Yeni nesil ses tasarımcıları yetişiyor

- Hayatını ses ve müzik teknolojisine adayan Türkiye'nin ilk ses mühendisi Süden Pamir, 13 yıl önce kurduğu akademide, dünya müzik sektörünün yükselen trendlerinden ses tasarımı eğitimi veriyor - Türkiye'de, uluslararası akredite sistemi içerisinde tek özel eğitim kurumu olan akademide Pamir, müzik sektörüne de "en üst düzey mesleki diplomaya sahip" ara eleman yetiştiriyor - Pamir: - "Akademik bir diplomayla mesleğini icra edebilmenin ayrışması gerekir. Meslek icra edecek insanların artık ellerinde mesleki diploma ve sertifikaları olmalı" - "Seviyeleri belirlenmiş ve hangi alanlarda, ne kadar yetkin olması gerektiği araştırılmış bir çocuğun başarısız olma şansı yok"

Google Haberlere Abone ol
Yeni nesil ses tasarımcıları yetişiyor

İSTANBUL (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK - Hayatını ses ve müzik teknolojisine adayan Türkiye'nin ilk ses mühendisi Süden Pamir, 13 yıl önce kurduğu akademide, müzik sektörüne "en üst düzey mesleki diplomaya sahip" ara eleman yetiştiriyor.

Günümüzde yükselen meslekler arasında öne çıkan ses tasarımcılığı konusunda sayılı uzmanlardan olan Pamir'in hayatı, 20'li yaşlarında bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Kasımpaşa'daki Piyalepaşa Camisi arkasındaki yatırı ziyaretinin ardından değişti.

Bu ziyaretle endişeli ve aceleci halinden eser kalmayan Pamir, bu değişimin ardındaki gerçeği, bir Mimar Sinan eseri olan Piyalepaşa Camisi'nde keşfetti. Caminin etrafında taş bir avlunun altında yürürken, bütün ayak seslerinin taşa çarparak geri döndüğünü ama yatıra yöneldiği andan itibaren ortadan kalktığını tespit eden Pamir, Mimar Sinan'ın, sesi tavanda kubbenin içine toplayıp ardından açıklıktan dışarı verdiğini gördü.

Yatırın karşısına geldiğinde, herhangi bir ses dönüşü olmadığını anlayan Pamir, bu noktada iç sesinin "acele et", "zamanın doluyor", "şuraya yetişmen gerekiyor" komutlarının ortadan kalktığını algıladı.

Ses konusundaki farkındalığı, Piyalepaşa Camisi'nde yaşadığı bu ilginç olayla başlayan Pamir, sesin insanlar için ne anlama geldiği, ses ile nelerin yapılabileceği, ne kadar insana yardım edilebileceği, ne kadar problemin ortadan kaldırılabileceğini araştırmak için İngiltere'de eğitim aldı.

Dünya üzerindeki misyonunu, "ses ve sesin getirdikleri" olarak nitelendiren Pamir, 23 yıldır sektöre ara eleman yetiştiriyor, uluslararası projelere teknik sorumlu ve danışman olarak imza atıyor.

Süden Pamir, 1993'te Bilkent Üniversitesi Müzik Teknolojisi Bölümü, 1998'de Akademi İstanbul'da Müzik Teknolojisi Bölümü'nü kurduktan sonra Türkiye'de uluslararası akredite sistemi içerisindeki tek özel eğitim kurumu olan Galatasaray İletişim Teknoloji Müzik Akademisi'nde 13 yıldır eğitim faaliyetlerini sürdürüyor.

Akademide geleceğin ses tasarımcıları, müzik teknolojisi, ses teknolojisi, performans teknolojileri, elektronik müzik ve ileri kayıt teknikleri konusunda eğitiliyor.

- "Kaybolan mesleklere ara eleman üretiliyor"

TBMM ve Çamlıca Camisi'nin de ses danışmanlığını yürüten Pamir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akademisyenlerle işi yapan görevliler arasında, işin yapılabilirliği ve geliştirilebilirliği konusunda yaşanan uçurumu doldurmak için kendi akademisi gibi kolej düzeyinde kurumlar açıldığını söyledi.

Buralarda kursiyerlere işi yapmasını sağlayacak kadar bilgi verildiğini ve el becerisi kazandırıldığını anlatan Pamir, böylece kaybolmakta olan mesleklere ara eleman yetiştirildiğini ve istihdam sağlandığını ifade etti.

Yurt dışında aldığı eğitimin ardından Türkiye'ye döndüğünde sesle ilgili bir kurum açılması gerektiğini düşündüğünü aktaran Pamir, "Üniversite eğitimi alan bir kişi, hayatının 4 senesini o işi yapamayarak geçiriyor. Eğitim süresince başka alanlarda bilgi yüklenip, asıl mesleğini uygulamaktan uzak kalıyor. Mezun olduktan sonra hemen o alanda çalışmaya başlıyor ama pratik bilgisi eksik oluyor. Dolayısıyla bir an önce işi yapabilen insanlar yetiştirmek lazım." diye konuştu.

Bir mesleğin işleyişi sırasında mesleğin gereklerinin değişebildiğini belirten Pamir, işsizliği ortadan kaldırmak için çalışan uluslararası Business and Technology Education Council (BTEC) standartlarını takip etmenin bu gibi değişiklikleri eğitime hızla adapte edebilme yeteneği kazandırdığını vurguladı.

Çalışma alanına örnek verirken camilerdeki akustiğe dikkati çeken Pamir, "Bizim sektörümüze bakarsanız bundan öncesine kadar camilerde ses görevlisi diye bir şey yoktu. Oysaki cami, akustiğin en önemli olduğu alan. Baktım ses teknolojisi ve bilgi gerektiren camiler inşa edilmeye başlandı. Bizim için de bir eğitim sahası oluştu." dedi.

BTEC'e akredite olan akademisinde eğitimle pratiğin birlikte yürütüldüğünü anlatan Pamir, "Türkiye'de adama göre iş biçmeye çalışıyoruz. Halbuki işe göre adam almamız gerekmez mi? Sistem aynı zamanda böyle bir kolaylık getiriyor. Seviyeleri belirlenmiş ve hangi alanlarda, ne kadar yetkin olması gerektiği araştırılmış bir çocuğun da başarısız olma şansı yok." değerledirmesinde bulundu.

- "Kursiyerlerin yüzde 90'ı işe yerleştiriliyor"

Pamir, ses tasarımı alanında eğitim alan kursiyerlerin yüzde 90'ının işe yerleştirildiğini ifade etti.

Türkiye'nin, UNICEF ile yaptığı anlaşma kapsamında, 2014 yılı itibarıyla özellikle mesleki eğitimler ve mesleki sertifikasyona önem vereceğini, işsizliği ortadan kaldıracağını söylediği bir süreç içine girdiğini anlatan Pamir, şu bilgileri verdi:

"Türkiye de hem üniversite eğitimi verip hem de mesleki akreditasyon sağlayan 10 üniversite var. Ancak uluslararası akredite sistemi içerisindeki tek özel eğitim kurumuyuz. Üniversite sınavına girmeden, özel sınavımıza girerek, uluslararası akredite sistemin parçası olan mesleki 4 ve 5. seviyede (yönetici kadroları) sertifikasyon sağlayan tek kurumuz. Bizimle iki veya bir sene eğitim alıp, BTEC'ten diplomasını alan bir öğrenci, akademik olarak eğitimine devam etmek isterse, yurt dışında bir sene daha okuyup üniversite mezunu olabilir. Ardından yüksek lisans, doktora, profesörlüğe kadar önü açılıyor. Akademik bir diplomayla mesleğini icra edebilmenin ayrışması gerekir. Meslek icra edecek insanların artık ellerinde mesleki diploma ve sertifikaları olmalı."

- Kurs, üniversitelerdeki ses eğitiminden farkı

Ses eğitimi konusunda Türkiye'de tek eğitim kurumu olduklarını ifade eden Pamir, üniversitelerde ise konservatuvarın bir parçası olarak ses eğitimi verildiğini söyledi.

Matematik, fizik ve uygulama üzerine eğitim verdiklerini aktaran Pamir, "Üniversitelerin ses eğitimi ise müzik tabanlı nota, armoni, bilgisayar programları üzerine. Ama bizim akustik, elektro akustik, ölçmek, biçmek, doğru yerleştirmek, zaman farklarını ayarlamak gibi işin matematiksel kısımlarında çok ciddi farklarımız var. Bir yılda, bir işi yapabilecek ve yaptırabilecek düzeye gelir öğrenci; iki yıl devam ettiği zaman da çözüm üretebilecek düzeye geliyor." dedi.

- TRT ve TBMM kadrolarına eğitim

Süden Pamir, yalnızca lise mezunu öğrencileri değil, TRT'nin İzmir, Ankara, İstanbul kadroları ile TBMM'nin ses yöneticisi kadrolarını da eğittiklerini belirtti.

Akademide her ünitenin gerçek hayat koşullarında bir ödevi olduğunu dile getiren Pamir, "Bu ödev; bir albüm kaydetmek, bir mekanın akustik olarak sesini düzeltmek, bir mekana yerleştirilmiş hoparlörlerin hatalarını bulmak, bir filmin veya reklamın müziğini yapmak olabilir. Öğrenciler okurken, bir taraftan da sektörde çalışmaya başlamış oluyor." diye konuştu.

Yılda 40 öğrenciye eğitim verdiklerini aktaran Pamir, kuruldukları günden bugüne sektöre sertifikalı yaklaşık 550 öğrenci yetiştirdiklerini bildirdi.

- "Ses ağızdan çıktıktan sonra bizden sorulur"

Akademiye "Benim sesimi nasıl düzeltiriz", "Daha iyi nasıl şarkı söylerim", "Daha güzel nasıl güzel konuşabilirim" diye gelenlerin olduğunu anlatan Pamir, "Ses ağızdan çıktıktan sonra bizden sorulur. Sesin seyahatinin her köşesinde durabiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Akademiden mezun olanların, stüdyoda kaydı, CD'ye basımı, konserde ses sistemini yönetecek, reklam veya bir ürünün sesini tasarlayacak, film stüdyolarında dublaj teknisyenliği yapacak, mekan akustiğini değerlendirebilecek donanıma sahip olduğunu belirten Pamir, kasım ayında yeni eğitim dönemine başlayacaklarını sözlerine ekledi.

Yorumlar