Adana Baro Başkanı: Tahammülsüz biri cumhurbaşkanlığı görevini yapamaz

Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, eleştiriye tahammülsüz birisinin cumhurbaşkanlığı görevini yerine getiremeyeceğini söyledi. Çıtırık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu, Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde...

Google Haberlere Abone ol
Adana Baro Başkanı: Tahammülsüz biri cumhurbaşkanlığı görevini yapamaz

Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, eleştiriye tahammülsüz birisinin cumhurbaşkanlığı görevini yerine getiremeyeceğini söyledi.

Çıtırık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu, Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde uzun ve eleştirel bir konuşma yaptığı için ‘edepsizlikle’ suçlayarak salonu terk eden Başbakan’a tepki gösterdi. “Toplumu geren bu anlayışın aday olması beklenen ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında ülkemizde nelerin yaşanacağını düşünmek bile istemiyoruz.” diyen Baro Başkanı, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olan barolara hiçbir mesleki kuruluşa tanınmayan görev ve yetkilerin kanunla verildiğini belirtti.

Çıtırık, yargının üç kurucu unsurundan birisi olan ve bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden avukatlara, avukatların örgütlü sesi olan barolara ve 79 baronun çatı örgütlenmesi olan TBB'ye yönelik saldırıların, açılan davaların her geçen gün artarak devam ettiğini bildirdi.

Türkiye’nin bur hukuk devleti olduğunu vurgulayan Başkan Çıtırık, “Hukuk devleti; idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetiminde olduğu, yönetenlerin de kendilerini hukukla bağlı saydıkları, üstünlerin değil ya da siyasi nüfuzun değil, hukukun egemen ve üstün olduğu, açıklık, denetlenebilirlik ve hesap verebilirlik içerisinde işleyen yönetimin adıdır.” diye konuştu.

Demokrasinin kural ve kurumlarıyla işlediği ülkelerde her türlü kurum, kuruluş ve kişilerin eleştirilebileceğini aktaran Çıtırık, “Bu durum en demokratik haklardan birisidir. Tabii ki hakların kullanılmasında şiddete dönüşmeksizin, hukukun çizdiği sınırlar içerisinde kalınarak kullanılmalı, konunun muhatapları da demokratik olgunluk, sabır, tahammül ve hoşgörüyle yaklaşmalıdırlar. “ ifadelerini kullandı.

Cıtırık, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan ifade özgürlüğünün, sadece hoşa giden normal düşünceler değil aynı zamanda insanları, kurum ve kuruluşları rahatsız edenleri de kapsadığını belitti. Cumhurbaşkanlığının birleştirici kaynaştırıcı olması gereken anayasal kurumlar arasında işbirliği ve eşgüdümü sağlayan bir olduğuna dikkat çeken Çıtırık, “Tahammülsüz, eleştirilere kapalı, kendisi dışındaki hiç bir görüş ve kişiye saygı duymayan, toplumu geren, kutuplaştıran, kamplaştıran, ayrıştıran, hukuk tanımayan, parmak çoğunluğuna dayanan birisinin cumhurbaşkanlığı gibi son derece önem taşıyan bir görevi yerine getiremeyeceği düşüncesindeyiz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

CİHAN

Yorumlar