AGD, Mısır'daki idam kararlarını kınadı

Anadolu Gençlik Derneği(AGD) Manavgat Şube Başkanı Mehmet Gayretli, Mısır'daki idamları kınadı. Gayretli, yaptığı yazılı açıklamada, kardeş ülke Mısır'da darbe yönetiminin kontrolündeki yargının daha önce aldığı 529 idam kararının...

Google Haberlere Abone ol
AGD, Mısır'daki idam kararlarını kınadı

Anadolu Gençlik Derneği(AGD) Manavgat Şube Başkanı Mehmet Gayretli, Mısır'daki idamları kınadı.

Gayretli, yaptığı yazılı açıklamada, kardeş ülke Mısır'da darbe yönetiminin kontrolündeki yargının daha önce aldığı 529 idam kararının üzerine 683 idam kararı daha almasını kınadıklarını bildirdi. Aralarında İhvan-ı Müslimin'in genel mürşidi Muhammed Bedii'nin de olduğu İhvan yöneticilerine ve mensuplarına verilen bu yeni idam cezalarının da elbette kabul edilemez olduğunu belirten Gayretli, aklıselim sahibi herkesin bu cezaların hukuki bir dayanağının olmadığını, esas yargılanması gerekenlerin ise cuntacılar olduğunu kaydetti. Mısır'da darbe ile yönetime el koyan cuntanın bu süreci uluslararası destek olmadan işletmesinin imkansız olduğunu aktaran Gayretli, elbette bu sürece destek olanların Mısır'daki kaos ortamından fayda umanlar olduğunu ifade etti.

İslam coğrafyasındaki çatışmalardan ve karmaşadan sadece ve sadece ırkçı emperyalizmin beslendiğine inandıklarını dile getiren Gayretli, tarih, ırkçı emperyalizmin taşeronluğunu yaparak kendi halklarına karşı zulmedenlerin, kullanılma süreleri bitip buruşturulup atıldıklarında tutunacak bir dal bulamadıklarını defalarca yazdığını hiçbir zaman unutmamasının iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Gayretli, "Geçtiğimiz yıl 3 Temmuz'da meydana gelen askeri darbenin kardeş ülke Mısır'a, kardeş Mısır halkına, Mısır'ın geleceğine zerre kadar bir faydası olmadığı gibi, bizzat bu darbede taşeronluk yapanlara da herhangi bir fayda sağlamayacaktır. Bu darbeden ve darbecilerin kontrolündeki yargının idam kararlarından çıkarı olan tek merkez Siyonizm'dir. Bir ülkenin yöneticileri ya da bir devlet kendi halkının iradesine ya da tercihlerine karşı en acımasız bir şekilde yaptırımlar uygulayarak ilelebet ayakta kalamaz. Zulüm ilelebet devam edemez. Hiçbir hukuki dayanağı olmadan, üstelik askeri bir darbenin gölgesinde kalınarak alınan idam kararları ile Mısır’da barış ve huzur ortamının da tesis edilemeyeceği açıktır. 529 idam kararından sonra başta Türkiye olmak üzere, İslam ülkelerinin her biri, insan hak ve özgürlüklerinden dem vuran her kuruluş, sözde askeri darbelere karşı Batılı ülkeler tepkilerini Mısır’daki darbe yönetimine gerçekten iletmiş olsalardı bu yeni idam kararlarına cüret edilemezdi. Buradan iki sonuç çıkar. Birincisi uluslararası resmi platformların Mısır üzerinde en ufak bir yaptırım gücü yoktur. İkincisi Mısır’a gösterilen tepkiler en ufak bir yaptırım içermeyen sözde tepkilerdir. Maalesef biz ikincisinin olduğunu düşünüyoruz ve bu konuda gerçekten çaba sarf etmeyen uluslararası resmi tüm makamları ve kuruluşları samimi olmaya davet ediyoruz." dedi. CİHAN

Yorumlar