‘15 günde tığ gibi olursunuz’ söylemlerine kanmayın’
Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Esin Fakılı, “Obeziteyle mücadelede mutlaka diyetisyene başvurulması gerekiyor ancak bu mücadele ‘Gelin sizi 15 günde tığ gibi yapalım’ merkezleriyle başarılabilecek bir iş değild.
Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Uzmanı Esin Fakılı, “Obeziteyle mücadelede mutlaka
diyetisyene başvurulması gerekiyor ancak bu mücadele ‘Gelin sizi 15
günde tığ gibi yapalım’ merkezleriyle başarılabilecek bir iş
değildir. Bu söylemlere kanmayın.” dedi.
Obezitenin dünya genelini tehdit eden
sağlık sorunu haline geldiğini belirten Fakılı, “Obezite, birçok
dünya ülkesinde hızla yayılan bir sağlık sorunu. 6.6 milyar olan
dünya nüfusunun 2008 yılında yapılan araştırmaya göre obez
bireylerin sayısı 400 milyona, fazla kilolu bireylerin sayısı ise
1.6 milyara ulaşmıştır. 2015 yılında obez bireylerin sayısının 700
milyona, fazla kilolu bireylerin sayısının ise 2.3 milyara
ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu öngörü dünyayı çok ciddi tehdit
etmektedir.” diye konuştu.
"KADINLAR RİSK ALTINDA"
“Türkiye’de obezite görülme sıklığının
erkeklerde yüzde 21.2, kadınlarda ise bu oranın yaklaşık 2 katı
yüzde 41.5’idir.” diyen Fakılı, obezitenin oluşumunda birden fazla
faktörün rol oynadığını Türkiye’de özellikle kadınların daha riskli
bir durumda olduğunu kaydetti. Uzman Diyetisyen Fakılı, hastalığın
ilerlememesi için acilen önlem alınması gerektiğini söyleyerek “Ev
dışında beslenmenin artması, porsiyon büyüklüğü, şekerle
tatlandırılmış içeceklerin tüketimi, öğün aralarında atıştırma,
ayaküstü beslenme, okullarda enerji yoğunluğu fazla olan
atıştırmalıkların satışı, televizyon ve yazılı basında yer alan
obezite riskini arttıran yiyeceklerin reklamların fazlalaşması,
hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, yetersiz ve düzensiz
fiziksel aktivite, televizyon, bilgisayar başında uzun vakit
geçirmeye bağlı enerji alımında artış ve enerji harcamasındaki
azalma gibi daha sayabileceğimiz pek çok neden obezite riskini
arttırmaktadır.” şeklinde konuştu.
"HER DİYET TEDAVİ EDİCİ DEĞİLDİR"
Şişmanlığın ve obezitenin önüne
geçilebilmesi için en önemli adımın diyet tedavisi olduğunun altını
çizen Fakılı, “Obezite ve fazla kilolarla savaşan kişi kendi başına
hareket etmemeli. İnternet sitelerinde veya medyada gördüğü her
diyet kendisi için uygun bir reçete değildir. Nasıl ki herhangi bir
hastalığımız olduğunda doktora başvurup reçete ile tedavimize
başlıyorsak obezite tedavisinde de bir reçeteye yani iyi bir diyet
listesine ihtiyaç vardır.” açıklamasında bulundu.
"SAHTE VAATLERE KANMAYIN "
Yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra
hareket etmenin de yaşam tarzı haline gelmesi gerektiğini söyleyen
Fakılı, “Her gün 10 bin adımı tamamlamalıyız ve haftada 150 dakika
orta şiddette fiziksel aktivite yapmalıyız. Mucize diyet yoktur,
her diyet kişiye özeldir. Şişmanlıkla mücadele ‘gelin sizi 15 günde
tığ gibi yapalım’ merkezleriyle başarılabilecek bir iş değildir.”
ifadelerini kullandı. Fakılı şu önerilerde bulundu: “Günde en az 3
öğün düzenli yemek yenilmeli ve öğün atlanmamalıdır. Böylece bir
sonraki öğünde alacağımız kalori miktarında artış olmasını önlemiş
oluruz. Yemeklere eklenen yağ miktarı azaltılmalı ve et yemeklerine
yağ ilave edilmemelidir. Türk toplumunun olmazsa olmazları arasında
ekmek tüketimi sağlıklı bir beslenme için kepekli, çavdar ve tam
tahıllı ekmeklerden tercih edilmeli. Meyve suyu yerine meyvenin
kendisi tüketilmelidir. Böylece hem fazla kalori alınmasını önlemiş
oluruz hem de meyvede bulunan posa sayesinde bağırsaklarımızın
düzenli çalışmasını sağlarız. Kuru baklagillere diyette daha çok
yer verilmeliyiz. Yemek tabağı küçük salata tabağı büyük
tutulmalıdır.” CİHAN
Yorumlar