7. Uluslararası Türkçe Eğitimi-Öğretimi Kurultayı başladı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) evsahipliğinde, 7. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı başladı. Atatürk Kültür Merkezi'nde 21 Haziran 2014 tarihine kadar devam edecek kurultayın açılışına Vali Mustafa Hakan Güvençer,...

Google Haberlere Abone ol
7. Uluslararası Türkçe Eğitimi-Öğretimi Kurultayı başladı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) evsahipliğinde, 7. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı başladı. Atatürk Kültür Merkezi'nde 21 Haziran 2014 tarihine kadar devam edecek kurultayın açılışına Vali Mustafa Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ve Türkiye'nin değişik üniversitelerinden akademisyenler katıldı.

MSKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Volkan Coşkun, açılış konuşmasında Türkçenin dünyada en fazla konuşulan beşinci dil olduğuna dikkat çekerek, bugün yaşayan dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere de sahip olduğunu söyledi. Rektör Harmandar ise Türkçenin ilkokuldan başlayarak üniversite bitimine kadar çok iyi öğretilmesi gerektiğinin altını çizerek, üniversitelerine gelen yabancı öğrencilere bir yıl Türkçe hazırlık eğitimi verildiğini ifade etti. Başkan Gürün de dünyada Türkçe konuşan büyük bir topluluk olduğunu, bununla ilgili ortak bir alfabe ve lûgat hazırlamanın, Türkçenin önemli bir güç haline gelmesi için çok önem taşıdığını vurguladı.

Türkçeyi bir sevgiliye benzeten Vali Güvençer ise, "Türkçe bizim sevgilimiz. Türkçe ile aramızda bir sevgi bağı var ama her sevgi gibi bir özeni, emeği, çoğaltılmayı gerektiriyor. Bizler adına sizler, bu anlamda sevgilimiz olan Türkçenin emektarları, hizmetkârları olarak bu sevgilimizi tüm dünyaya tanıtan ve tanıtmaya çalışan taşıyıcı işçilersiniz. Türkçe, sevilmeye değer gerçek bir sevgili olarak üzerine düşülmeyi sonuna kadar hak ediyor." dedi. Sahiplik, yapıcılık ve zenginleştiriciliğin hiç kimsenin haddi olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Bu dili sahiplenecek, zenginleştirecek, koruyacak olan bizatihi Türk milleti. Akademik anlamda salonlarda, konferanslarda, kurultaylarda değil, bu dili olması gereken gerçek yere taşıyacak olan, bugüne kadar gerçek sahipleri olan milletlerimizdir. Türkçe sadece Anadolu ve Trakya coğrafyasının, bu coğrafyada yaşayan insanların dili değil, büyük bir milletin dili ve hattâ bir dünya dili. Hâlâ bir çerçeve olarak kabul edersek Türkçe bir medeniyet dili. Eğer bir şekilde medeniyet dili olmuşsa kolay kolay o vasfını kaybetmez. Medeniyet dili olabilmenin temel argümanı, kavramlara sahip olabilmektir. Tabiri caizse etten kemikten yaratılmış insanı aşarak evrenin sesine kulak verebilme, evreni anlayabilme, anlamlandırabilme ve tekrar evrene bir ses verebilme kabiliyetine sahip olmayı mutlak suretle gerektirir. Dilerim Türkçeyi bir medeniyet dili haline getirebilme yoluna gireriz ancak öncelikle sahip olduğumuz bu ana çerçeveyi lâyıkıyla korumak durumdayız. Çok geniş bir coğrafyanın, hattâ dünya dili olan Türkçeyi bu anlamda ayakta tutabilme gayretini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün kurumları ve akademisiyle ele almış olması, sahiplenmesi, sınırları içerisinde bu kurultayda ele alınıp işleniyor olması ayrıca bizler için bir gurur vesilesi olmak durumunda."

Daha sonra Prof. Dr. Harmandar, kurultaya destek veren Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen adına kızı Tuğba İsen Durmuş'a, Vali Güvençer'e, Başkan Gürün'e, evsahipliğini ve başkanlığını yapan Dekan Coşkun'a plaket verdi. Konuşmaların ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Günay "Dillerin Dünyası, Dünya Dilleri ve Türkçe", Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Durmuş ise "İkinci Yabancı Dil Öğretiminde Dilsel Girdi (Input) ve Metin Değiştirim (Next Modification) Üzerine" isimli sunumları yaptı. CİHAN

Yorumlar