye soran Nuran Aybaz, sözlerine şöyle devam etti: "Mükafatlandırıyorsunuz. Fazla bir para verme anlamında değil. Ben çok çalıştığını ve bu birimden ayrılmasını söyledim. Ama ayrılmasının mümkün olmadığını söyledi. 2 yıldır eşinden dolayı ataması oldu ve Kars’ta. Eğer iki yıldır bir tutuklama yoktu ve şimdi var. O zaman burada bir sıkıntı var. 2 yıl önce neredeydiniz? Ben evladıma güveniyorum. Suçu yoktur. Olmaz da. Çünkü helal harama çok dikkat eden bir insandır. Kendisini Kayseri’de tanıyanlara sorun, aynı şeyleri söyleyecektir."

"SAYIN BAŞBAKANIMIZIN KIZININ SÖYLEDİKLERİNE BAKARAK, RAMAZAN AYINDA EVLATLARINDAN NASIL AYIRDINIZ?"

Nuran Aybaz, "Sayın Başbakanımızın kızı, 'Babacığım çok çalışıyorsun bir gününü bize ayır' diyordu. Bu Ramazan ayında, bu bayramda bu yavruların hakkını kim ödeyecek? Nasıl ayırdın evlatlarından? Kaçan yoktu. Herkes kendi eliyle teslim oldu. Benim damadım da kendi eliyle teslim oldu. Mübarek günde bu yapılmaz. Basından takip ediyorum. Oruç tutanların karşısında yemek yemişler. İftarda su istemişler ve alay edilmiş kendileriyle. Teröristlere kendi yemeklerini dışardan almalarına fırsat veriyorsun. Sen yemek alıyorsun. Bunlar kendi paralarıyla yemek almak istiyor. Neden müsaade etmiyorsun. Bu Müslümanlık mı? Bunun vebalini kim verecek? Hepsi Başbakanımızın emri ile değil mi? Ben de takdirlerini iade edeceğim. Verilen takdirleri bizzat ben de okudum." sözleriyle Başbakan'a tepki gösterdi.

"DOSYALARI AÇIKLAYIN, DELİLLERİ GÖSTERİN, SUÇLARINI SÖYLEYİN, O ZAMAN TUTUKLAYIN"

Kayınvalide Nuran Aybaz, Başbakan ve İçişleri Bakanı'na çağrıda bulunarak, yapılan adaletsizliğin önüne geçmelerini istedi. Aybaz, şunları söyledi: "Kendisi gece göreve giderken dua istiyordu benden. Ben de dua ediyordum. Sabaha kadar bir şey olmasın diye dua ediyordum. Diğer arkadaşlarından tanıdıklarım vardı ve aynı durumda idi. Başbakanımız, Sayın İçişleri Bakanı bunları duysun. Sayın Efkan Ala’nın bunu böyle yapmaya hakkı var mı? Adaletsizlik o zaman dosyalarını getirin. Şunu yapmışsın... Şu suçu işlemişsin... Bu da delilleri deyin ve tutuklayın. Ama elinizde delil yok. Bir müfettişin raporu ile insanlara suç isnat ediyorsunuz. Bu nasıl olabilir? Boş kağıtla bu iş nasıl yapılıyor? Akrabalarının hakim savcı olduğunu bile söylemeyen ve yararlanma gayreti içinde olmayan bir insan. Siz nasıl tutuklayıp cezaevine koyuyorsunuz?"

"ELİMİZ KIRILSAYMIŞ DA VERMESEYMİŞİZ"

Ailece hep AK Parti'ye oy verdiklerini hatırlatan Nuran Aybaz, damadının da AK Parti'ye oy vermesi için kendilerine söylemde bulunduğunu dile getirdi. Aybaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Paralel devlet var diyerek devleti yıkma nasıl bir söz, anlayamıyoruz. Düne kadar AK Parti'ye oy vermiş insanlarız. Damadım da oy verdi. 'Anne Başbakan Tayyip Erdoğan’a, AK Parti'ye oy verin' diyordu. Bu insan paralelci ya da devleti yıkacak insan olsa oy verir mi? Oy verdirir mi? Biz ailece hep birlikte oy verdik. Rahmetli eşim de AK Parti için çalıştı. Ama lanet olsaymış, elimiz kırılsaymış da vermeseymişiz." CİHAN

Yorumlar