Adana Kültür Günleri, Herkes O'nu Okuyor ödül töreni ile sona erdi

Adana’da 3.sü düzenlenen Kültür Günleri, Peygamber Yolu Derneği Tarafından düzenlenen Herkes O’nu Okuyor sınavında dereceye girenlere ödüllerinin taktim edilmesiyle sona erdi. Beyaz Yaka Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile Eğitim Gönüllüleri...

Google Haberlere Abone ol
Adana Kültür Günleri, Herkes O'nu Okuyor ödül töreni ile sona erdi

Adana’da 3.sü düzenlenen Kültür Günleri, Peygamber Yolu Derneği Tarafından düzenlenen Herkes O’nu Okuyor sınavında dereceye girenlere ödüllerinin taktim edilmesiyle sona erdi.

Beyaz Yaka Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile Eğitim Gönüllüleri Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Kültür Günleri sona erdi. Etkinliğin son gününde Tuna Boyu Şehitleri tiyatro gösterisi sunulurken, Gazeteci-Yazar Ali Ünal tarafından da 'Hendek Müdafaası ve Hudeybiye Antlaşması' konuları anlatıldı. Burç Vural Okulları’ndaki etkinlikte konuşan Gazeteci-Yazar Ali Ünal, ülkemizde son zamanlarda yaşanan olaylar ile Hz. Peygamber zamanında yaşanan Hendek Müdafaası ve Hudeybiye Antlaşması arasındaki benzerliklere dikkat çekti. Peygamber Efendimiz’in gördüğü rüyaya rağmen sırf istişare kararı olduğu için Uhud Savaşı’nda savunma savaşı yapmadığını ifade eden Ünal, istişarenin İslami idarede vazgeçilmez esaslardan olduğunu vurguladı. Hz. Peygamber’in rüyasının vahye dahil olduğunu ancak bir emir almadığı için istişare kararına uyduğunu anlatan Ünal, Uhud Savaşı’nda kısmi bir mağlubiyet yaşansa da sonuçları itibariyle Bedir’den geri olmadığını anlattı. Uhud Savaşı’nın iman saflarında bir tasfiyenin, safileşmenin adı olduğunun üzerinde duran Ünal, konuyu günümüzde yaşanan olaylara bağladı. Hizmet hareketi için önemli olanının kendisini daima iki endam aynasında kontrol edip, ona göre ayarlaması olduğunun altını çizen Ünal, “Allah ile münasebet ve hizmet düsturlarından asla sapmama. Bu iki noktada hata varsa, galibiyet gibi görünen sonuçlar mağlûbiyete dönüşür; hata yoksa mağlûbiyet gibi görünen neticeler, aslında galibiyettir.” Diyerek günümüzde yaşanan olayları bir mağlubiyet olarak görmemek gerektiğine vurgu yaptı.

Hizmet hareketinin artık kendi aksiyoner çizgisinde yoluna devam edeceğini ifade eden Ünal, “Meşrû çizgide meşrû sebeplere riayette kusur etmeyecek, fakat neticenin daima yapılanlardan dolayı değil, tamamen Allah’ın lütfu olduğu gerçeğini asla unutmayacaktır. Hendek Savaşı’nda iman ordusu ya hendeği atlayıp düşmanı yenecek ve kuşatmayı kıracaktı -ki, mümkün değildi; veya aylarca dayanacak ve düşmanın kuşatmayı kaldırmasını bekleyecekti. Şartlar ve imkânlar bunun da mümkün olmadığını gösteriyordu. Fakat onlar, tek bir kişi kalmayıncaya kadar müdafaaya devam etme azmindeydiler. Allah, bu niyetlerini ve sebatlarını gördü ve düşmanı kendi gönderdiği kasırga, fırtına, toz ordularıyla mağlûp etti. Mü’minlere düşen, kendi yollarında yapmaları gerekeni yapmaktır; zafer ise, daima Allah’ın lûtfu olarak ve umulmadık tarzda gelir ve o, bilhassa nihaî netice adına balığın karnındaki Hz. Yunus (a.s.) misalinde olduğu gibi, ortada tutunacak sebebin kalmadığı âna, dolayısıyla Tevhid nuru içinde Ehadiyet’in inkişafına, yani, mü’minlerin bütün kalbleriyle ve ızdırar içinde Allah’a yönelebilmesine bakar. Yaşanacak süreç, yine aynı süreçtir.” ifadelerini kullandı.

Ünal’ın konuşmasının ardından ise Peygamber Yolu Derneği tarafından düzenlenen 'Herkes O'nu okuyor' sınavının Adana ayağında dereceye girenlere ödülleri verildi.

CİHAN

Yorumlar