Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Hukuk, hiçbir kirli hesabın kılıfı yapılmamalı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Hukuk ve yargı hiçbir kirli hesabın mazereti, perdesi ve kılıfı yapılmamalı, yargının ve hukukun bir takım hesap ve saiklerle araştırılmasına hukukçular, yargıç ve savcılar asla izin vermemelidir.” dedi.

Bozdağ, Meslek öncesi eğitimlerini tamamlayan ve mesleğe kabullerine karar verilen avukatlık mesleğinden geçen 3. dönem adli yargı hâkim ve cumhuriyet savcı adayları ile avukatlık mesleğinden geçen 1. dönem idari yargı hâkim adaylarının kura törenine katıldı. Yapılan tören ile 345 adli yargı ve 148 idari yargı hakim ve savcısının görev yerleri belli oldu. Kura törenine katılan hakim ve savcı adaylarını aileleri de yalnız bırakmadı.

Programda hakim ve savcı adaylarına hitap eden Bozdağ, “Sizlerin meslek hayatında başarılı olacağınıza, adil kararlarınızla adaleti ayakta tutacağınıza, herkesin adalete, hukuka, yargıya olan güvenini artıracağınıza gönülden inandığımı ifade etmek isterim. Hukuk devleti sadece anayasası ve kanunları olan bir devlet değil yasama, yürütme ve yargı dâhil herkesin hukukla bağlı olduğu devlettir. Eğer bir devletin organlarının bütün faaliyetleri hukukla bağlı, hukukla sınırlı ve yargısal denetime açık ise ve de devlet bütün vatandaşlarına hukuki güvenlik saplamış ise o zaman geçer anlamada hukuk devletin bahsedilebilir. Hukuk devletin en önemli güvencesi mahkemelerin bağımsızlığı, yargı görevini yapan hâkim ve savcıların tarafsızlığıdır. Mahkeme bağımsızlığı büyük ölçüde atama, özür, disiplin işlerinin bağımsız bir kurul eli ile yürütülmesi ile ve hâkim güvencesinin kurumsallaşması ile temin edilebilir. Tarafsızlığın sağlanması ise daha da zordur. Hâkim ve savcılar görevlerini yaparken kendi ideolojilerinin, kendi inançlarının, kendi kabul ve retlerinin, medyanın, kamuoyunun, dosyanın taraflarının etkisinde kalmadan anayasa, hukuk ve kanun ve vicdanı kanaatlerine göre karar vermelidir ki herkese de yargının tarafsızlığına olan inanç artsın” ifadelerini kullandı.

Hâkim ve savcı adaylarına her daim anayasa, hukuk, kanun ve vicdanı kanaatlerine bağlı olmalarını ve kararlarını buna göre vermelerini isteyen Bozdağ, “İnsanların bu bağlılığınızdan şüpheye düşmesine izin vermeyin. Aksi takdir de kararlarınıza güveniş şahsınıza saygıyı kaybedersiniz. Davacıya ve davalıya, müşteki ve şikâyet edilene veya şüpheli sanık ve suçtan zarar görene karşı olan muhabbet veya husumetiniz sizi adalete uygun davranmaktan ve adil kararlar vermekten asla ayırmasın. Her daim adil olun ve adaletle karar verin, adaleti ayakta tutun. İşlerinize ve kararlarınıza dünya görüşünüzü, siyasi fikirlerinizi, dünya görüşünüzü, inancalarınızı, kabulleriniz ve retlerinizi asla katmayın. Davanın taraflarının veya soruşturmanın taraflarının dünya görüşü, siyasi fikri, inancı sizi esir almasına ve sizi etkilemesine asla izin vermeyin” dedi.

Yine hâkim ve savcı adaylarına hukukun ve yargının siyasallaşmasına ve siyasallaştırılmasına da izin vermemelerini isteyen Bozdağ konuşmasına şöyle devam etti: “Bilinmeli ki hukuk ve yargı hiçbir kirli hesabın mazereti, perdesi ve kılıfı yapılmamalı, yargının ve hukukun bir takım hesap ve saiklerle araştırılmasına hukukçular, yargıç ve savcılar asla izin vermemelidir. Anayasamız bakamından kuvvetler ayrılığı son derece önemlidir. Yasama, yürütme, yargının anayasa ve yasaların çizdiği sınırlar içerisinde kalması, kendine çizilen sınırı aşmaması anayasamızın ortaya koydu parlamenter sistemin, hukuk devleti anlayışının sağlıklı yürümesi bakımından son drece önemlidir. Esasında kuvvetler ayrılığı bizim anayasamızda öngörülen devlet organizasyonuna hayat veren en önemli unsurdur.”

Kura törenin de ayrıca yapılan eğitimler sonucu birinci olan adli yargı adayı konuşmasının sonunda ‘çocukların gözünden adalet’ temalı yarışmada birinci olan şu şiirle son verdi: “Karar verirken adil ol, önce vicdanına sor, suçlu oğlun da olsa acıma, affetme hakim amca.”
CİHAN