15 ilin Baro Başkanı ortak açıklama yaptı
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan 15 ilin Baro Başkanları Mardin’de düzenledikleri ortak basın açıklamasında, Ergenekon ve Balyoz sanıklarının yeniden yargılanması, HSYK düzenlemesi, Roboski katliamına verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan 15 ilin Baro Başkanları
Mardin’de düzenledikleri ortak basın açıklamasında, Ergenekon ve
Balyoz sanıklarının yeniden yargılanması, HSYK düzenlemesi, Roboski
katliamına verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi.
Mardin Barosu toplantı salonunda bir araya gelen 15 ilin Baro
Başkanı adına açıklamayı yapan Mardin Baro Başkanı Azat Yıldırım,
son dönemlerde Türkiye'de Özel Yetkili Mahkemeler ve Terörle
Mücadele Kanunu 10. Maddesine göre kurulan terör Mahkemelerinin
kaldırılmasının tartışıldığını belirterek, bölge baroları olarak
tarih ve dava sınırlaması yapmaksızın, siyasal ve ideolojik ön
yargılarımızı ve ön kabulleri bir kenara bırakarak tutarlı, ilkeli
bir yaklaşım ortaya konulması gerektiğine inandıklarını
belirtti.
Siyasal amaçların yargı üzerinden hareketle hayata geçirme yerine;
insan hakları temelinde ve toplumun tüm dinamiklerini tatmin
edecek, evrensel bir yaklaşım daha vicdani, daha ahlaki ve daha
tutarlı olacağını belirten Mardin Baro Başkanı Azat Yıldırım, ”Son
günlerde özellikle Ergenekon ve Balyoz davaları üzerinden
tartışmaya açılan yargılamanın iadesi yada verilen kararların
meşrutiyetinin sorgulanması ile güdülen amaç Cumhuriyet tarihi
boyunca Türkiye'de yargının taraflı tutumu giderilmek isteniyorsa
bizce bunun toplumsal barışa, özellikle Kürt Meselesinin çözümüne
yönelik bir 'toplumsal barışma' ve Kürt meselesi temelinde
karşılıklı olarak bir birini affetme yine bu temelde demokratik bir
çözüm arayışından başka bir paradigma gözetilmemelidir. Bu amaca
hizmet edecek şekilde öncelikle Terörle Mücadele Kanunu yürürlükten
kaldırılmalı ve bu yasanın hayat bulduğu, mağduriyet yaratan tüm
özel mahkemelerin sonuçlarıyla birlikte kaldırılması
gerekmektedir.” dedi.
'ERGENEKON AVUKATLIĞINI ÜSTLENENLER GLADYONUN AVUKATLIĞINI DA
ÜSTLENMİŞLERDİR'
Roboski katliamı karşısında sessiz kalanların bugün Ergenekon'un
avukatlığına soyunduklarına dikkat çeken Yıldırım şöyle konuştu:
”Ergenekon avukatlığını üstlenenler bilmelidirler ki, gladyonun
avukatlığını da üstlenmişlerdir. Yalnızca bu davalar için adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini savunanların; TBB Başkanlık
sıfatını kullanmaları kabul edilemez. TBB Başkanının yalnızca
Ergenekon ve Balyoz davalarının yargılamalarının yenilenmesi
konusunu tartışmaya açması bizce bu davaların sanıklarını mağdur
gösterme ve aklanmaya çalışılmasından başka bir şey değildir.
Unutulmamalıdır ki bu şekilde aklama çabasına girişenler, asit
kuyuları ve toplu mezarlarla Kürt coğrafyasını ölüm tarlarına
çevirenleri görmezden gelerek siyasal amaçlarını yargı üzerinden
hareketle hayata geçirme saiki ile hareket etmektedirler.
Yargılanmanın yenilenmesine karşı olmamakla birlikte şayet bu
konuda bir adım atılacaksa, iade-i muhakeme; Anayasanın eşitlik
ilkesi temelinde hukuk zeminine oturtulmalı tarih ve dava
sınırlaması olmaksızın tüm özel yetkili mahkeme mağdurlarını
kapsayacak şekilde düzenlemedir.”
'ROBASKİ KATLİAMININ ÜSTÜ KAPATILAMAZ'
28 Aralık 2011 tarihinde çoğunluğu çocuk olmak üzere 34 sivil ve
silahsız vatandaşın Silahlı Kuvvetlere ait savaş uçakları
tarafından bombalanmak suretiyle katledildiğini hatırlatan Yıldırım
konuşmasına şöyle devam etti: ”Soruşturma sürecinde alınan gizlilik
kararı, akabinde sivil savcılık tarafından verilen görevsizlik
kararı sonucu dosya askeri savcılığa gönderilmiştir. Askeri
savcılık soruşturma sonucunda, emri uygulayan şüphelilerin
kusurlarının olmadığını gerekçe göstererek kamu vicdanı rahatsız
eden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı vermiştir. Ancak
kararda bombalama emrini verenin Genelkurmay Başkanı olduğu açıkça
belirtilmesine ve sınır dışına askeri harekat düzenleme yetkisinin
sivil hükümete ait olduğu bilinmesine rağmen, Genelkurmay Başkanı
ve hükümet içinde sorumlu olan kişiler hakkında, şüpheli ya da
sanık olarak adli işlem yapmayarak, Genelkurmay Başkanı ve hükümet
içinde ki sorumlu kişileri yargılanmaktan kaçırmıştır. İnsansız
hava araçları olarak bilinen Heronların kilometrelerce mesafeden
bir cismin tüm ayrıntılarını tespit edebildiği ve bombalama öncesi
Gülyazı Jandarma Karakolu'nun kaçakçılık güzergahı olarak
kullanılan bu bölgede kaçakçılık amacıyla geçiş yapılacağının
istihbaratı almış olmasına rağmen böyle bir katliamın faillerinin
aklanmaya çalışılması kabul edilemez. Biz bölge baroları ve vicdan
sahibi hukukçular olarak Roboski katliamı nedeniyle sorumluların
ortaya çıkarılıp tarafsız bir yargı önünde hesap vermeleri için
gereken mücadeleyi vereceğimizi buradan duyuruyoruz.”
'TEMİZ BİR TOPLUM İÇİN HESAP VERİLEBİLİRLİK, YARGI BAĞIMSIZLIĞI,
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ...'
Yargıdaki çift başlılığı, "Tabii Hakim İlkesi'ne aykırılıkları
ortadan kaldırma adına başta askeri yargı olmak üzere biraz önce
belirttiğimiz ilkeler ışığında 'Olağanüstü Mahkemeler' ve Terörle
Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesine göre yetkili mahkemelerin derhal
ilga edilmesi gerektiğine inandığını ifade eden Yıldırım
konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yolsuzluk soruşturmaları ile başlayan
ve kamuoyunda hükümet ve cemaat kavgası olarak yargı ve kolluk
üzerinden yansıyan tartışmalar, açıklamalar evrensel hukuk
normlarından uzak olduğunu görmekte ve esefle izlemekteyiz. Temiz
bir toplum için hesap verilebilirlik, yargı bağımsızlığı, hukukun
üstünlüğü ve evrensel hukuk normları dikkate alınarak yapılacak her
düzenlemeyi desteklemekteyiz. Açıkladığımız tüm konuların takipçisi
olacağımızı ve faillerin cezalandırılması için hukuksuzluğun
karşısında bu davaların tabii avukatları olacağımızı kamuoyuna
saygıyla bildiririz.“ CİHAN
Yorumlar