13 Yaşındaki Çocuğa Gezi Davası
Yola sprey boyayla yazı yazan 13 yaşındaki çocuk, iki yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Savcı: Ceza verilmezse çocuk ailesinden alınsın.
Çanakkale’de Gezi Parkı gösterileri sırasında yola sprey bir
boyayla “Hükümet istifa”, “Faşizme ölüm”, “Fuck the police” yazdığı
iddia edilen ilkokul öğrencisi B.T.İ.’ye, “Suçun anlam ve
sonuçlarını algılayabilecek psikososyal olgunluğa erişmemiştir”
yönündeki psikolog görüşüne rağmen ve yasalara göre cezai
sorumluluğu bulunmadığı halde ‘kamu malına zarar’ suçundan dava
açıldı. Savcı, çocuğa iki yıla kadar hapis cezası verilmesini aksi
halde koruma kararıyla yuvaya alınmasını talep etti.
Gezi Parkı gösterilerinin ülkeyi sardığı günlerde, 3 Haziran’da
Çanakkale de hareketliydi. CHP ’liler, TKP’liler, Halkevi üyeleri,
‘17 Gençlik’ adlı taraftar grubu ve ülkücülerin de olduğu yaklaşık
2500 kişi, akşam Halk Bahçesi’nde toplanıp yürüyüşe geçti. “Her yer
Taksim her yer direniş”, “Hükümet istifa” ve “Çanakkale uyuma,
ışıkları aç kapa” sloganları atan grup, Özgürlük Parkı’na kadar
yürüdü. Topluluk sonra da Halk Bahçesi’ne dönüp evlerine
dağıldı.
Polis, 301’den işlem istedi
Bu esnada polis göstericilerden çok, İnönü Caddesi’nde yola sprey
boyayla yazılmış sloganları takibe almıştı. Polis kamerası
görüntülerine göre İnönü Caddesi’nde yola mavi sprey boyayla
“Hükümet istifa” ve “Faşizme ölüm” yazılmıştı. Demokrasi
Caddesi’ndeki kaldırımda ise siyah sprey boyayla “Fuck the police”
yazısı vardı. Polis görüntülerin incelenmesi sonucunda, yazıların
ilkokul sekizinci sınıf öğrencisi B.T.İ. tarafından yazıldığını
belirledi. İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tevfik Güreşçi’nin 1
Temmuz’da Çocuk Şube Müdürlüğü’ne yolladığı yazıda, 13 yaşındaki
B.T.İ. hakkında ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini,
devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçunu düzenleyen 301.
maddeden işlem yapılmasını istedi. Hazırladığı fezlekeye polis,
B.T.İ.’nin ‘açık kaynaklardan’ elde edilen, dilini çıkarmış halde
çekilen bir resmini ekledi. Çocuk Şubesi ise 301’i ‘aşırı’ bularak,
‘mala zarar’dan suç duyurusu yaptı.
B.T.İ., 4 Temmuz’da savcılığa çağrıldı. B.İ.T., psikolog eşliğinde
alınan ifadesinde, “Herhangi bir kurum ve kuruluşa hakaret
etmeksizin slogan atanlardan duyduğum ‘Hükümet istifa’ ve ‘Faşizme
ölüm’ gibi ibareler yazdım. Ancak açıkçası ne yazdığımı tam olarak
hatırlamıyorum. Herhangi bir duvara yazı yazmadım” dedi.
Adli Tıp: Anlayacak olgunlukta değil
Savcı Kaya, ‘işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneğinin olup olmadığının’ tayini için B.T.İ.’yi Çanakkale Adli
Tıp Şube Müdürlüğü’ne gönderdi. Dr. Özlem Yüksekbaş bir gün sonra
savcılığa gönderdiği yazıda, B.T.İ.’nin ‘işlediği fiilin anlam ve
sonuçlarını algılayıp davranışlarını yönlendirebilecek psikososyal
olgunluğa erişmemiş olduğu’ yönünde görüş belirtti.
Savcı Ozan Kaya, aynı gün evrakın eline ulaşmasıyla iddianamesini
hazırlayıp dava açtı. Savcı Kaya, 13 yaşındaki B.T.İ.’nin “Sprey
boyayla ‘Hükümet istifa’ ve ‘Faşizme ölüm’ yazarak yolu
kirlettiğini” savundu. İddianamesinde, “doktor raporuna göre
işlediği suçun anlam ve sonuçlarının kavrayamayacağının
belirtildiğini” anımsatan savcı, buna karşın “karar yetkisinin
mahkemeye ait olması nedeniyle raporun bağlayıcı olmadığını”
savundu.
Oysa yeni TCK’nın 32/1. maddesi, “Fiili işlediği sırada 15 yaşını
doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını
algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin
yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur”
deniliyordu.
Bu maddeye rağmen Kaya, ‘çocuğun yargılamasının Türk Milleti adına
gizli icrasını’ isteyerek, B.T.’İ.’ye ‘kamu malına zarar’
suçlamasıyla altı yıla kadar hapis cezası verilmesini , yaşı 15’ten
küçük olduğu için cezada üçte iki indirim yapılmasını istedi.
Savcı, çocuğun suçun sonuçlarını algılayamadığı kararına varılması
halinde ise Çocuk Koruma Kanunu’na göre, tedbir konularak
ailesinden alınıp yurda yerleştirilmesini talep etti.
Zorla duruşmaya...
Bu iddianameyi kabul eden Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi
Ahmet Ülker, 10 Temmuz’da B.T.İ.’nin ekonomik
ve sosyal durumunun araştırılmasını istedi. Biri polis iki memur,
B.T.İ.’nin oturduğu mahallede inceleme yaptı. İki görevli, ‘şahsın
çevresiyle yapılan birebir görüşmeler sonucunda anne, baba ve
abisiyle ikamet ettiği, babasının inşaat işleriyle uğraştığı, aylık
gelirinin 5 bin TL olduğu, annesinin ev hanımı olduğu, eve, 600 TL
kira ödedikleri, abisi S.’nin üniversitede okuduğu, adlarına
kayıtlı malvarlığı ve başka gelirlerinin tespit edilmediği,
SSK’larının olduğu’ yönünde tutanak tuttu. Davanın ilk duruşması,
27 Kasım’da görüldü. B.T.İ.’nin katılmadığı ilk duruşma sonunda
hâkim, çocuğun zorla getirilmesine hükmetti. İkinci duruşma, 21
Ocak’a bırakıldı.
Yorumlar