Aile Hekimleri Federasyonu: ASE eksikliği koruyucu hizmetleri tehdit ediyor

Aile Hekimleri Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Lütfi Tiyekli, aile hekimliğinin gerçek gündeminin aile sağlık elemanı eksikliği olduğunu, bu eksikliğin koruyucu sağlık hizmetlerini tehdit ettiğini bildirdi. Aile Sağlığı Elemanı (ASE) ihtiyacının...

Google Haberlere Abone ol
Aile Hekimleri Federasyonu: ASE eksikliği koruyucu hizmetleri tehdit ediyor

Aile Hekimleri Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Lütfi Tiyekli, aile hekimliğinin gerçek gündeminin aile sağlık elemanı eksikliği olduğunu, bu eksikliğin koruyucu sağlık hizmetlerini tehdit ettiğini bildirdi. Aile Sağlığı Elemanı (ASE) ihtiyacının sadece bir bölgenin değil tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu belirten Tiyekli, “Kocaeli, İstanbul, Şanlıurfa illerimizde bile aile hekimliği birimlerinin yüzde 10-15’inde aile sağlığı elemanı yoktur.” dedi.

Aile Hekimleri Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Lütfi Tiyekli, ‘Aile Hekimliğinin Gerçek Gündemi’ başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Aile hekimliğinde ‘Nöbet’ çerçevesinde koparılan fırtınanın gerçek sorunların görülmesini engellediğini belirten Tiyekli, “Türkiye’de şu an Aile Sağlığı Elemanı (ASE) eksikliği sorunu, sistemi kilitleme noktasına getirmektedir. Suriye’deki iç savaş nedeni ile ülkemize sığınan sığınmacılar nedeniyle aile hekimliği birimleri gerçekte istatistiklerin gösterdiğinden fazla nüfusa hizmet vermek zorunda kalmaktadırlar.” diye konuştu.

İstatistiklere göre, aile sağlığı çalışanlarının Avrupalı eşdeğerlerinden 4 kat daha fazla çalışıp, 4 kat daha az ücretlendirildiğini kaydeden Tiyekli, “Aile sağlığı çalışanları, yeni gelen sığınmacı nüfus ile kaldırılamaz bir yükü taşımaya başlamışlardır. Güney illerimizde ortalama 3 bin 600 nüfusa hizmet ettiği iddia edilen aile sağlığı birimleri, boş pozisyonlar ve Suriye, sığınmacılar nedeniyle gerçekte 5 binli nüfuslara hizmet etmeye başlamışlardır. Mevzuata göre 3 bin 500 nüfusta bile ikinci bir ASE atanması gerekirken, 5 bin nüfusa tek personel hizmet verilmeye çalışılması hiçbir mantıkla açıklanamaz. Bu ağır iş yükünün üstüne yeni bir angarya ‘Nöbet’ ve ‘Nöbet için uygulanan mobbingler’ işin tuzu biberi olmuştur. Aile hekimliği sisteminden kaçış hızlanmıştır. Kamu hastane birlikleri de personeline aile hekimliği sistemine geçişte muvafakat vermemektedir.” diye konuştu. Aile sağlığı elemanı ihtiyacının sadece bir bölgenin değil tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu anlatan Tiyekli; Kocaeli, İstanbul, Şanlıurfa illerinde bile aile hekimliği birimlerinin yüzde 10-15’inde aile sağlığı elemanı olmadığını ifade etti.

"YAKINDA HER SOKAK BAŞINA ACİL SERVİS KURMAK ZORUNDA KALACAĞIZ"

Sağlık Bakanlığı’nın, tek sorun olarak ‘Artan acil başvurusu ihtiyacını karşılamak’ olarak gördüğünü vurgulayan Tiyekli, şunları söyledi: “Koyulan teşhis yanlıştır. Sorun teşvik edilmiş gereksiz acil başvurusudur. Acillerde nöbet dediler olmadı. Şimdi aile sağlığı merkezlerinde sözde aciller kurulacak. Yakında her sokak başına acil servis kurmak zorunda kalacağız. Bu ‘Sözde Acillere’ giden ‘Gerçek Aciller’ vakaların başına geleceklerden, vicdani ve kanuni olarak bu düzenlemeleri yapanlar sorumlu olacaktır. Sağlıkta kaynak israfı yapılmaktadır. Zorlama olarak getirilen ‘Nöbet’ dayatmasının kamu maliyeti aylık 3 milyon TL civarındadır. Bu para, esas sıkıntının olduğu yerde harcanmalıdır. Bu para, kamu personeli olmayan aile sağlığı elemanı ihtiyacında çok rahat kullanılabilir. Bu şekilde hem kaynaklar doğru kullanılmış hem de harcanan paranın karşılığı alınmış olur.”

"BU TABLO İÇİNDE KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNİN AKSAMAMASI İMKANSIZDIR"

Kaynakların doğru kullanılarak kamu personeli olmayan aile sağlığı elemanı istihdamı için harcanması ile toplumdaki işsizlik oranında da olumlu gelişmeler sağlanacağını hatırlatan Tiyekli, şunları ifade etti: “Oysa ki hiçbir işe yaramayan görevlendirmeler yapılmakta ve karşılığı alınamamaktadır. Suriye’deki kargaşanın ülkemiz sağlık sistemine olumsuz katkısı ortadadır. Maalesef çevremizdeki ülkelerden gelen sağlık sorunları için Türkiye büyük risktir. Bu sorunlara zamanında müdahale edilebilmesi için tedbirler şimdiden alınmalıdır. Aile hekimliğinde çalışma teşvik edilmelidir. Görmezden gelinen bu sorunlar gerçekleştiğinde olmayan Aile Sağlığı Elemanları ile mi koruyucu sağlık hizmetlerini yapacağız? Bu tablo içinde koruyucu sağlık hizmetlerinin aksamaması imkansızdır. Aile hekimlerinin üst noktalara getirdiği göstergeler bu kadar olumsuzluk karşısında ne kadar dayanabilir? Türkiye, bu olumsuz tablonun acısını kötü bir miras olarak gelecek yıllarda yaşayacaktır. Gelecek yıllarda düşen aşılama, takip vb oranları şu anda esirgenen paranın onlarca kat fazlası ile ancak telafi edilebilir. Başbakanımıza ve milletvekillerimize sesleniyoruz; yanlışın neresinden dönülürse kârdır. Şu an elimizde bir fırsat vardır. Bunu iyi değerlendirelim. Meclis kapanmadan acil yapılması gereken düzenlemeyi torba yasa içine koyalım. Kaynak israfına sebep olan, hiçbir fayda alınamayacağı baştan belli olan, koruyucu sağlık hizmetlerini baltalayan nöbet uygulamasını kaldırıp kamu personeli olmayan aile sağlığı elemanını kolaylaştıran düzenleme getirelim. İkinci basamak sağlık hizmetlerinde aksayan yönleri kapatmak için gelecek nesillerin sağlığından çalmayalım.” CİHAN

Yorumlar