60 bin kişi böbrek nakli için bekliyor
Böbrek yetmezliği hastaları için en iyi tedavi şeklinin böbrek nakli olduğunu belirten uzmanlar, kadavra ya da uygun canlı vericilerden alınan böbreklerin, hastaları sağlıklarına kavuşturduğunu söylüyor.
Böbrek yetmezliği hastaları için en iyi tedavi şeklinin böbrek
nakli olduğunu belirten uzmanlar, kadavra ya da uygun canlı
vericilerden alınan böbreklerin, hastaları sağlıklarına
kavuşturduğunu söylüyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Organ Nakli
Merkezi, Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay,
"Türkiye’de böbreklerinde hasar başlamış kişi sayısı yaklaşık 7.5
milyon. 60 bin kişi de böbrek nakli için bekliyor. 2016 yılında
nakil ihtiyacının 100 bin kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Tüm bu
verilere rağmen bir yılda böbrek nakli yapılabilen kişi sayısı 2
bin 900 ile sınırlı kalıyor. Nakillerin çoğu canlı vericiden
yapılırken, kadavradan nakil, çeşitli önyargılar nedeniyle halen
yeterince yapılamıyor. Oysa son dönem böbrek yetmezliği çekenlerin
sağlıklarına kavuşmaları için tek şansları bulunuyor, o da; böbrek
nakli." dedi.
11 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle açıklama yapan Acıbadem Bursa
Hastanesi Organ Nakli Merkezi, Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof.Dr.
Bülent Oktay; canlı vericiden nakil operasyonunun hangi adımlardan
oluştuğunu anlattı. Oktaş şunları kaydetti: "Ameliyatlar ardışık
olarak yapılıyor. Ameliyathaneye önce verici giriyor. Kapalı
nefrektomi yöntemi ile, 1cm’lik üç delik açılarak böbreğe
ulaşılıyor ve organ serbestleştiriliyor. Ardından kasığın alt
bölgesinde 5-8 santimetre arasında bir kesi ile tamamen
serbestleştirilmiş ve batın boşluğunda bekleyen organ dışarı
alınıyor. Bu işlem yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Ameliyatın son bir
saatinde ise alıcı diğer ameliyathaneye alınıyor. İlk ameliyat
sürerken alıcının kasık bölgesi ve damarları hazırlanıyor.
Vericinin böbreği soğuk serumdan geçirilip, diğer ameliyathanedeki
alıcıya naklediliyor. Alıcının kasık damarları ile böbrek damarları
birbirine bağlanıyor. Verici canlı olduğu için damarlar damarlar
açıldıktan birkaç dakika sonra idrar gelmeye başlıyor yani böbrek
erken çalışıyor. Bu sırada vericinin gizli dikişlerle dikilmiş ve
odaya çıkmış oluyor."
Kadavranın vücudundaki diğer organları sağlam ancak beyni ölmüş
kişi anlamına geldiğini dile getiren Prof. Dr. Bülent Oktay
kadavradan nakilde ne gibi farklar olduğunu da şu sözler ile
açıkladı: "Kadavradan bağış olduğu zaman uyumlu olan kişilerin adı
belirleniyor ve merkezlere haber veriliyor. Gelen kişilerde her
türlü olasılığa karşı muayene ediliyor, diyalize giriyor, ameliyata
hazır hale getiriliyor. Tüm tıbbi eleme kriterlerine göre en uygun
alıcı seçiliyor ve ameliyata alınıyor. Diğer adaylar gönderilse de
ikinci sırada hasta her ihtimale karşı beklemeye devam ediyor.
Ameliyat başarılı geçmişse, böbreğin dikilmeye başlandığı sırada
ikinci sıradaki hasta da evine gönderiliyor. Böbrek uzun süre
dışarıda beklediği için hemen çalışması mümkün olmayabiliyor ve bu
durum 6 haftaya kadar sürebiliyor. Bu süreçte hasta diyalize
girmeye devam ediyor."
ORGAN BAĞIŞ ORANI; YÜZDE 23
Toplumda organ bağışı oranının yüzde 23 ile sınırlı kaldığına
işaret eden Prof. Dr. Oktay, "Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin
organları gömülürken, organ bağışı oranının düşüklüğü nedeniyle
sağlıklı insanlar yakınlarına organ vermek zorunda kalıyor. Oysa
herkesin, bugün 60 bin olan kronik böbrek yetmezliği hastasından
biri olma ihtimali bulunuyor. Öte yandan şu anda yıllık 3 milyar
dolara olan diyaliz hizmeti maliyetinin, önümüzdeki 5 yıl
içerisinde 10 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yapılan organ
nakli ise diyaliz hizmetleri maliyetinin, önümüzdeki 5 yıl içinde
10 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yapılan her organ nakli ise
diyaliz hizmetlerinin yılda 30 bin dolar düşmesini sağlıyor." diye
konuştu. CİHAN
Yorumlar