Uluslararası topluma Mısır'daki idamların durdurma çağrısı

- Mısır Devrim Konseyi Başkanı Azzam: - "Dünyanın demokratik hükümetlerini ve BM’yi, Mısır’daki ölüm cezalarının infazının durdurulmasını sağlamaya çağıyoruz" - "Mursi’nin sağlığına veya hayatına yönelik her tehdidi Mısır halkına ve onun kendi cumhurbaşkanını seçme hakkına doğrudan bir saldırı olarak göreceğiz"

Google Haberlere Abone ol
Uluslararası topluma Mısır'daki idamların durdurma çağrısı

LONDRA (AA) - Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr. Maha Azzam, dünyanın demokratik hükümetleri ile Birleşmiş Milletleri (BM) Mısır’daki idam cezalarının infazının durdurulmasını sağlamaya çağırdı.

"Dünya Ölüm Cezası ile Mücadele Günü" nedeniyle Londra’da basın toplantısı düzenleyen Azzam, Mısır’da 44 dava kapsamında bugüne kadar 7 kişinin idam edildiğini, 792 kişinin idamının onaylandığını ve 1856 kişinin idamının da onay beklediğini belirtti.

Mısır’da yargının askeri rejimin denetiminde olduğunu anlatan Azzam, "Darbe rejimleri dünyanın her yerinde yargıyı halkı terörize etmek için kullanmıştır, Mısır’da da durum bu. Bağımsız bir yargıdan söz etmek mümkün değil. Darbe rejimi yargıyı araç olarak kullanıyor." dedi.

Azzam, ülkede masum insanların idama mahkum edildiğini vurgulayarak, "Dünyanın demokratik hükümetlerini ve BM’yi, Mısır’daki ölüm cezalarının infazının durdurulmasını sağlamaya çağıyoruz." diye konuştu.

Mısır’da 40 binden fazla kişinin hapishanelerde insanlık dışı koşullar altında tutulduğunu ifade eden Azzam, Mısır’da askeri rejimin gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri ile hapishanelerdeki kötü koşullara yönelik bir uluslararası soruşturma açılması çağrısı yaptı.

Mısır’da işkencenin sistematik bir şekilde uygulandığını aktaran Azzam, "Özellikle de İngiliz hükümetinden Mısır’daki darbe rejimine karşı harekete geçmesini, siyasi ve diplomatik baskı uygulamasını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Hakkında idam cezası verilen Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin güvenliğinin sağlanması için de uluslararası topluma çağrıda bulunan Azzam, "Mursi’nin sağlığına veya hayatına yönelik her tehdidi Mısır halkına ve onun kendi cumhurbaşkanını seçme hakkına doğrudan bir saldırı olarak göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Mısır'da 25 Ocak devriminin ardından ülke tarihinde ilk kez meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleri demokratik yöntemlerle yapılmıştı. Seçimleri kazanarak Haziran 2012'de cumhurbaşkanlığı görevine başlayan Muhammed Mursi, 3 Temmuz 2013'te askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştı. Mursi, askeri darbenin ardından bilinmeyen bir yerde alıkonulmuş ve ilk kez 4 ay sonra kendisinden haber alınabilmişti.

Kamuoyunda, "Büyük casusluk" olarak bilinen davada 25 yıl, "İttihadiye Olayları" davasında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Mursi'ye, "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında ise idam cezası verilmişti.






Yorumlar