Valiler Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (4) - "Hudut kapısı dışındaki her geçiş, düşman geçişidir. Anında karşılık verilecek. Tereddüt yok. 'Efendim, operasyon yaparsam, niye yaptın sivillere falan diye sorarlar.' Bu ülkenin Başbakanı olarak söylüyorum, hudut kapısı olmayan her geçiş gayri kanuni geçiştir, suçtur, gereği neyse yapılacaktır. Nasıl bir düşman topraklarımıza saldırınca hemen karşılık veriyorsak, bu da aynı. Hiç tereddüt göstermeyeceğiz, anında gereğini yapacaksınız. Bu konu çok net" - "Yaz kış, gece gündüz enselerinde olacaksınız. Gerekirse onların yöntemleriyle mücadele edeceğiz. Aynı yöntemleri kullanacağız ama mutlaka ve mutlaka bu meseleyi Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara getirmemiz lazım. Bu, bizim projelerimizi geciktiriyor, kalkınma hamlemizi sekteye uğratıyor, hedeflerimizin maalesef şaşmasına sebep oluyor" - "Terörle iltisaklı parti çıkmış, 'Efendim işte bu belediyelere falan ilişirseniz, şöyle yaparsanız böyle yaparsanız sivil direniş başlatacağız.' Türkiye hukuk devleti, hiç kimse kusura bakmasın, hiç kimse hukuktan üstün değildir. Sıfatı ne olursa olsun, öyle dışarıdakilerin sırtını sıvazlamakla, üç beş tane silah ellerine vermekle, kendilerini bu büyük devlete, bu büyük millete kafa tutacaklarını mı zannediyorlar? Kusura bakmasın, daha onların söylediği 6-7 Ekim'in hesabı duruyor, önce o hesabı verecekler, sonra da bu büyük büyük laflar etmenin ne demek olduğunu görecekler. Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinin gereği yapacak. Mahkeme çağırıyorsa, tıpış tıpış gelip ifadesini verecek, yağma yok" - "Adaletten ayrılmayın, yanlış yapan, aleni olarak gençlerimizi dağa götürüp, dağı teşvik edip onların ömrünün baharında yok olup gitmesine vesile olanlara asla prim vermeyin, gereğini yapın"

Google Haberlere Abone ol
Valiler Toplantısı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, hudut kapısı dışındaki her geçişin, düşman geçişi olduğunu belirterek, "Anında karşılık verilecek. Tereddüt yok. 'Efendim, operasyon yaparsam, niye yaptın sivillere falan diye sorarlar.' Bu ülkenin Başbakanı olarak söylüyorum, hudut kapısı olmayan her geçiş gayri kanuni geçiştir, suçtur, gereği neyse yapılacaktır. Nasıl bir düşman topraklarımıza saldırınca hemen karşılık veriyorsak, bu da aynı. Hiç tereddüt göstermeyeceğiz, anında gereğini yapacaksınız. Bu konu çok net." dedi.

Yıldırım, İçişleri Bakanlığınca Vilayetler Evi'nde düzenlenen Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, terörle mücadelede yeni bir sürece girildiğini, bu yeni sürecin adının, "Savunma" değil, "taarruz" olduğunu belirtti.

Hudut kapılarını emniyete aldıklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, "Eğer biz dışarıdan girişleri önleyemezsek, sızlanmamızın anlamı yok. Efendim, 'dış güçler onlar bunlar bizi rahat bırakmıyor, teröristleri başımıza salıyor' diye şikayet etmeye hakkımız yok. Bunu dediğimiz zaman adam diyor ki 'kardeşim senin dışarıdan sınırlarından girenlere de mi ben karışacağım, sahip ol sınırlarına' diyor. Bunu bir kere baştan sağlayacağız. Hiçbir mazeretimiz olmayacak." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, "Hudut kapısı dışındaki her geçiş, düşman geçişidir. Anında karşılık verilecek. Tereddüt yok. 'Efendim, operasyon yaparsam, niye yaptın sivillere falan diye sorarlar.' Bu ülkenin başbakanı olarak söylüyorum, hudut kapısı olmayan her geçiş gayri kanuni geçiştir, suçtur, gereği neyse yapılacaktır. Nasıl bir düşman topraklarımıza saldırınca hemen karşılık veriyorsak, bu da aynı. Hiç tereddüt göstermeyeceğiz, anında gereğini yapacaksınız. Bu konu çok net." ifadesini kullandı.

Yıldırım, "Şurada beş kişi var, burada yedi kişi var. Sabah şuradan kalktılar, buraya geldiler.' Bu ne demek kardeşim? Biz terörle mücadele mi yapıyoruz, adeta bacılık olmuşlar. Yaz kış, gece gündüz enselerinde olacaksınız. Gerekirse onların yöntemleriyle mücadele edeceğiz. Aynı yöntemleri kullanacağız ama mutlaka ve mutlaka bu meseleyi Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara getirmemiz lazım. Bu, bizim projelerimizi geciktiriyor, kalkınma hamlemizi sekteye uğratıyor, hedeflerimizin maalesef şaşmasına sebep oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Çukurca'ya yaptığı ziyareti anımsatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"25 yıldır girilmeyen yere girmişler, adamlar orada kendilerine göre yapı kurmuşlar, insanları çağırıyorlar, hesap soruyorlar, talimatlar veriyorlar. Ama ne oldu şimdi darma duman oldu, helak oldu gittiler. Şehitlerimiz de oluyor, yüreğimiz yanıyor, acı çekiyoruz. Ama bağımsızlığın bedeli var. Bağımsızlık altın tepside sunulmuyor. İstiklal mücadelesi, Çanakkale... Bunları ne için yaptık? Bu toprakları vatan yapmak için. Bu mücadele de bundan sonra da devam edecek. Acılarımızı bağrımıza basacağız, şehitlerimizi kalbimize taşıyacağız. Ama mücadelede de asla zafiyet göstermeyeceğiz. Mutlaka tespit edilen yerlere gideceğiz. Efendim, 'burası riskli.' Riskliyse tedbirini alacağız, kardeşim. Tendürek Dağları riskliydi, güneyden, kuzeyden, doğudan, batıdan kuşatıldı ondan sonra girildi orada da örgütün en önemli adamlarından bir tanesi halledildi, diğeri de takipte, hallolacak. Başka çare yok."

Terörle mücadelede kararlılığın çok önemli olduğunu aktaran Yıldırım, kararlılıkla bu işi kısa sürede yönetilebilir hale getireceklerini bildirdi.

- "Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinin gereği yapacak"

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Terörle iltisaklı parti çıkmış, 'Efendim işte bu belediyelere falan ilişirseniz, şöyle yaparsanız böyle yaparsanız sivil direniş başlatacağız.' Türkiye hukuk devleti, hiç kimse kusura bakmasın, hiç kimse hukuktan üstün değildir. Sıfatı ne olursa olsun, öyle dışarıdakilerin sırtını sıvazlamakla, üç beş tane silah ellerine vermekle, kendilerini bu büyük devlete, bu büyük millete kafa tutacaklarını mı zannediyorlar? Kusura bakmasın, daha onların söylediği 6-7 Ekim'in hesabı duruyor, önce o hesabı verecekler, sonra da bu büyük büyük laflar etmenin ne demek olduğunu görecekler. Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinin gereği yapacak. Mahkeme çağırıyorsa, tıpış tıpış gelip ifadesini verecek, yağma yok."

Her ilde üniversite bulunduğuna, şehrin yöneticilerinin üniversitelerle kaynaşması gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, üniversitelerin şehrin geleceğini hazırladığını ifade etti.

Valilerin üniversitelerle ve belediyelerle yakın çalışması gerektiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, belediyelerle rekabete girilmesinin anlamsız olduğunu belirtti.

"Hepiniz bu memleketin işini yapıyorsunuz. Hepinizin amacı ülkenin derdine derman olmak, yarasına merhem olmak" diyen Yıldırım, çatışmanın ve yarışmanın bırakılması gerektiğini bildirdi.

Başbakan Yıldırım, valilerin belediyelerin amiri olduğunu, belediyelere yol gösterilmesi gerektiğini aktardı.

- "Yasaları uygularken asla ve asla tereddüt etmeyin"

Kanun Hükmünde Kararname ile özellikle Doğu ve Güneydoğu'da terörle iltisaklı, irtibatlı olan, teröre destek veren belediyelerle ilgili bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Yıldırım, burada belediye başkanlarına ilişkin İçişleri Bakanlığı ve valiliklere tam yetki verildiğini kaydetti.

Başbakan Yıldırım valilere, şöyle seslendi:

"Bu konuda lütfen çekingen, ürkek davranmayın. Ülkenin kaynaklarının, ülkenin insanları polisi, jandarması, korucusuna kurşun olarak dönmesine asla izin vermeyin. Bu bir vebaldir, bu büyük bir sorumluluktur. Hiç tereddüt etmeyin, yasaları uygularken, asla ve asla tereddüt etmeyin. Adaletten ayrılmayın, yanlış yapan, aleni olarak gençlerimizi dağa götürüp, dağı teşvik edip onların ömrünün baharında yok olup gitmesine vesile olanlara asla prim vermeyin, gereğini yapın."

(Sürecek)

Yorumlar