AGİT'ten yurtdışı oylar için şeffaflık kaygısı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilat (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti, cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak ara rapor hazırladı. Hazırlanan raporda yurtdışından Türkiye’ye getirip...

Google Haberlere Abone ol
AGİT'ten yurtdışı oylar için şeffaflık kaygısı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilat (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti, cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak ara rapor hazırladı. Hazırlanan raporda yurtdışından Türkiye’ye getirip yaklaşık bir hafta sonra sayılacak olan oylar için şeffaflık kaygıları dile getirildi. Raporda ayrıca AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde hediyeler dağıtıldığı vurgulandı.

11 sayfalık raporda AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın propaganda faaliyetlerinin, çoğunlukla resmi devlet organizasyonları ile birleştirilmiş büyük çaplı organizasyonlar olduğu ve diğer adayların aktif biçimde kampanya yürütmesine karşılık, bu kampanyaların halk önündeki görünürlüğünün sınırlı olduğu vurgulandı.

Yürürlükteki yasal çerçevenin internet dahil olmak üzere ifade özgürlüğüne kısıtlama getirdiğini belirten raporda “Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti (SSGH) ile görüşen ilgililer, medya sahiplerinin ve siyasi aktörlerin yayıncılık özgürlüğüne doğrudan müdahale edilmesinin bağımsızlıktan ve araştırmacılıktan uzak bir gazetecilik ile sonuçlanacağına ve iktidar partisine ve Başbakana karşı eleştiriler getirilmesini sınırlayacağına dair kaygılarını dile getirmişlerdir. Söz konusu yasal çerçeve, yayıncıların seçim kampanyası süresince yasaların gerektirdiği 'tarafsız' kalma zorunluluğuna dair açık bir denetleme ve raporlama mekanizması sağlamamaktadır.” ifadelerine yer verildi.

“ERDOĞAN'IN KAMPANYA AFİŞLERİ VE SEÇİM OTOBÜSLERİ İFTAR İÇİN KULLANILAN BELEDİYE ÇADIRLARININ GİRİŞİNE ÇOK GÖRÜNÜR BİR ŞEKİLDE YERLEŞTİRİLMİŞTİR”

Raporda AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın seçim kampanyası ile ilgili olarak şu ifadelere yer verildi: “Erdoğan'ın kampanyası iyi organize edilmiştir, geniş kaynaklarla finanse edilmektedir ve farklı bölgelere yapılan düzenli seyahatler, il valiliklerine yapılan resmi ziyaretler ve çoğu zaman belediyeler tarafından sıklıkla verilen iftar yemeklerinin takip ettiği büyük çaplı mitingler sayesinde kazanılan son derece büyük bir görünürlükten istifade etmektedir. İstanbul'da, Erdoğan'ın kampanya afişleri ve seçim otobüsleri iftar için kullanılan belediye çadırlarının girişine çok görünür bir şekilde yerleştirilmiştir. 19 Temmuz günü, Ordu'da, AGİT/ODIHR SSGH, Sn. Erdoğan'ın konuşmasının ardından, kalabalığa çocuk oyuncakları ve kadın eşarpları dağıtıldığını kaydetmiştir. AKP'li bir temsilci, partinin kampanya kapsamında kapı kapı dolaşarak, içinde çeşitli gıda maddeleri, tişörtler, mouse padler ve bardaklar bulunan büyük paketler dağıttığını AGİT/ODIHR SSGH’ye bildirmiştir. 25 Temmuz günü, Sn. Erdoğan, İstanbul-Ankara arasında çalışacak olan yüksek hızlı trenin hizmete açılış töreni sırasında açıkça propaganda yapmıştır.”

OY PUSULALARININ SAYIMINDA ŞEFFAFLIK KAYGILARI DİLE GETİRİLDİ

Raporda ayrıca şu tespitlere yer verildi: “YSK, cumhurbaşkanı adaylarının oy pusulasındaki sırasını kuraya göre belirlemiştir ve oy pusulalarını basmaya başlamıştır. YSK, basılacak toplam oy pusulası sayısının 73.849.80 olduğunu AGİT/ODIHR SSGH'ye bildirmiştir. YSK'nın basılacak oy pusulasının sayısı ile ilgili kararı net bir yasal temelden yoksundur. Yurtdışında oy kullanma, 31 Temmuz - 3 Ağustos tarihleri arasında 54 ülkede gerçekleşecektir. Yurtdışı oy pusulaları ülkeye geri getirilecek ve Ankara'da yurtiçi oy pusulaları sayım başlangıcı ile aynı zamanda sayılmaya başlanacaktır. AGİT/ODIHR SSGH ile görüşen ilgililer bu sürecin şeffaflığı ile ilgili kaygılarını dile getirmiştir.

YSK düzenlemelerinden biri adayların ayni bağışlar almasını yasaklarken, başka bir YSK düzenlemesi, aday gösteren partilerin mitingler düzenlemek ve kendi adaylarının siyasi reklamının parasını ödemek suretiyle destek sunmalarına müsaade etmektedir. AGİT/ODIHR SSGH ile görüşen ilgililer, anılan iki düzenlemenin birbiri ile çeliştiği ve şeffaf bir kampanya finansmanı sağlamadığı yönündeki kaygılarını dile getirmiştir.

Medya camiası, kitlelere ulaşmada en geniş imkanlarla donatılmış medya kuruluşlarının sahibi olan büyük endüstriyel grupların hakimiyetindedir. AGİT/ODIHR SSGH ile görüşen ilgililer medya patronlarının ve siyasi aktörlerin editoryal özgürlüğüne doğrudan müdahale etmesinin editoryal bağımsızlığın ve araştırmacı gazeteciliğin yok olmasına neden olduğu yönündeki kaygılarını dile getirmiştir. Bunların yanı sıra, devlete ait şirketlerin kamu ihalelerinin ve reklamlarının hükümet ile bağlantılı işletmelere verilmesi ve medyanın iktidar partisinin ve Başbakanın eleştirisine özellikle televizyonda sınırlı yer ayırması hakkındaki kaygılar ifade edilmiştir. Başbakan dahil olmak üzere devletin yüksek kademesindeki kişiler tarafından açılan çok sayıda kamu ve hakaret davaları gazeteciler arasında otosansürü artırmaktadır.

İnternet özgürlüğü ihlallerine rağmen, internet bilhassa sosyal medyada kamu alanındaki çoğulculuğa katkıda bulunmaktadır. En son Şubat 2014'te değiştirilen 2007 'İnternet' Kanunu otoritelerin yeterli adli gözetim olmadan internet sayfalarını erişime engellemelerine izin vermektedir.” CİHAN

Yorumlar