28 Şubat davasının, 53. duruşması yarın yapılacak
28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan ve tutuk sanıklarının tamamı tahliye edilen davanın 53.
28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri
iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan ve tutuk sanıklarının tamamı
tahliye edilen davanın 53. duruşması yarın yapılacak. Ankara 13.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, duruşmaların başladığı 2
Eylül’den bu yana tutuklu sanıkların tamamı değişik tarihlerdeki
duruşmalarda tahliye edildi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İsmail Hakkı Karadayı’nın da savunmasının alındığı davaya yarın
devam edilecek.
Davanın 52. duruşma tahliye taleplerini değerlendiren mahkeme
heyeti tutuklu sanıklar dönemin Genelkurmay Harekât Dairesi Başkanı
emekli Orgeneral Çetin Doğan, dönemin Genelkurmay eski İkinci
Başkanı Orgeneral Çevik Bir, dönemin İç Güvenlik Harekât Daire
Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı Tuğgeneral Kenan Deniz,
dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak
ve dönemin Genelkurmay İç Güvenlik Hareket Dairesi Plan Şube Müdürü
emekli tuğgeneral İdris Koralp’ın tahliyesine karar verdi. Mahkeme
heyeti, tutuklulukta geçen süre ve delillerin karatılma şüphesi
bulunmadığından sanıkların tahliyesine karar vermişti. Sanıklardan
Doğan, Balyoz davasından hükümlü olduğu için cezaevinden
çıkamadı.
Ayrıca 28 Şubat davasının sanıklarından dönemin eski Jandarma Genel
Komutanı emekli Orgeneral Teoman Koman 77 yaşında İstanbul'da
tedavi gördüğü GATA'da yaşamını yitirdi. Duruşma salonunda
fenalaşan Koman’ın sağlık sebeplerinden dolayı tahliyesine karar
verilmişti.
Davanın en önemli gelişmelerinden biri ise sağlık sebeplerinden
dolayı savunması alınamayan dönemim Genelkurmay Başkanı İsmail
Hakkı Karadayı’nın savunmasının alınması oldu. Savunmasında 28
Şubat’ın darbe süreci olmadığını öne süren Karadayı, “Ülke
genelinde ciddi bir gerginlik yaşanmıştır, bu doğrudur. Ülkemiz
durup dururken neden böyle bir gerginlik ile karşı karşıya
kalınmıştır. Anayasa'da belirtildiği gibi Türkiye; laik, sosyal bir
hukuk devletidir. 28 Şubat aslında bu anlayışa ters düşen siyasal,
sosyal ve yönetimsel uygulamaların ortaya çıkardığı bir tablodur,
bir huzursuzluktur. Ancak bu huzursuzluğun kaynağı kesinlikle
silahlı kuvvetler olmamıştır. Maalesef bazı çevreler bunu silahlı
kuvvetlere bir darbe anlayışı çerçevesinde yansıtmak istemiş
olsalar da tamam ile yanlış ve iftiradır. Silahlı kuvvetler
demokrasi dışı darbelerin ülkeye kaybettirdi” açıklamasını
yapmıştı.
“BÇG HAKKINDA BİLGİM YOK”
Çapraz sorgusuna geçilen Karadayı, hâkim Tayyar Köksal’ın “TSK’nın
hükümetten rahatsızlığı oldu mu? Batı Çalışma Grubu (BÇG)
oluşturulurken size bu konuda bilgi verilmedi mi?” sorularına,
“Hükümetten rahatsız olduğu konusunda bana böyle bir şey ulaşmadı
ama böyle bir şey olacağını tahmin ediyordum. Kamuoyunda ortaya
çıkan rahatsızlığın bize intikal etmemesi mümkün değil. Şikâyetler
vardı. Sohbet esnasında iki kişi konuşabilir. BÇG hakkında bilgim
yok. MGK sonrası Erbakan’a ‘bizden de yardım alabilirsiniz’ dedim.
‘Değerlendiririz’ dedi. Detaylı bilgi hiçbir bilgi almadım. Özel
olarak böyle bir grubun devam ettiğini hatırlamıyorum. Kurulduğunu
hatırlamıyorum. Grup da değil de aslında, 3-5 kişi yardım ettiğini,
gidip geldiğini hatırlıyorum” şeklinde cevap verdi.
“TANKLAR İSTİSMARA AÇIK BİR ZAMANDA YÜRÜTÜLDÜ”
Karadayı yine hakim Tayyar Köksal’ın “Sincan’da yürütülen tanklarla
ilgili bilginiz var mı? Yoksa haber konusu olduktan sonra
araştırdınız mı? Tankların yürütülmesinin hükümete mesaj verme
anlamı var mı? Hükümetten bir söz, söylem geldi mi?” sorularına şu
cevabı verdi: “Tankların yürütülmesinden haberim yok. Öğrendikten
sonra arkadaşlara tatbikat olduğunu söylediler. Ben de biraz
kızmıştım, değişik anlamlara sebep olabilir diye. İstismara açık
bir zamanda oldu. Gazeteler bunu değişik şekilde yorumladı. Buna da
çok bozuldum. Hükümetten bir şey gelmedi, sormadılar. O konu benim
için orada kapandı.”
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli cumhuriyet
savcısı Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin tarafından hazırlanan bin
309 sayfalık iddianamede sanıklar hakkında, 'Türkiye Cumhuriyeti
hükümetini cebren devirmeye ve düşürmeye iştirak' suçundan
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. 28 Şubat
soruşturması kapsamında 14 ayrı operasyon yapıldı. İddianamede, bir
numaralı sanık olarak gösterilen dönemin Genelkurmay Başkanı emekli
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ise şu ana kadar duruşmalara
katılmadı. İddianamede sanık olarak ikinci sırada Orgeneral Çevik
Bir, üçüncü sırada ise Tümgeneral Erol Özkasnak yer alıyor. 199'u
asker toplam 438 sivil mağdurun bulunduğu davada, dönemin Başbakanı
Tansu Çiller mağdurların başında geliyor. CİHAN
Yorumlar