AB'nin değişmesini istediği Terörle Mücadele Kanunu
Türkiye ile AB arasındaki vize muafiyeti sürecini kilitleyen kritik madde 'Terörle Mücadele Kanunu', Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu durumda değiştirilebilecek en son kanun olarak yorumlanıyor.
Mustafa Güneş
Türkiye ile Avrupa Birliği kurumları arasında yapılan mülteci
anlaşmasının en önemli maddelerinden biri olan vize muafiyetiyle
ilgili tartışmalar devam ederken; tartışmanın kilit noktasını
oluşturan konu kamuoyu tarafından merakla takip ediliyor. Avrupa
Birliği'nin vize muafiyeti için Türkiye'den talep ettiği en kritik
maddelerden biri 'Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi oldu.
Türkiye, PKK, IŞİD, DHKP-C ve benzeri birçok örgütle mücadelenin en
yoğun olduğu bir dönemde söz konusu maddeyi değiştirmeyi
reddediyor. Avrupa Birliği ise, vize muafiyetinin 72 kriterinden
biri olan kanunun değiştirilmesini bekliyor. Son olarak
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamada, söz konusu
maddenin kesinlikle değiştirilmeyeceğini söyledi. Erdoğan'dan sonra
hükümet üyeleri de benzer açıklamalarda bulunarak Avrupa Birliği'ne
bu konuda kapıları tamamen kapattı.
Tarafların anlaşmazlık yaşadığı söz konusu madde ise 'terörle
mücadelenin esasları'nı belirliyor. 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunu, 1991 yılında yürürlüğe girmişti. Kanun maddesinde
yer alan birinci ve ikinci maddeler, 'terör'ün tanımını yapıyor.
3713 sayılı Kanunun üçüncü maddesi terör suçlarını ve dördüncü
maddesi ise terör amacıyla işlenen suçları düzenliyor.
Buna göre; terör, cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma,
yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada
belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal,
laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin
varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak
veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek,
Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı
bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından
girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
TERÖR SUÇLARI KAPSAMINA GİREN KONULAR
Maddeye göre terör suçlarına giren konular şunlar: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK-madde 302), Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma (TCK-madde 307), Anayasayı ihlal (TCK-madde 309), Yasama Organına karşı suç (TCK-madde 311), Hükümete karşı suç (TCK-madde 312), Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan (TCK-madde 313), Silahlı Örgüt (TCK-madde 314), Örgüte silah sağlamak (TCK-madde 315), Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma (TCK-madde 320), Cumhurbaşkanına suikast (TCK-madde 310/1).
TERÖR AMACIYLA İŞLENEN SUÇLAR
3713 sayılı Kanunun dördüncü maddesinde sayılan terör amacıyla işlenen suçlar ise şu şekilde sıralanıyor: Göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, kasten öldürme, başkasını intihara teşvik, kasten yaralama, eziyet, bir başkasını; kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına bir saldırı gerçekleştireceği şeklinde tehdit etme, şantaj, cebir, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma, eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin, siyasi hakların, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi, konut dokunulmazlığının, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, sendikal hakların engellenmesi, nitelikli hırsızlık, yağma, nitelikli yağma, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, radyasyon yayma, atom enerjisiyle patlamaya neden olma, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi, içilecek sulara, her çeşit besine zehir katarak veya başka şekillerde bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürme, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti, para ve kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet ve malzemenin izinsiz üretimi, mühürde sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu veya suçluyu övme, ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması, kıt?a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgedeki sabit platformların işgali, bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, görevi yaptırmamakta direnme, kaçmaya imkân sağlama, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, suç için anlaşma, askeri komutanlıkların gaspı, halkı askerlikten soğutma ve askerleri itaatsizliğe teşvik ve cumhurbaşkanına suikast dışındaki fiili saldırılar, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar (ateşli silah kaçakçılığı vb.), 6831 sayılı Orman Kanununda yer alan orman yangını çıkarmak, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda yer alan hapis cezası gerektiren suçlar (teşekkül halinde kaçakçılık vb.)(2) , olağanüstü hal ilanına neden olan suçlar (şiddet olayları vb. nedenlerle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması), 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Kanununda yer alan kültür ve tabiat varlıklarının yurt dışına çıkarılması.
TERÖRÜN FİNANSMANI MADDESİ VE YAPILAN DEĞİŞİKLİK
18.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5532 sayılı Terörle
Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunun 8'inci maddesinde düzenlenen terörün
finansmanı suçunda değişikliğe gidilmişti. Yapılan değişiklik şu
şekildeydi: Her kim tümüyle veya kısmen terör suçlarının
işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek fon sağlar veya
toplarsa, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Fon, kullanılmamış
olsa dahi, fail aynı şekilde cezalandırılır.
Bu maddenin birinci fıkrasında geçen fon; para veya değeri para ile
temsil edilebilen her türlü mal, hak, alacak, gelir ve menfaat ile
bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değeri
ifade eder.
Söz konusu maddede terörün finansmanı suçunu işleyenlerin örgüt
üyesi olarak cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan Kanunun 7'nci
maddesinde de örgüt üyelerinin Türk Ceza Kanununun 314'üncü maddesi
hükümlerine göre cezalandırılacağı hüküm altına alınmış. Türk Ceza
Kanununun 314'üncü maddesinde ise örgüte üye olanlara, beş yıldan
on yıla kadar hapis cezası verileceği belirtilmiş. Dolayısıyla Türk
hukukuna göre terörün finansmanı suçunun cezası 5 yıldan 10 yıla
kadar hapis cezasıdır.
Diğer taraftan, 3713 sayılı Kanunun 8/A maddesinde; anılan Kanun
kapsamına giren suçların kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye
kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı
oranında artırılacağı belirtilmiş. Aynı Kanunun 8/B maddesinde ise;
bu Kanun kapsamına giren suçların bir tüzel kişiliğin faaliyeti
çerçevesinde işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 60'ıncı
maddesine göre iznin iptali ve malvarlıklarının müsaderesi gibi
yaptırımlara hükmolunacağı ifade edilmiş.
AVRUPA BİRLİĞİ'NİN İSTEDİĞİ DEĞİŞİKLİK
Avrupa Birliği'nin vize muafiyeti kriteri olarak istediği
değişiklik ise şu şekilde: Organize suç ve terörizme ilişkin yasal
çerçevenin; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM içtihatları, AB
müktesebatı ve AB üyesi Devletlerdeki uygulamalarla uyumlu olacak
şekilde gözden geçirilip düzenlenmesi ve mahkeme, kolluk kuvvetleri
ve güvenlik güçlerinin uygulamalarının kişi güvenliği ve özgürlüğü,
adil yargılanma hakkı; ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü
ile uyumunun sağlanması.
Terörle mücadele kanununu dolaylı olarak ilgilendiren bir diğer
vize muafiyeti şartı ise şu şekilde: Suç Gelirlerinin Aklanması,
Araştırılması, El Konması ve Müsaderesi ile Terörün Finansmanı
Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (CETS 198) onaylanması ve
yürürlüğe girmesi ve söz konusu Sözleşme’nin uygulanmasına yönelik
ulusal mevzuatın düzeltilmesi; bununla birlikte Suç gelirlerinin
aklanmasına ilişkin merkezi bir veri toplama sisteminin
oluşturulmasına yönelik Mali Eylem Görev Gücü tavsiyelerinin öne
sürdüğü yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi.
SON AÇIKLAMA AB BAKANI VOLKAN BOZKIR'DAN: DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ
Taraflar arasındaki tartışmayla ilgili en son açıklamayı Avrupa
Birliği Bakanı Volkan Bozkır yaptı. Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nda
Türkiye'ye vize serbestisi konusunda yapılacak olağanüstü oturum
öncesi, Ankara'nın terörle mücadele yasalarında değişiklik
yapmayacağını söyledi.
Bozkır Strasbourg'daki toplantı öncesi NTV televizyonuna yaptığı
açıklamada Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını tartışacak bir
dönemde olmadığını belirtti.
Volkan Bozkır "Türkiye'de terörle mücadele kanunundaki bir değişikliği kabul etmek mümkün değildir. 450'nin üzerinde şehit verdiğimiz bir ortamda çok ciddi terör operasyonlarının sürdüğü bir ortamda terörle mücadele kanununun siyaseten Türkiye'de ele alınması mümkün değildir." diye konuştu.
Kaynak: Son Haberler
Yorumlar