Ahmet Davutoğlu: Ümidimiz, Irak‘ın toprak bütünlüğü içinde yaşamasıdır

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da, ülkelerin toprak bütünlüğü içerisinde refahını prensip olarak benimsediğini belirterek, “Ümidimiz, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde bütün halkların barış içinde...

Google Haberlere Abone ol
Ahmet Davutoğlu: Ümidimiz, Irak‘ın toprak bütünlüğü içinde yaşamasıdır

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da, ülkelerin toprak bütünlüğü içerisinde refahını prensip olarak benimsediğini belirterek, “Ümidimiz, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde bütün halkların barış içinde yaşamasıdır. Bu çerçevede Türkiye, her zaman bu ilkeler etrafında hareket etmiştir. Neçirvan Barzani buraya geldiğinde de bu ilkeleri paylaştık.” dedi.

Zambiya Dışişleri Bakanı Harry Kalaba ile ortak basın toplantısı düzenleyen Ahmet Davutoğlu gazetecilerin sorularını cevapladı.

“Mesud Barzani’nin bağımsızlık söylemleri oldu. Türkiye ve ABD’nin ise buna karşı çıkmayacağı yönünde görüş bildirdi. Bu konuda Türkiye’nin tutumu nedir?” sorusuna Bakan Davutoğlu, şöyle cevap verdi:

“Biz, bütün Ortadoğu Bölgesi’nin kardeş halklarının ve topluluklarının yaşadığı bu bölgenin barış ve istikrar bölgesi olmasını hedefini ön plana çıkardık. Hep bunu temelde hedefledik. Aynı zamanda da bu bölgenin asırlardır iç içe yaşadığından hareketle ekonomik ve kültürel ilişkiler üzerinden aramızdaki sınırların, duvarların kaldırılması görüşünü dile getirdik. Dolayısıyla Türkiye bölgede her zaman toprak bütünlüğü, ülkelerin toprak bütünlüğü içerisinde refahını prensip olarak benimsemiştir. Ancak, bu toprak bütünlüğü aynı zamanda da ekonomik ve kültürel entegrasyon üzerinden bölge halklarının bütünleşmesini son dönemde gündeme getirmiştir.”

"BARZANİ İLE İLKELERİMİZİ PAYLAŞTIK"

Davutoğlu, son dönemde, Irak’ta takip edilen politikalar sonucunda ciddi bir mezhebi ve etnik ayrışma gözlendiğine de dikkat çekti. Bunu hep beraber, büyük bir ıstırap ve acı ile takip ettiklerini kaydeden Davutoğlu, “Bağdat’ta yaşanan siyasal bölünme ve parçalanma alanda, mezhepleşmeyi ve radikalleşmeyi körükleyen sonuçlar doğurdu. Buradan çıkışla hepimizin düşünmesi lazım. Öncelikle, Irak’ta çıkış yolunun ülkede etnik ve mezhebi barışın sağlanması ülkenin bütün bölgelerine, kuzeyine, güneyine imkanların eşit imkanların eşit şekilde dağıtılmasını esas alan bir yeni yaklaşımla Irak’ı inşa etmeleri halinde Irak’ın toprak bütünlüğü teminat altına alınır. Ama bazı bölgelere maaşların ödenmediği, bazı bölgelere ciddi yatırımların, Musul gibi, ortak bütçeden gelen kaynakların çok az olduğu durumlar yaşandığında Irak içinde de tartışmalar, siyasi botunun dışına taşar ve kutuplaşmalar artar. Biz Türkiye olarak her zaman Irak’taki her kesimin Sünni’ye, Şii’ye Hristiyan’a, Arap’a, Kürt’e, Türkmen’e hep eşit mesafede kardeşlik ilişkileri içinde yaklaştık. Ümidimiz, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde bütün halkların barış içinde yaşamasıdır. Bu çerçevede Türkiye, her zaman bu ilkeler etrafında hareket etmiştir. Neçirvan Barzani buraya geldiğinde de bu ilkeleri paylaştık. Irak Kürt bölgesel yönetimi ve Türkiye, mücavit bölgelerde de bu kardeşlerimiz her hangi bir ihtiyaç söz konusu olduğunda, ki son dönemde enerji alanında işbirliğimiz malumdur. Musul’da Erbil’de Kerkük’te insani yardımlar konusunda attığımız adımlar, bütün Irak’ta olduğu gibi bu bölgelerle özel ilişkilerimiz devam edecektir.” diye konuştu.

“KIRIM TATAR TÜRKLERİNE GETİRİLEN YASAKLAR BARIŞA HİZMET ETMEZ”

“Rusya, Kırım Tatarlarının bölgeye girişini yasakladı. Türkiye’nin bu konudaki tutumu nasıl olacak?” sorusuna ise, “Bu bizi kaygılandıran bir gelişme. Dün bu konuda bir açıklama yaptık. Türkiye Ukrayna krizinde de ilkeli bir tutum sergiledi. Bir taraftan Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunup diğer taraftan Kırım’da Rus, Tatar Ukrayna kökenli kim olursa olsun Kırım’ın içinde barış içinde yaşamaları için Türkiye katkılar verdi. Bu çerçevede de tebrik ederek ifade etmek istiyorum ki, Tatar Türkleri barışın sürmesi için son derece vakur bir tavır sergiledi. Bu çatışmaların parçası ve karşıtı olmamışlardır. O bakımdan da Kırımda böylesi bir kritik dönemde, hala etnik barış muhafaza edebiliyorsa Kırım Tatar Türk’lerinin gösterdiği son derece pozitif tavrın etkisi vardır. Kırım Tatar Türklerinin asli vatanıdır. Ve asli vatanın olmaya devam erecektir. Kırım Tatar Türkleri Kırım’a başka bir yerden geçici bir şekilde yerleştirilmiş unsurlar değildir. Kırım’da son derece haksız bir şekilde sürülmüş, insanların acılı yıllardan sonra ülkelerine ve topraklarına dönmeleri soncunda oraya yerleşmişlerdir. Kırım Tatar Türkleri orada kalacaklardır. Kırım Tatar Türklerine yapılan yasaklar barışa hizmet etmez. Bunu Rusya ile de konuşuyoruz. Başbakan’ın Putin ile görüşmelerinde bu konular yer aldı. Ümide dorum ki etnik barış konulur Umut ediyorum Tatar Türklerinin etnik hakları teminat altına alınır ve Kırım bir barış adası olarak önümüzdeki yıllara yürür. Bu yöndeki çabalarımız sürecektir.” diye cevap verdi.

KALABA: BM ÜYELİĞİNE DESTEK VERECEĞİÇ

Zambiya Dışişleri Bakanı Harry Kalaba’da yaptığı konuşmasında Türkiye’nin Birleşmiş Milletlet Geçici Üyeliği'ne destek vereceklerini bildirdi. Kalaba, Türk yatırımcıları ülkesine yatırım yapmak için beklediklerini de sözlerine ekledi.

CİHAN

Yorumlar