"Aile Bakanlığı, Yargıtay’ın velayet kararını tanımadı"

Velayet davasını kazanmasına rağmen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın çocuğunu kendisine vermemesine isyan eden baba, oğlunun yetiştirme yurduna yerleştirildiğini öğrenince şoke oldu.

Google Haberlere Abone ol
"Aile Bakanlığı, Yargıtay’ın velayet kararını tanımadı"

Velayet davasını kazanmasına rağmen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın çocuğunu kendisine vermemesine isyan eden baba, oğlunun yetiştirme yurduna yerleştirildiğini öğrenince şoke oldu. Bakanlığın, Yargıtay’ın onadığı kararı hiçe saydığını ifade eden enerji mühendisi baba, “Bakan Fatma Şahin ile görüştüm. Bakan ‘ben Yargıtay falan tanımam. Çocuğu sana vermiyorum’ diyerek beni kovdu.” dedi.

İddiaya göre olay şöyle gelişti: Mustafa Murat Ercan’ın 1999 yılında Teoman isminde bir oğlu dünyaya geldi. Çocuğun annesi evi terk ederek bir başka erkekle yaşamaya başladı. 2005 yılına kadar da Teoman’a sahip çıkmadı. Küçük Teoman babaannesinin yanında büyüdü. Daha sonra anne, dava açarak İstanbul 2. Aile Mahkemesi’nin kararı ile çocuğun velayetini aldı. Bu tarihten sonra anne, çocuğun baba ile olan iletişimini kesti. Çocuğun sağlık durumu, eğitim durumu ve kişisel ilişki kurulmasındaki sorunları da dikkate alan Ercan, İstanbul 1. Aile Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme delilleri de göz önünde bulundurarak, çocuğun velayetinin babaya verilmesine hükmetti. Yargıtay da yerel mahkemenin verdiği kararı onadı.

Baba Ercan, kararın infazını beklerken ilginç bir olayla karşılaştı. Çocuk, Yargıtay kararına rağmen kendisine teslim edilmedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı devreye girerek kararın infazını engellemek için girişimlerde bulundu. Bakanlık kanalıyla tekrar dava açılarak, Yargıtay kararı infaz edilmeden çocuk bir yetiştirme yurduna yerleştirildi. Bu olaydan sonra Mustafa Murat Ercan, adeta bir hukuk mücadelesine başladı.

‘BAKAN ‘BEN YARGITAY FALAN TANIMAM’ DEDİ’

Yargıtay’ın ve 4 ayrı yerel mahkemenin kararına rağmen, çaldığı bütün kapılar yüzüne kapandı. Kararı uygulattırmak için son çare olarak eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile görüşmeye gitti. Bir çıkış yolu bekleyen Ercan, tepkiyle karşılaştı. Bakan Şahin, kendisine, “Çocuk sana gelmek istemiyor. Ben mahkeme kararı falan tanımam ve çocuğu sana vermeyeceğim.” dedi. Bunun üzerine Ercan, Bakan Şahin ve çocuğu teslim etmeyenler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak ilgili savcılık, suç duyurusunu işleme almadı. Çalmadık kapı bırakmayan Ercan, kararı infaz ettirmek için polisle de çocuğun bulunduğu yuvaya gitti ancak çocuk hastaneye kaldırılıyor gerekçesiyle yuvadan kaçırıldı.

Çocuğunu almak için söz konusu yuvaya ve ilgili müdürlüklere başvuran Ercan’a, cevaben şunlar söylendi: “O mahkeme kararını okuduk. Bağlı bulunduğum Aile Bakanlığı’nın üst düzey yöneticilerinden talimat gelmeden çocuğu vermem.”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Hukuk Müşavirliği devreye girerek, Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi’nden müdahillik istedi. Dilekçede İstanbul 1. Aile Mahkemesi ve Yargıtay kararı eleştirildi ve şu ifadelere yer verildi: "Bu kararın verilmesi sırasında yapılması gereken incelemeler layıkı ile yapılmamış ve diğer kurallara uyulmamıştır.”

‘ASIL PARALEL DEVLET, HÜKÜMETTİR’

Yaşananları skandal olarak değerlendiren Ercan, “İstanbul 1. Aile Mahkemesi, oğlum Teoman Ercan’ın velayetini bana verdi. 2013 yılında da Yargıtay kararı onadı. Fakat bu karar Aile Bakanlığı ve o zamanki bakan Fatma Şahin tarafından uygulanmadı. Bakan Şahin ile yaptığım görüşmede, bizzat kendisi ‘Yargıtay kararına uymayacağım’ dedi. Fatma Şahin hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Fakat Başsavcılık takipsizlik verdi. Bu görüşmenin canlı şahitleri de var. Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu şahitlerin dinlenmesini istedim. Bu sefer, devrede bakan olduğu için mahkeme şahitlerimi kabul etmedi. Buyurun size derin devlet, buyurun size paralel yapı.” şeklinde konuştu.

“Yaşadıklarım bir insanlık suçudur.” diyen Ercan, “Fatma Şahin bu görüşmede eşkıyalık yapmıştır, kanunsuzluk yapmıştır. Yargıtay kararı uygulanmadan, çocuğum tam 10 ay annesi babası olmayan çocukların yanında kalmaya mahkum edilmiştir. Bu bir işkencedir. Hiç kimse burada adalet var demesin.” ifadelerini kullandı.

Hukuk Müşavirliği’nin Erdek Aile Mahkemesi’ne gönderdiği dilekçeyi okuyan Ercan, yürütmenin yargıya nasıl müdahale ettiğine vurgu yaptı. Dilekçedeki, ‘Bu kararın verilmesi sırasında yapılması gereken incelemeler layıkı ile yapılmamış ve diğer kurallara uyulmamıştır.’ ifadelerine dikkat çeken Ercan, “Bu, ‘Yerel mahkeme sen yanlış karar verdin, Yargıtay sen de yanlış kararı onayladın’ demektir.’ Bu yargıya açıkça hakarettir.” dedi.


Yargıtay kararı gereği çocuğunu almaya gittiğini ancak bakanlığın yerel mahkemeye başvurması üzerine 6 ay uzaklaştırma aldığını kaydeden Ercan, “Çocuğunun SBS sınavından sonra okul tercihlerinin yapılması gerekiyordu. Okul tercihlerini yasal velisi olarak babasının yapması lazım. Ama oğlumun okul tercihlerini öğretmeni yapıyor. Kendisini aradım, ‘kime sordunuz?’ dedim. ‘Annesine sorduk’ dedi. Yasal velisinin ben olduğumu söyledim. Sistematik olarak çocuğum benden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.” dedi.

‘DÖRT YILDIR GÖRMEDİĞİM OĞLUM, BANA DÜŞMAN HALİNE GETİRİLDİ’

Yaşadıklarının bir örneğinin daha olabileceğine inanmadığını söyleyen Ercan, “Yargıtay kararına uyulmaması dosyam, hukuk fakültelerinde öğrencilere tez olarak veriliyor. Hukuk tarihide görülmemiş bir şey bu. Bugün bu dosyayı alan bir doçent profesör olabilir. Çocuğun bulunduğu yerde babaya teslimi kararı vardır. Yargıtay ilamı. Ancak bu karar artık çöp olmuştur. Kimse Yargıtay’ı takmıyor. Ben bilseydim bu davayı Aile Bakanlığı’na açardım. Biz boşuna mahkeme kapılarında sürünmüşüz. Toplamda 4 sene görmediğim çocuk, bana düşman haline getirilmiştir. Aile Bakanlığı çocuğumu alıp kimsesizlerin kaldığı yurtlara koymuştur.” ifadelerini kullandı.
CİHAN

Yorumlar