ADATÜB İtalya’nın narenciye üretimini değerlendirdi
Adana Turunçgil Üreticileri Birliği (ADATÜB) üyelerinin, narenciyedeki son gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla gerçekleştirdiği İtalya gezisiyle ilgili Adana Çiftçiler Birliği’nde bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Adana Turunçgil Üreticileri Birliği (ADATÜB) üyelerinin,
narenciyedeki son gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla
gerçekleştirdiği İtalya gezisiyle ilgili Adana Çiftçiler
Birliği’nde bilgilendirme toplantısı yapıldı.
ADATÜB Başkanı Remziye Karabucak ve Birlik Üyesi Nevzat Arman
toplantı kapsamında İtalya’da gerçekleştirilen gezi ile ilgili
hazırlanan slayt gösterisi ile narenciye ve üretim açısından
Türkiye ile İtalya aralarındaki farklar, oradaki yeni çeşitler ve
narenciyenin durumu hakkında üyelere bilgiler verdi.
ADATÜB Başkanı Remziye Karabucak, “İtalya’ya teknik bir gezi
düzenledik, birçok çeşit gördük, eğlendik ama en çokta Türk
narenciye tarımının ne kadar da ileride olduğunu bir kez daha
anladık. Ancak birçok şeyi sorgulama fırsatı bulduk.” ifadelerini
kullandı. Nevzat Arman ise, İtalya’nın narenciye üretimi konusunda
ikinci sıraya düştüğünü belirterek, “İtalya, Avrupa Birliği
içerisinde yüzde 37’lik bir paya sahiptir. Portakal çeşitleri
konusunda özellikle kanlı portakal üzerinde yoğunlaşmışlar.
Sanıyorum bir hastalık süreci geçirmişler. O süreçten sonra
İspanya’ya benzer şekilde tekrar bir toparlanma dönemine girmişler.
Gördüğümüz yerlerde çok eski bahçeler vardı. Çok eski zamanlardan
kalma makine yatırımları vardı. Burayı gördüğümüzde bizlerin bu işi
ne kadar iyi yaptığımızı hissettik.” şeklinde konuştu.
İtalya’da toplam 181 bin hektar narenciye üretim alanı olduğuna
dikkati çeken Nevzat Arman, “İtalya’da üretim alanının çoğunu
portakal oluşturuyor. Genelde İtalya’nın güney kısmında, Sicilya’ya
yakın taraflarda üretimler yapılıyor. Sicilya’ya genellikle limon
üretimi var, kuzey taraflarında portakal ve mandalina üretiliyor.
Calabria bölgesinde ise portakallarda genellikle turunç anaç olarak
kullanılmış. Bahçeleri o kadar hastalıklı ki, yeni gördüğümüz
çeşitlerden ödünç dal bile almaya imtina ettik. Portakalın yüzde
60’ı Sicilya bölgesinde 4-5 tane doner üretim alanından yayılıyor.
Bu cinsin 23 bin hektar üretim alanı var. Mandalina ise 11 bin
hektarlık alanda üretiliyor.” dedi.
Üretimi etkileyen faktörleri de sıralayan Arman, “Bizim gördüğümüz
kadarıyla üretimi etkileyen en önemli faktör toprak kalitesiydi.
Toprak kalitesi bizim topraklarımızla kıyas görmeyecek kadar
kötüydü. PH’ları yüksekti. Bazı bölgelerde kil oranları yüksekti.
Toprak ve su tutunma problemleri vardı. Bizim gittiğimiz zaman
bahçeleri su altındaydı. Bakteriel ve fungal hastalıklar mevcuttu.
Seleksiyon bahçesini gezdik. Ancak Kasım 2013’te yoğun yağmur
yağışı altında kaldığından ve fazla değişik çeşit olmadığından
kısıtlı zaman geçirdik.” diye konuştu.
Portakal araştırma merkezlerini de gezdiklerini ifade eden Arman,
sözlerine şöyle devam etti: “Burada özellikle de kanlı portakal
araştırmaları yapılıyor. 250 da alana yayılmış, 11 ayrı bölümden
meydana geliyor. Bu bölümlerde gübre, yeni cins ve sulama yönetimi
üzerine çalışıyorlar. Ciddi su problemi olan bir bölge. Bu problemi
çözmek içinde çalışıyorlar. 30 senedir Triploid üzerine
çalışıyorlar. Organik limon bahçesini gezdik.”
CİHAN
Yorumlar