Yahudi ulus devlet yasa tasarısı İsrail meclisine gelecek
- Anayasa ve Kanun Komisyonu Başkanı Ohana: "Bu İsrail tarihindeki en önemli yasadır. Bu kanun herkesin hukukunu koruyor ancak İsrail'in ulusal hukuku ise sadece Yahudi halkınındır" - Ortak Arap Listesi Bloku üyesi milletvekili Cabbarin: "Aşırı sağcı partilerin talebi üzerine hazırlanan bu tasarı, eşitliği sağlayacak olan demokrasi ilkelerine ve başta ülkedeki Filistinli azınlık olmak üzere diğer azınlıkların haklarını koruma esasına aykırıdır" "Bu apartheid tasarısıdır. Siyonizm ve Yahudiliğin zorunlu göçe tabi tutma, ülke sembollerini değiştirme, demografi ve Arapça dilini silme gibi esaslarını devlet sisteminde kökleştiriyor. Ülkenin Arap vatandaşlarının hukukuna tehlikeli bir şekilde müdahaledir"
KUDÜS (AA) - İsrail meclisindeki (Knesset) "Anayasa ve Kanun
Komisyonunun", Yahudi ulus devlet yasa tasarısını onayladığı
bildirildi.
Knesset basın merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Anayasa ve
Kanun Komisyonunun 7'ye karşı 9 oyla Yahudi ulus devlet yasa
tasarısını onayladığı belirtildi.
Yahudi ulus devlet yasa tasarısının onaylanmasıyla birlikte,
tasarının Knesset'in oyuna sunulmasının önü açılmış oldu. Tasarı,
Knesset genel kurulunda üç ayrı oturumda çoğunluk tarafından
onaylanması durumunda kanunlaşarak yürürlüğe girecek.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi
üyesi Anayasa ve Kanun Komisyonu Başkanı Amir Ohana yaptığı
açıklamada, "Bu İsrail tarihindeki en önemli yasadır. Bu kanun
herkesin hukukunu koruyor ancak İsrail'in ulusal hukuku ise sadece
Yahudi halkınındır." dedi.
Knesset'ten yapılan açıklamada da tasarının kanunlaşması
durumunda İbranicenin ülkenin geçerli resmi dili olacağına vurgu
yapılarak, "Bu tasarı, İsrail devletinin Yahudi halkına ait olduğu
yönündeki konumunu kökleştirecek ve ülkenin kaderini belirleme
görevinin de sadece Yahudi halkına ait olduğu durumunu
sağlamlaştıracaktır." ifadeleri kullanıldı.
Mecliste, İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Ortak Arap
Listesi Bloku üyesi milletvekili Yusuf Cabbarin ise konuya dair
yaptığı yazılı açıklamada tasarıya tepki gösterdi.
Milletvekili Cabbarin, "Aşırı sağcı partilerin talebi üzerine
hazırlanan bu tasarı, eşitliği sağlayacak olan demokrasi ilkelerine
ve başta ülkedeki Filistinli azınlık olmak üzere diğer azınlıkların
haklarını koruma esasına aykırıdır." ifadelerini kullandı.
Söz konusu tasarının Apartheid (ırkçı ayrımcılık sistemi) rejimi kanunlarının bir benzeri olduğunu vurgulayan Cabbarin, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Bu apartheid tasarısıdır. Siyonizm ve Yahudiliğin zorunlu göçe
tabi tutma, ülke sembollerini değiştirme, demografi ve Arapça
dilini silme gibi esaslarını devlet sisteminde kökleştiriyor.
Ülkenin Arap vatandaşlarının hukukuna tehlikeli bir şekilde
müdahaledir."
İsrail'in 9 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948'deki
savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak
İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi,
söz konusu Filistinlileri "İsrailli Araplar" şeklinde
tanımlıyor.
- Yahudi ulus devlet yasası ne getiriyor?
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası
mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla
İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir
devlet olarak tanımlanıyor.
Güney Afrika'daki ırkçı Apartheid rejimi kanunlarının bir
benzeri olduğu belirtilen Yahudi Ulus Devlet Yasa tasarısı iki
farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, yaklaşık 9 milyon
nüfuslu ülkenin yüzde 20'sini oluşturan Araplar ikinci sınıf
vatandaş konumuna düşecek.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı
politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil
olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla
birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında, şu
hükümler yer alıyor:
Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir,
İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin
tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı
referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme
hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmî tatil sayılacaktır ve
İsrail'in başkenti Kudüs'tür.
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail
vatandaşları eşit haklara sahiptir" hükmünün ise diğer maddelerle
çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam
ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır"
denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve
hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
Yorumlar