"Yarın bir darbe girişimi olsa yine tankların karşısına çıkarım"

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında askerler tarafından kapatılan Boğaziçi Köprüsü'nde çıkan olaylarda yaralanan Safi: - "Yarın yine böyle bir darbe girişimi olsa yine o tankların karşısına çıkmaktan imtina etmem" - Yaralı Kurtoğlu: - "Darbe olsaydı bu ülkede zaten yaşamamızın bir anlamı olmayacaktı" - Darbe girişimi sırasında görevi başında yaralanan muhabir Babacan: - "Meydanlara çıkanlar sadece AK Partili değildi. Bu ülkede yaşayan, vatanını seven her düşünceden kişiler vardı"

Google Haberlere Abone ol
"Yarın bir darbe girişimi olsa yine tankların karşısına çıkarım"

İSTANBUL (AA) - HASAN HÜSEYİN KULAOĞLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında askerler tarafından kapatılan Boğaziçi Köprüsü'nde çıkan olaylarda yaralanan muhasebeci Erkan Safi, "Yarın yine böyle bir darbe girişimi olsa yine o tankların karşısına çıkmaktan imtina etmem." dedi.

Safi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimini duyduktan sonra arkadaşlarıyla önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin önüne, daha sonra da Boğaziçi Köprüsü'ne gittiğini söyledi.

Köprüdeyken askerlerin kendilerine ateş ettiğini ve önündeki kişinin karnından vurularak yere düştüğünü ifade eden Safi, şunları anlattı:

"Yaralanan kişiyi bir araca bindirdik ve hastaneye gönderdik. Hedefimiz köprünün ortasındaki tankın karşısına çıkmaktı. Bütün her yerde darbe püskürtülmüştü ama köprüdeki askerler hala duruyordu. Köprü bir bakıma semboldü. O sırada askerlerin kurşunlarından korunmak için bir aracın tekerinin arkasına saklandım. Askerin sıktığı kurşun, aracın lastiğini delip çekti, önümdeki arkadaşım Muhammet Kurtoğlu'nun topuğunu delip diğer ayağını da sıyırarak benim bacağıma saplandı. Bu sırada bacağımı kontrol ettim ve kurşunun arkadan çıkmadığını, içeride olduğunu fark ettim. Muhammet'in ise ayağından çok fazla kan akıyordu. Arkadaşımı bir motora bindirdik ve hastaneye gönderdik. Ben ise tişörtümü çıkardım ve kan kaybı yaşamamak için bacağıma bağladım."

Safi, bu olaylardan sonra köprüde bulunan vatandaşlar tarafından bir araca bindirildiğini ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldüğünü dile getirdi.

Hastanede ağır yaralı insanlar gördüğünü belirten Safi, "Birçok kişinin bilinci bile yerinde değildi. Çok ağır şekilde yaralanan insanlar vardı. Daha sonra benimle ilgilendiler ve bacağımdaki kurşunu çıkardılar. Yaklaşık 3 gün hastanede yattım. Bugün taburcu olduktan sonra eve gelebildim." ifadelerini kullandı.

Safi, darbeci askerlerin memleketi sahipsiz zannettiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de şu anda seçilmiş bir hükümet var. Bunun yerine askeriyenin içindeki birkaç kendini bilmez askerin yönetime el koyduğunu ilan etmesi ve insanlara kurşun yağdırması kabul edilemez. Bu duruma sessiz kalamadım ve evimde duramayarak meydanlara çıktım. Bu uğurda ölebilirdim de ama bana yaralanmak nasip oldu. Yarın yine böyle bir darbe girişimi olsa yine o tankların karşısına çıkmaktan imtina etmem."

- "Bu kabul edilemez bir durumdu"

Erkan Safi ile beraber Boğaziçi Köprüsü'ne giden arkadaşı muhasebeci Muhammed Kurtoğlu ise mahallede darbe girişimini duyduklarında Erkan Safi'nin evine gittiklerini söyledi.

Safi'nin eşinin kendilerine, "Çocuğu var, onu götürmeyin." demesine rağmen Safi'yle beraber köprüye gittiklerini aktaran Kurtoğlu, şöyle konuştu:

"Köprü çok kalabalıktı. O sırada Erkan'la ben aynı kurşunla yaralandık. Benim topuğumu kurşun delip geçmişti ve diğer bacağımı da sıyırmıştı. Kurşun daha sonra Erkan'ın bacağına saplanmıştı. O sırada bir sivil vatandaş, kendi üstündeki tişörtü yırttı ve benim topuğuma sardı. Ben bir motosiklete binerek Haydarpaşa Numune Hastanesine geldim."

Kurtoğlu, Türkiye'de seçilmiş bir hükümet olduğunu vurgulayarak, "Dış güçler, FETÖ, Türkiye düşmanı insanlar, askeriyenin içerisindeki bir grup terörist, bu darbe girişimiyle özgürlüğümüzü, geleceğimizi, vatanımızı elimizden almak istedi. Bu kabul edilemez bir durumdur. Darbe olsaydı bu ülkede zaten yaşamamızın bir anlamı olmayacaktı. Vatansız gibi bir şey olacaktık. Yönetim milletten çıkacaktı. Bunun için ne yapacağız? Ya özgür olacağız ya da bu uğurda canımızı vereceğiz." diye konuştu.

- "Darbeler bizim için kabustu"

Darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı'ndaki olaylarda görev yaparken yaralanan Milat gazetesi muhabiri Enes Babacan ise darbe girişimi olduğunu televizyondan öğrendiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'na geleceğini öğrendikten sonra havalimanına gittiğini ifade etti.

O sırada havalimanında asker ile polis arasında çatışma olduğunu ve bir kişinin önünde vurulduğunu dile getiren Babacan, "Tam bu kişiyi yerden kaldırayım derken, eğildiğimde kurşun göğsümden girip omzundan çıktı. O sırada beni oradaki vatandaşlar havalimanının revirine kaldırdı. Revirde iki saat kadar kaldım. Daha sonra polisler tarafından Bakırköy Sadi Konuk Hastanesine götürüldüm. Bu sırada kan kaybından dolayı araçta baygınlık geçirmişim." dedi.

Hastanede gözlerini açtığında TRT'de okunan bildiriyi gördüğünü ifade eden Babacan, şunları kaydetti:

"Başımda iki tane doktor bekliyordu. Onlara 'Reis yaşıyor mu?' diye sordum. Onlar da darbenin başarıya ulaşmadığını Cumhurbaşkanının yaşadığını ve ülkenin de kurtarıldığını söyledi. Ben darbeleri kitaplardan okumuştum. 28 Şubat darbesini hatırlıyorum. Erbakan'a yönelik yapılmıştı. Darbeler bizim için kabustu. Havalimanında halkı görünce Adnan Menderes'e sahip çıkamayan, Necmettin Erbakan'a sahip çıkma konusunda reflekslerinde geç kalan halkın, Erdoğan'ı da kaybedersek düşüncesiyle çok doğru, müthiş refleksleri oldu. Meydanlara çıkanlar sadece AK Partili değildi. Bu ülkede yaşayan, vatanını seven her düşünceden kişiler vardı."

Yorumlar