Hırsızların profili artık değişti
Günümüzde hırsızlık vakalarının önemli bir kısmı hane halkı evdeyken gerçekleşiyor, artık hırsızlar sadece mala değil çoğu zaman cana da kastediyor.
Sonhaberler | Haber Merkezi
Hırsızlık kurbanı olanların yüzde 80’i evini değiştirmeyi tercih ediyor. Pronet’in Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, ev değiştirmenin travmayı azalttığını ancak benzer olaylarla karşılaşmamak için gerekli tedbirleri de almak gerektiğini belirtiyor.
Adalet Bakanlığı’nın 2015 istatistikleri Türkiye’de bir yılda hırsızlıkla ilgili 200 bine yakın dava açıldığını gösteriyor. Gerçekteki vaka sayısı ise, bunun da üzerine çıkıyor. Üstelik artık hırsızların profili de değişiyor. Türkiye’deki hırsızlık girişimlerinin önemli bir kısmı hane halkı evdeyken gerçekleşiyor. Bu yüzden, eskiden bir eve girildiği duyulduğunda ilk soru “ne çalmış” olurken, günümüzde bu sorunun yerini “kimseye bir şey olmuş mu” alıyor.
Hırsızlık kurbanlarının yüzde 80’i evini
değiştiriyor
Türkiye'nin lider güvenlik şirketi Pronet’in Pazarlama ve İş
Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, evdeyken
gerçekleşen hırsızlık olaylarının travmalara neden olduğunu
belirtiyor ve ekliyor: “Hırsızlar sadece mala değil, çoğu zaman
cana da kastediyor. Hane halkı bazen uyandıktan sonra değerli
eşyalarının çalındığını fark ediyor, bazense hırsızla yüz yüze
gelenler oluyor. Mahremiyetine tecavüz edildiği düşüncesi,
hırsızlık kurbanı olanların yüzde 80’inin evini değiştirmesine
neden oluyor. Mekan değiştirmek travmayı azaltıyor ancak benzer
olaylarla tekrar karşılaşılmaması için farklı önlemler de alınması
gerekiyor.”
Hırsıza kilit dayanmaz sözü halen geçerli
“Hırsıza kilit dayanmaz” sözünün geçerliliğini koruduğunu belirten
Habip, şu bilgileri verdi: “Daire kapınızı değiştirebilirsiniz,
ancak unutmamak gerekir ki tüm kapılar açılmak üzere
tasarlanmıştır. Anahtarınızı unuttuğunuzda bir çilingir kapınızı
dakikalar içinde açabiliyorsa, kötü niyetli kişilerin de açabilme
ihtimali her zaman vardır. Evler elektronik güvenlik sistemleriyle
desteklendiklerinde, hırsızlar daha çok uğraşmaları gerekeceğini ve
alarm sesi, ışık gibi uyaranlar nedeniyle dikkat çekeceklerini
bildiğinden, eve girmekten cayma ihtimalleri artacaktır.”
Mekanik önlemler ve komşu dayanışması, alarm
sistemleriyle desteklenmeli
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) internet sitesinde yer alan
“Konut Güvenliği İçin Tedbirler” isimli bilgilendirme metninde,
mekanik yöntemler ve komşuluk dayanışmasına dayalı sosyal
tedbirlerin yanı sıra, konut güvenliğinin alarm sistemleriyle de
desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
İlgili metninde, “Evlere kolayca erişilebilen pencere, balkon veya çekme kapılar bulunuyorsa, masraftan kaçınmayıp, demir parmaklık veya panjur gibi mekanik tedbirlerin yanında alarm tertibatını da taktırmanız gerekmektedir. Böyle bir alarm sisteminin çalışmasının dışarıdan da algılanacak biçimde siren veya lamba ile belirgin hale getirilmesi işlevinin daha fazla olmasını sağlar” deniliyor.
Sadece hırsızlık değil, gaz kaçağı ve yangına karşı da
koruma sağlıyor
Yaşanan hırsızlık olayları, etkin koruma sağlayan güvenlik
sistemlerine olan talebi de artırıyor. Ancak günümüzde alarm
sistemleri yalnızca hırsızlığa karşı koruma sağlamıyor. Acil sağlık
durumlarına en hızlı şekilde müdahale edilmesine destek oluyor;
duman ve gaz detektörlerinin eklenmesiyle, yangın ve gaz kaçağı
gibi olaylara karşı da komple koruma sağlayan sistemlere
dönüştürülebiliyor.
Yorumlar