"Yapmaya çalıştığım şey gelenekle irtibatı sürdürerek yenileşmek"

- Sanatçı Şahin: - "İslam sanatı, bizim klasik sanatlarımız bulunduğu yerde derinleşmeyi esas almıştır. Ben de bugünün batılı sanat üretim teknikleriyle klasik sanatlarımızın bulunduğu yerde bir derinleşme ve keşif peşindeyim" - "Bir şey yaptığımızda geçmişe dokunan, ona gönderme yapan, onunla örtüşen bir tarafının olması beni heyecanlandırıyor. Yapmaya çalıştığım şey gelenekle irtibatı sürdürerek yenileşmektir"

Google Haberlere Abone ol
"Yapmaya çalıştığım şey gelenekle irtibatı sürdürerek yenileşmek"

İSTANBUL (AA) - AHMET ESAD ŞANİ - Sanatçı Ersin Şahin, "Klasik sanatlarımız bulunduğu yerde derinleşmeyi esas almıştır. Ben de bugünün teknikleriyle klasik sanatlarımız çevresinde bir derinleşme ve keşif peşindeyim." dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğiyle, Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortaklığında düzenlenen "Yeditepe Bienali" kapsamında açılan "Kuş Misali" başlıklı tematik sergide çalışmaları bulunan sanatçı Şahin, Darphane-i Amire'de sergilenen eserleriyle ilgili AA muhabirine açıklama yaptı.

Kuş Misali sergisinde "Aşiyan" temasıyla 8 eseri yer alan Şahin, geleneksel sanatlarda pek kullanılmayan bir yöntemle özgün baskı üretim teknikleriyle bienale katkı vermeye çalıştığını söyledi.

Şahin, sanatseverlerin beğenisine sunulan eserleriyle ilgili şunları kaydetti:

"Kuşlar, uçması hasebiyle belki de insanoğlunun yerinde olmak isteyebileceği tek varlık. Kuş ve geleneksel metaforları birleştirdim. Mesela bir yerde Hazreti Süleyman’ın kuşlar tekkesi Tekke-i Mürgan’ın kapısında bekleyen bir hüdhüd kuşu başka bir yerde geleneksel hat sanatımızla yazılmış bir yumurtayı yani nesli bekleyen bir kuşu betimledim. Kuşlar çok dünyevi olmayan varlıklar aslında, dünya ile olan münasebetleri basit bir yuvadan ibaret. Göklerde yaşarlar ve biz yeryüzünde onları gıptayla seyrederiz."

- "İçimde kutsal hikayeler var"

Hatla, geleneksel formlarla, batılı bir modern sanat üretim tekniği olan ahşap baskı ve monoprint baskıyı birlikte kullanarak denemeler yaptığını kaydeden Şahin, şöyle devam etti:

"Baskı teknikleriyle üretmeyi seviyorum. İçimde kutsal hikayeler var, yani klasik hikayeler, insanlığın Kur’an’daki hikayeleri. Ben bunlarla çalışmak istiyorum. Ama tabii ki eğitimimiz güzel sanatlarda batı sanatı ve onların üretim teknikleriyle ilgiliydi. Fakat sanatta önemli olan imgedir. Çok tezat olan bir malzemeyle de sunabileceğimi düşünüyorum. Daha çok yüksek baskı kullanıyorum, ahşap baskının tadı çok daha güçlü. Ama mesela monoprintin de doğaçlamaya yatkın hızlı bir çalışma temposu var. Yani yüksek baskı ya da gravürde bir kalıp hazırlamanız gerekiyor, burada daha hızlı üretim mümkün. Bu yüzden şu sıralar monoprint çalışıyorum."

Hazreti Süleyman’ın kuşlar tekkesini ele alan eserini anlatan Ersin Şahin, "Burayı bir Tekke-i Mürgan kapısı olarak düşündüm. Hüdhüd de o tekkenin müridlerinden. Hazreti Süleyman’ın her gün geldiği bir tekke. Bunlar içinde çok şey barındıran güzel hikayeler. Bugünün dünyasına göre çok fantastik mekan ve olaylar belki ama bugünkü batı sanatının bize dayattığı bağlantısızlıktan daha önemli hale geliyor. Yani bir şey yaptığımızda geçmişe dokunan, ona gönderme yapan, onunla örtüşen bir tarafının olması beni heyecanlandırıyor. Yapmaya çalıştığım şey gelenekle irtibatı sürdürerek yenileşmektir." ifadesini kullandı.

- "Yapmak istediğim şey kadim olanı keşfetmek"

"Bize düşen vaz-ı cedid değil keşf-i kadim’dir" sözünü hatırlatan sanatçı Şahin, "Burada ilginç olan şey kadim olan şeyin yeniden keşfediliyor oluşudur. Hem kadim hem de keşfetmek, burası ilginçtir. İşte tam da yapmak istediğim şey bu, kadim olanı keşfetmek. Çünkü bu keşif bitmez. İslam sanatı, bizim klasik sanatlarımız bulunduğu yerde derinleşmeyi esas almıştır. Ben de bugünün batılı sanat üretim teknikleriyle klasik sanatlarımızın bulunduğu yerde bir derinleşme ve keşif peşindeyim." diye konuştu.

Osmanlı minyatür sanatçısı ve halk şairi Levni’nin farklı yönlerine dikkati çeken Şahin, Levni'nin yenilikçi tarafları olan ama klasiğin içinde yenileşen biri olduğunu kaydetti.

"Zaten bir kuralı bozma ya da değiştirme onu en iyi bilenin hakkıdır." diyen Şahin, sözlerine şunları ekledi:

"Levn Arapça’da renk demektir. Levni renklerin ustası anlamına geliyor. Çok güzel renkleri ve kompozisyonların olan büyük bir santçıdır. Oğlumun ve atölyemin adı da Levni. Kendime de imza olarak seçtim. Gelenek sonuç itibariyle Levni’den, Hazreti Süleyman hikayelerinden bu gibi imgelerle bugün de yaşaması gereken bizim de çabaladığımız bir şeydir. Geleneksiz yaşanmaz. Geleneği ben şöyle anlıyorum; gelen-ek yani bugün ona bir ek yapmıyorsanız gelenekten de bahsedemeyiz. Gelenek birşeyi olduğu gibi muhafaza etmek değildir. Kelimeyi bölerseniz mevzuyu yakalıyorsunuz, gelen-ek. Bugün bir şey katmanız lazım ona. Olduğu gibi yansıtmak durağanlıktır."

Grafik tasarımcı olarak sürdürdüğü meslek hayatına çocuk kitapları için illüstrasyonlar yaparak bir yan kulvar açan sanatçı Ersin Şahin, İstanbul'daki "Levni" isimli atölyesinde özgün baskı üretim teknikleriyle resimler yapıyor.

Yorumlar