50 yaşındaki Gönül Gülseven’i 8 yaşındaki çocuğun karaciğeri kurtardı
Yaklaşık 12 yıldır karaciğer yetmezliği nedeniyle yaşam mücadelesi veren, bu amaçla kadavra listesine yazılan 50 yaşındaki Gönül Gülseven, bu isteğine 12 yıl bekledikten sonra kavuştu.
Yaklaşık 12 yıldır karaciğer yetmezliği nedeniyle yaşam
mücadelesi veren, bu amaçla kadavra listesine yazılan 50 yaşındaki
Gönül Gülseven, bu isteğine 12 yıl bekledikten sonra kavuştu.
Adana’da vefat eden 8 yaşındaki bir çocuğun anne ve babası
çocuklarının organlarını bağışlayınca Gönül Gülseven’e karaciğeri
nakledildi. Haberi ilk aldığında sevinen ancak sonrasında 8 yaşında
bir çocuğun ailesinin bağışıyla olduğunu öğrenen Gönül Gülseven, “O
andaki duygularımı tarif edemem. Bir yanım gülerken, diğer yanım
ağladı. Keşke 8 yaşında hayatın çok başında olan bu yavrumuz
yaşasaydı. Keşke benim derdimin karaciğer naklinden başka çaresi
olsaydı.” dedi.
Ev hanımı Gönül Gülseven, 12 yıl önce
başlayan ve karaciğer yetmezliğine kadar gelen hastalığı hakkında
şunları söyledi: “Önce ilaç tedavisi verildi, Ankara’da
hastalığımla ilgili olarak pek çok hastaneye gittim. Bana verilen
ilaçların yan etkileri nedeniyle çok zor günler yaşadım. Hastanede
yattım. Komaya girdim. En sonunda yurtdışından bir ilaç getirildi.
Bu ilacın yan etkisi az olduğundan biraz daha rahat ettim.
Ankara’da kadavra listesine yazıldım, ancak bir aksaklık olmuş ve
listeye alınmamışım. Yani 6 yıl boşu boşuna beklemişim. Daha sonra
aksaklık düzeltilmiş. Bana kadavradan bağışla uygun bir karaciğer
bulunduğunu söyledikleri zaman çok şaşırdım, inanmakta zorlandım.
Ancak hastaneye geldiğimde gerçek olduğunu kabullenebildim.”
“8 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN HAKKINI ÖDEYEMEM”
Eşinin ve kızının da önce inanmakta zorluk
çektiklerini sonra çok sevindiklerini anlatan Gülseven, duygularını
şöyle dile getirdi: “Allah kimseye dert verip derman aratmasın.
Hastalığınız olur ilaç alırsınız, ameliyat olursunuz çaresini
bulursunuz. Ama bu karaciğer hastalığı, yeni bir organdan başka
hiçbir şey benim durumumdaki hastalara deva olmuyor yazık ki. Artık
umudumu kaybetmiştim, bana mı çıkacak diyordum. 8 yaşındaki bir
yavrucağın karaciğeriyle yeniden doğacağımı söyleseler de, rüyamda
da görsem inanmazdım ki… Ben hayatımın sonuna kadar ne yapsam 8
yaşındaki bir çocuğun bendeki hakkını, ailesinin yaptığı büyük
fedakarlığı, iyiliği ödeyemem. Onlara ölünceye kadar dua edeceğim.
Allah ailesine sabır ve dayanma gücü versin. Evlat acısı hiçbir
şeye benzemez. Ailesine başsağlığı diliyorum. Ben de organlarımı
bağışlayacağım. Çoğumuz sağlığımızı kaybedince onun değerini
anlıyoruz. Keşke kaybetmeden anlasak.”
“HASTAMIZIN YOLDA HABERİ OLDU”
Acıbadem Bursa Hastanesi Organ Nakli
Merkezi Koordinatörü Dr. Salih Gülten, organı almak Adana’ya
gittiklerini belirterek “Aile 8 yaşındaki evlatlarını kaybetmenin
büyük üzüntüsü içindeydi. Büyük bir fedakarlık yaptılar.
Organlarını bağışladılar. Onların sayesinde yıllardır nakil
bekleyen hastalar yeni bir hayata kavuştu.” diye konuştu.
Karaciğer nakil ameliyatını gerçekleştiren
Acıbadem Bursa Hastanesi’nden Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, ülkemizde
kadavradan bağışta sıkıntılar yaşandığını, bu sıkıntının en fazla
yaşandığı organlardan birinin de karaciğer olduğunu dile getirdi.
Dr. Emiroğlu, hayattayken organını bağışlayan bazı insanların
ailelerinin ölümden sonra buna razı olmadığını belirterek “Oysa biz
öldükten sonra organlarımız toprak oluyor. Elbette vefat eden bir
yakınımızın organlarını bağışlama kararı zor bir karar. Ancak bu
zor kararları veren insanlarımızın yüce gönüllü bağışları,
fedakarlıkları olmasa, nakil olmak için sırada bekleyen
hastalarımızın çoğu ölür. İlaç tedavisi bir yere kadar faydalı
olabiliyor, ondan sonra hastalarımızın durumu kötüleşiyor, nakil
yapılmadan yaşamaları mümkün değil. 8 yaşındaki bir çocuğun, henüz
hayatın bu kadar başında vefatından derin üzüntü duyuyoruz,
ailesine başsağlığı diliyoruz. Onlar çok büyük bir fedakarlık
yaptılar, bir hayat kurtardılar.” şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar