15 asırlık seymenlik geleneği 7’den 77’ye devam ediyor

Tarihi 6. yüzyıl Oğuz Türklerine kadar uzanan seymenlik geleneği, dededen toruna günümüzde de devam ediyor. 15 asırlık geleneği sürdüren Ankara Kulübü seymenleri, kentin önemli günlerinde bir araya gelerek kendilerine miras kalan halk oyunlarını...

Google Haberlere Abone ol
15 asırlık seymenlik geleneği 7’den 77’ye devam ediyor

Tarihi 6. yüzyıl Oğuz Türklerine kadar uzanan seymenlik geleneği, dededen toruna günümüzde de devam ediyor. 15 asırlık geleneği sürdüren Ankara Kulübü seymenleri, kentin önemli günlerinde bir araya gelerek kendilerine miras kalan halk oyunlarını ve kültürlerini yaşatıyor. Aralarında 3 yaşından 80 yaşına kadar seymenlerin bulunduğu Ankara Kulübü seymenleri, atalarından öğrendikleri kültürü gençlere aktarıyor.

Ankara ve çevresinde yaygın olarak Ankara Efesi, Ankara yiğidi olarak bilinen seymenlik geleneğinin kökleri Orta Asya’dan Oğuz Türklerine kadar uzanıyor. 14’üncü yüzyılda Ankara’da devlet kuran Ahiler döneminde yeniden biçimlenen bu gelenek, kardeşlik, eşitlik, paylaşım ve demokratik esasları temel almasıyla Ahilik teşkilatının askeri kanadını oluşturuyor. Zaman içerisinde Osmanlı İmparatorluğu'nda da devam eden bu gelenek Cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde de Anadolu’nun savunmasında önemli bir rol üstleniyor.

Seymenlerin Oğuz kültüründen gelen ve ‘Seymen Alayı’ olarak bilinen geleneği ise bugün sadece Ankara’da devam ediyor. Devletlerin bunalım ya da geçiş dönemleri olarak da nitelendirilen ‘Kızılca günler’de kurulan alaylar, milli felaket günlerinde, bir beyliğin ya da devletin yıkılışında; yeni devleti kurmak ve yeni lideri seçmek için düzenleniyor. Seymenlik geleneğinde son dönemlerin en büyük seymen alayının ise 27 Aralık 1919'da Anadolu işgal altındayken Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara'ya gelmesi sırasında düzenlendiği ifade ediliyor. Yüzlerce yıldan beri sivil bir oluşum olarak varolan ve Ankaralıların kollektif hafızasında yaşaya gelen mertlik, cömertlik, bilgelik ilkeleri üzerine kurulu olan seymenlik geleneği, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Ulu Önder’in direktifleriyle kurulan Ankara Kulübü Derneği çatısı altında yaşatılıyor.

Seymen ünvanı günümüzde, Ankara Kulübü Derneği’nce verilen teorik ve uygulamalı eğitim süreci sonucunda 'Seymen' olmaya değer görülen kimselere veriliyor. Eğitim süreci; oyun, müzik ve kültür eğitimi yanında sosyal terbiyeyi de içeriyor. Eğitim aşamalarını başarıyla tamamlayan seymen adaylarına, dernek tarafından yapılan törenle seymenlik beratı veriliyor.

Babalarından ve dedelerinden öğrendikleri seymenlik kültürünü gelecek kuşaklara aktaran Kadir Soydan, bu geleneğin her zaman yaşatılmasını istiyor. 78 yaşındaki Soydan, 4 torununu da seymenlik kültürüne göre yetiştirdiğini ifade ediyor. Soydan, "Seymenlik Oğuz Boylarından bin yıldan da daha eskiye dayanır. Bütün Türk boylarında seymenlik geleneği olmuştur. Göç hayatı yaşandığı için kervanların korunmasında etkili olmuşlardır. Bize de Ankaramızda seymenlik geleneği atalarımızdan gelmiştir. Babalarımız, dedelerimiz bu ocakta. bu yolda hizmet vermiştir. Bizler de büyüklerimizden duyduğumuzu gerçekleştiriyoruz. Küçük yaşlarda başladık. Benim de en az 4 torunum var. Benimle beraber 4 kuşak seymeniz." dedi.

Seymenlerin Ankara’nın önemli günlerinde bir araya gelerek tarihi görevlerini yerine getirdiklerini kaydeden Şakir Duman ise "Seymenler, Kızılca günlerde hep birlikte olurlar. Kızılca gün 27 Aralık 1919’da Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ve seymenleri kucaklamasıdır. Biz Ankara Kulübü Seymenleriyiz. Şu anda yaklaşık 50’nin üzerinde seymenimiz var. Bizde 3 yaşından 80 yaşına kadar seymenlerimiz var. Biz bunlarla bu yola baş koyduk." ifadelerini kullandı.

Küçük yaşlardan itibaren seymenlik geleneği ile yetişen gençler de tarihin yaşatılması için seymenlik kültürünü öğrendiklerini ve bundan gurur duyduklarını belirtti. CİHAN

Yorumlar