TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (5) "Gümrük Birliği'ni 2017'den itibaren ele alacağız. Tekrar gözden geçireceğiz. Bu kadar seneden sonra, Gümrük Birliği'nde ne var, sanayide durum ne, hizmetlerde, tarımda, gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette, bu alanlarda güncelleme yapılacak. Çünkü o Gümrük Birliğinde de maalesef bize madik attılar. Mal ve hizmetler serbest dolaşacaktı, üstüne yattılar. Bunları biliyoruz. Bu millet bunları biliyor" -"AB hikayemiz TÜSİAD'dan daha önce, tarih daha eski. Dolayısıyla bir 'kara sevda'ya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı; 'Görüşmeler geçici olarak durdurulsun.' Biz açıklamamızı yaptık; 'Bunun bizim açımızdan önemi ve bir anlamı da yok.' Biz inanıyoruz ki her şeye rağmen, Avrupa'da hala Avrupa'nın geleceğini düşünen vizyon sahibi liderler mevcut. 15-16 Aralık'ta yapılacak liderler toplantısında bu anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB'nin içinde bulunduğu kafa karışıklığından bir an önce kurtulması gerekiyor. Bir dost olarak söylüyoruz"

Google Haberlere Abone ol
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, 2017'den itibaren Gümrük Birliği Anlaşmasını tekrar gözden geçireceklerini ve güncelleme yapacaklarını bildirerek, "Çünkü o Gümrük Birliğinde de maalesef bize madik attılar. Mal ve hizmetler serbest dolaşacaktı, üstüne yattılar. Bunları biliyoruz. Bu millet bunları biliyor." dedi.

Başbakan Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) hikayesinin TÜSİAD'dan daha eskiye dayandığına işaret etti.

Yıldırım, "AB hikayemiz TÜSİAD'dan daha önce, tarih daha eski. Dolayısıyla bir 'kara sevda'ya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı; 'Görüşmeler geçici olarak durdurulsun.' Biz açıklamamızı yaptık; 'Bunun bizim açımızdan önemi ve bir anlamı da yok.' Biz inanıyoruz ki her şeye rağmen, Avrupa'da hala Avrupa'nın geleceğini düşünen vizyon sahibi liderler mevcut. 15-16 Aralık'ta yapılacak liderler toplantısında bu anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB'nin içinde bulunduğu kafa karışıklığından bir an önce kurtulması gerekiyor. Bir dost olarak söylüyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ye üye olmasının "ilave yük" getirmeyeceğini, tam tersine AB'nin yükünü alacağını vurgulayan Yıldırım, "Avrupa Birliği maalesef bugünlerde çıkışlarıyla, davranışlarıyla Türkiye'nin ne dediğine, nerede durduğuna değil, Türkiye'nin düşmanlarının sesine daha çok kulak veriyor. Çok açık konuşuyorum, PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütünün lobi faaliyetlerinden daha çok etkileniyor ve ona göre tutum alıyor. Bu çok yanış bir şey. Bunun da Avrupa kamuoyunun gelecek seçimlere yönelik kanaatlerini kendi lehlerinde oluşturmak için kullanıyor. Bunlar çok tehlikeli şeyler." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, İngiltere'nin AB'den ayrılmasını ifade eden "Brexit" sürecini anımsatarak, o süreçte de kampanyanın odağında Türkiye'nin bulunduğuna, İngiltere Başbakanı David Cameron'un "Türkiye, 3 bin yıl daha Avrupa'ya giremez" dediğine ama 3 ay geçmeden kendisinin gittiğine dikkati çekti.

Avrupa'daki liderlerin çok etki altında kaldığını, duygusal boyutta davrandıklarını ve Türk milletini rahatsız ettiklerini aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu milletin eğer Avrupa Birliği'ne inancı azalırsa, biz istediğimiz kadar 'Avrupa'ya girelim' diyelim, nasıl gireceğiz? Neticede biz milletimizin emrindeyiz. Onun için bu ikircikli tutumlardan vazgeçmeleri lazım. Çifte standardı bırakmaları lazım. O teröristlerin posterlerini parlamentolarının koridorlarında asmamaları lazım. Türkiye'nin gerçek dostu olduklarını hem davranışlarıyla hem de eylemleriyle ortaya koymaları lazım."

- "Onurumuzu ve istiklal ruhumuzu hiçbir şekilde pazarlık konusu yapmayız"

Binali Yıldırım, Türkiye'nin AB'ye girmek istediğini, girince de AB ile yük paylaşımı yapacağına dikkati çekerek, Avrupa'nın kendi gelecek vizyonunu özellikle Brexit'ten sonra tekrar gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

"İngiliz halkı niye Avrupa Birliğinden çıkmaya karar veriyor?" diye soran ve bunu AB'nin çok iyi tahlil etmesi gerektiğini belirten Yıldırım, AB'de yapılan bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre, birlik içinde yaşayan insanların yüzde 59'unun AB'nin kendi sorunlarına kayıtsız kaldığını düşündüğünün altını çizdi.

AB'nin öncelikle hangi yöne doğru gideceğini adam akıllı masaya yatırması gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Sürekli parmak kaldırıyorlar, 'Türkiye şunu yap, yapmazsan şöyle olur.' Türkiye sizden bir öğretmen edasıyla sürekli talimat alacak, buna göre vaziyet alacak bir ülke midir? Bu olmaz, bu yanlıştır. Biz onurumuzu ve istiklal ruhumuzu hiçbir şekilde, hiç kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Bu bizim karakterimizdir, medeniyetimizdir. Dünyada esaret altına girmeyen iki tane ulus var, İngilizler ve Türkler. Hiç kimseyi esaret altına almayan tek ulus var, onlar da Türklerdir. Dünya bunu bilmelidir." dedi.

- "Gümrük Birliği'ni 2017'den itibaren ele alacağız"

Bu süreçte Avrupa'yla ilişkilerde bir yandan karşılıklı salvoların devam ettiğini diğer taraftan da işlerin ilerlediğini belirten Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Ekonomi Bakanımız, Avrupa Birliği ile bir yandan müzakereleri sürdürüyor. Gümrük Birliği'ni 2017'den itibaren ele alacağız. Tekrar gözden geçireceğiz. Bu kadar seneden sonra, Gümrük Birliği'nde ne var, sanayide durum ne, hizmetlerde, tarımda, gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette, bu alanlarda güncelleme yapılacak. Çünkü o Gümrük Birliğinde de maalesef bize madik attılar. Mal ve hizmetler serbest dolaşacaktı, üstüne yattılar. Bunları biliyoruz. Bu millet bunları biliyor."

Yıldırım, AB ile 18 Mart'ta yapılan anlaşmaya değinerek, bu anlaşmada Ege'den kurtarılan her mülteciye karşılık AB'nin Türkiye'den bir mülteciyi almasının yer aldığını, Türkiye'nin bu çerçevede Geri Kabul Anlaşması'nı imzaladığını ama onaylamadığını anımsattı.

AB'nin yine bu anlaşma çerçevesinde 30 Haziran'da vizelerin kaldırılacağını açıkladığını ve mültecilere "3 artı 3 milyar euro" destek vereceğini bildirdiğini aktaran Yıldırım, bütün bunlara karşılık da Türkiye'den 72 maddeden oluşan reformları yerine getirmesinin istendiğini söyledi.

- "Avrupa'yla ilişkileri falan koparacak da değiliz"

Türkiye'nin bu reformların tamamını yaptığını sadece Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesine itiraz ettiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Niye değiştirelim kardeşim? 'Değiştirin de, bu çocuklar her ne kadar bölücülük yapıyor, terörle uğraşıyor ama fena çocuklar değil. Bunlara biraz daha sevimli davranın, yumuşak bir şekilde muamele gösterin.' Bu olmaz kardeşim. Biz ölüm kalım mücadelesi yapıyoruz. Bunu bizden nasıl istersiniz? Bunu reddettik.

Bu sefer diğer hepsi yalan oldu ve anlaşma yürürlüğe girmedi. Böyle mi olacak Avrupa Birliği, niye sözünde durmuyor? Bu tek taraflı bir sevda olmaz. Avrupa Birliği de dediğini yapacak, biz de dediğimizi yapacağız. Biz taahhütlerimizi, sözlerimizi yerine getirdik. Şunu da görmezden gelmiyoruz, bugün ticaretimizin yarısı, finansal ilişkilerimizin yüzde 80'i Avrupa'yla. Avrupa'yla ilişkileri falan koparacak da değiliz. Bunu herkes kafasından çıkarsın."

(Sürecek)



Yorumlar