Adalet Bakanlığı: Kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmaması tehdit

Adalet Bakanlığı, kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmamasının tehdit oluşturduğunu raporladı.

Google Haberlere Abone ol
Adalet Bakanlığı: Kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmaması tehdit

Adalet Bakanlığı, kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmamasının tehdit oluşturduğunu raporladı. Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin yeterince özümsenmemiş olmasını da tehdit olarak gören bakanlık, 'halkla ilişkiler konusunda yeterli gelişmenin sağlanmamış olması, bölge ceza infaz kurumlarının ülke genelinde henüz tamamlanmamış olmasını' zayıf yönler olarak sıraladı. Bakanlığın, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) temsil edilmesi ise güçlü alan olarak görüldü.

Adalet Bakanlığı, '2012 Yılı Bakanlık Faaliyet Raporu'nda kurumsal bir değerlendirme yaptı. Bakanlık, kurumsal kabiliyet ve kapasitenin değerlendirilmesi bakımından 'güçlü alanlar, zayıf yönler, tehditler, fırsatları' sıraladı. Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin derlediği bilgilere göre zayıf yönler, "Mahkemelerin iş yükünün fazlalığı ve yargılama sürelerinin makul süreyi aşması, bakanlık bütçesinin istenilen düzeyde olmaması, insan kaynaklarının nicelik açısından yetersiz olması, hâkim ve cumhuriyet savcılarının yargı fonksiyonu dışında çok sayıda görevinin bulunması, icra ve iflas dairelerinin işleyişinde sorunlar bulunması, adalete erişim imkânlarının istenilen düzeyde olmaması, halkla ilişkiler konusunda yeterli gelişmenin sağlanmamış olması, bölge ceza infaz kurumlarının ülke genelinde henüz tamamlanmamış olması, bazı alanlarda mevzuat karmaşasının sürüyor olması' şeklinde sıralandı.

HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU SAYISININ GİDEREK ARTMASI TEHDİT

Adalet Bakanlığı, faaliyet raporunda tehditler bölümüne de yer verdi. Buna göre; 'kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmaması, yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin yeterince özümsenmemiş olması, medyanın yargıyı etkileme yönündeki eğilimi, hükümlü ve tutuklu sayısının giderek artması, amacına uygun işlemeyen bilirkişilik müessesesi, adli kolluğun işlevine uygun şekilde örgütlenmemesi, avukatlık mesleğinde yaşanan niteliksel ve niceliksel sorunlar, örgütlü suçların artması, işsizlik, göç ve gelir dağılımındaki orantısızlığın sosyolojik etkileri, kadın ve çocuk haklarını koruma mekanizmalarının etkinliğinde sorunlar olması' tehdit olarak sıralandı.

BAKANLIĞIN HSYK'DA TEMSİL EDİLMESİ GÜÇLÜ ALAN

Adalet Bakanlığı, güçlü alanlar bölümünde ise 'köklü bir kurum kültürüne sahip olma, Bakanlığın HSYK'da temsil edilmesi, ceza ve hukuk yargılamasında kanun yararına bozma/ temyiz yoluyla hukuki güvenliğe katkıda bulunma imkanının olması, yargının saygınlığına uygun hizmet binaları yapımına önem veriliyor olması, gelişime açık bir ceza infaz sistemine sahip olması' maddelerini sıraladı.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE AB ÜYELİK SÜRECİ FIRSATLAR BÖLÜMÜNDE

Bakanlık, fırsatlar olarak da 'yargı reformu gerekliliğine ilişkin kamuoyu inancı, ekonomik ve siyasi istikrar, anayasa değişikliği süreci, AİHM içtihatlarının iç hukuk sistemine olumlu etkisi, Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci, suçla mücadelede uluslararası işbirliği imkânlarının artması, demokrasi kültürünün gelişmeye devam etmesi, ülkemizin, eğitim seviyesi giderek artan genç bir nüfusa sahip olması, kolluk kuvvetlerinin adalet hizmetlerine yönelik kapasitelerinin artması'nı gördü.


CİHAN

Yorumlar