Adnan Menderes çocuklarına ticareti yasaklamıştı

"Adnan Menderes, çocuklarına ticareti yasakladı. Ailesi ve çevresine nüfuzunu kullandırmadı. Menderes, yolsuzluk, suiistimal, kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi suçlamalara muhatap olmadı. Nefret dili kullanmadı." Bu ifadeler, Aksiyon...

Google Haberlere Abone ol
Adnan Menderes çocuklarına ticareti yasaklamıştı

"Adnan Menderes, çocuklarına ticareti yasakladı. Ailesi ve çevresine nüfuzunu kullandırmadı. Menderes, yolsuzluk, suiistimal, kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi suçlamalara muhatap olmadı. Nefret dili kullanmadı." Bu ifadeler, Aksiyon dergisinin son sayısında yer aldı.

Dergi, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümü münasebetiyle Adnan Menderes'in insanî özelliklerini anlatan bir haber yayınladı. İdris Gürsoy imzalı metinde, şu ifadeler kullanıldı: "Menderes, zengin bir başbakandı. Aydın’da aileden kalma takriben 70 bin dönüm toprağı vardı. Adnan Bey, cömertti, vermesini severdi. Bu büyük arazinin tamamını muhafaza etmedi. Toprağın bir kısmını Çakırbeyli köyüne mera olarak bıraktı. Zeytinlikleri rızasıyla terk etti. Toprak kanunu çıkarken toprak tevzii yaparak arazinin büyük bir kısmını komşu köylülere devretti. Çakırbeyli Çiftliği annesinin babası tarafından miras kalmıştı. 20’li yaşlarda tam bir ziraatçı olmuştu. 1930’da ilk defa pamuk ziraatını denedi. Siyasete hizmet için girmişti, çiftlik işlerini kâhyasına bıraktı. Çocuklarına ticareti yasakladı. Ailesi ve çevresine nüfuzunu kullandırmadı. 10 yıllık başbakanlığı döneminde ülke şantiyeye döndü; barajların, köprülerin temelleri atıldı, fabrikalar kuruldu. İstanbul’da büyük imar çalışmaları yapıldı. Anadolu yola, suya ve elektriğe kavuştu. Türkiye’de traktörle ziraat devrinin üzerinde Menderes imzası vardı. DP döneminde ülkede refah düzeyi artarken Menderes’in yaşam tarzı ve mal varlığın da hiçbir değişiklik olmadı."

HEDİYE TRAKTÖRÜN PARASINI VERDİ

Dergide yer alan bir anekdot, Menderes'in hediye kabul ederken bile kılı kırk yardığını, hassas davrandığını gösteriyor: "Başbakan olarak büyük ilgi gösterdiği Türk traktör fabrikası, Menderes’e traktör hediye etmişti. Birkaç gün geçmeden özel kalem müdürü Muzaffer Ersü fabrikayı arayarak traktörün faturasını istedi. 'Biz onu Başbakan’a hediye ettik' diyen fabrika yetkililerine Menderes’in cevabı; 'Onlar kim oluyor ve kimin malını kime hediye ediyorlar? Böyle bir şey kabul etmemiz mümkün değildir. Parasını öderiz, hemen ödemeyi yaparız' oldu."

OĞLUM, TİCARETE GİRERSEN ALIP SATTIĞIN BEN OLURUM

Dergi, Adnan Menderes'in büyük oğluna getirdiği ticaret yasağını şu şekilde özetledi: "Menderes, 1956’da Türkiye’ye dönen büyük oğlu Yüksel’in ticarete girmesini istemedi. 'Baba, izin verirsen serbest meslek, ticaret gibi konulara girmek istiyorum' diyen Yüksel’e, yüzünü asarak şu cevabı verdi: 'İyi güzel ama Yüksel, sen serbest meslek veya ticaret konusuna girsen ne yapacaksın? Ne alıp satmış olacaksın? Bir yerde alıp sattığın ben olacağım. Ben başvekil olduğum müddetçe sen ne yaparsan yap, yaptıkların bana bağlanacak. Bu beni rahatsız edeceği gibi seni de rahatsız edecek. Kusura bakma ama bu düşünceni uygun görmüyorum.' Yüksel Menderes de, 'Tamam' diyerek babasının kararına sadık kaldı. Menderes, siyasete girdikten sonra mal varlığından bir artış olmadı."

OSMANOĞLU'NUN KIZLARINA DÜZENLİ YARDIM

Dergi, Menderes'in hayırseverliği hakkında ise şu örnekleri verdi: "Başbakan Menderes hayırseverdi ancak bilinmesini istemezdi. Türkiye’ye dönen Osmanoğlu’nun kızlarına bir daire tahsis ederek, her ay düzenli olarak maddî yardımda bulunduğu 27 Mayıs’tan sonra kiraları aksayan ev sahibinin Berin Hanım’ın kapısını çalması ile ortaya çıkmıştı... Fırsat buldukça sabahın erken saatlerinde görülme ihtimalinin en düşük olduğu anlarda Eyüp Sultan’a giderdi, adak kurban kestirirdi. Caminin zeminindeki halıları dokutup hediye etmişti. 1990’a kadar Eyüp Sultan’da bu halılar kullanıldı."

CİHAN

Yorumlar