"Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti yok"

- TDK Başkanı Kaçalin: - "Kavga etmek isteyince her şeyi bulur, her şeyi söylersiniz. Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti yok. Dolayısıyla ayrımcılık yaratan kelime de yok" - "'O kelimeyi kullanma eski, o kelimeyi kullanma Osmanlıca.' Böyle bir şey yok. Atalarımızın kullandığı toprakları kullanıyoruz, kelimelerini kullanmıyoruz. Öyle şey olur mu, bu kelimeyi dilinden atıyorsan, bu toprağı da ayağının altından atarlar adamın"

Google Haberlere Abone ol
"Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti yok"

ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, "Kavga etmek isteyince her şeyi bulur, her şeyi söylersiniz. Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti yok. Dolayısıyla ayrımcılık yaratan kelime de yok." dedi.

Prof. Dr. Kaçalin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 Temmuz 1932'de kurulan TDK'nin 84'üncü yaşını kutladığını, kurulduğu günden bugüne çalışan bir kurum olduklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirterek kendilerine yönelik tüm eleştirilerin ise aktif bir kurum olmalarından kaynakladığını ifade etti.

Kaçalin, resmi internet sitesinde yayımlanan Güncel Türkçe Sözlük'te yer alan "müsait, kirli, oğlan" gibi kelimelerin anlamlarının son dönemde sosyal medyada eleştirilere konu olması ile ilgili değerlendirmede bulundu.

TDK'nın bilerek hedef haline getirildiğini belirten Kaçalin, "Kasıtlı oturup, 'şimdi ne yapabiliriz'in hedefidir bu. Bizi çalıştırmaz hale getirmek, hedef tahtasına koyup imha etmek için yapılıyor." dedi.

- "Dilden kelime atılmaz"

Diğer dillerde sözlükten kelime atma gibi bir durumun söz konu olmadığını vurgulayan Kaçalin, şöyle devam etti:

"'Bugün ne yapalım, tamam Türk Dil Kurumunda kelime aratalım.' Motordan aratıyorlar. 'Bak gördün mü, Ne kadar kötü bir şey. Böyle yazılmış. Hala böyle mi olacak?' Bu senaryoyu üretmek çok kolay. Birine cevap veriyorsunuz, bir ay sonra başka kelime ile uğraşıyorlar. Onların bulmasına gerek yok. Liste de verebilirim. Bunları da bulabilirim. Mesele vurmak, devirmek değil. Niye o kelimeyi arıyorsunuz da buluyorsunuz. Bu bir envanterdir, kayda geçer. Dilden kelime atılmaz. Niye kullanıyorsunuz? Niye gündeme getirip tazeliyorsunuz? Bunları tartışmak lazım. Niye kayda geçmiş? O kelimeye bakma efendim. Kelimeler silinmez, düzeltilir. Var olan malzeme imha edilmez."

Kelimelerin anlamlarına ilişkin yorum getirmek isteyenlerin TDK'ye başvurmalarını isteyen Kaçalin, başvuruları gerekli değerlendirmelerden sonra kurullarına yansıtacaklarını aktardı. Kaçalin, şunları söyledi:

"Cehaletin ucu yok ki. Türkçe'nin tarihi seyri içerisinde hangi sözlükler, hangi metinler tarandı. Kaç ay çalıştınız? Kaç tane gözlüğü üst üste taktınız? 'Gayret ettim, çalıştım, hata da etmiş olabilirim. Bu kanaatimi size bir arz edeyim.' diye konuşmak var. Bir de hakaretler savurarak 'Öyle yapmayın, böyle yapın.' diye insanlara akıl vermek var. Bilim, bu kadar ucuz değil."

- "Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti yok"

TDK'nin kelimelerin anlamlarını doğru değerlendirmediği ve bunun toplumda ayrımcılık yarattığı şeklindeki yorumların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Kaçalin, ayrımcılık yarattığı düşünülen bazı kelimelerden örnekler verdi.

"Bilim adamı" kelimesinin kullanımının doğru olduğunu, "adam" kelimesinin ise cinsiyeti ifade ettiği düşüncesinden dolayı kullanılan "Bilim insanı" kelimesinin bir cehalet örneği olduğunu kaydeden Kaçalin, "Cinsiyeti ifade ediyor olsa tamam, problem yok. Ediyormuş gibi, durup dururken bunu ortaya çıkardılar. Adam ferdi, insan cemiyeti ifade ediyor. Adam içine çıkmak demeyiz. İnsan içine çıkmak deriz ama adam olmak deriz. Burada bir cinsiyet yok." dedi.

Türkçe'de kelimelerin cinsiyeti olmadığını ifade eden Kaçalin, "Tavuk eti yiyiniz" dediğiniz zaman, horoz ve tavuk eti ayrımı yapmıyorsunuz ki. Tavuk dişinin adıdır ama erkeğini de içine alır. Koyun eti dediğiniz zaman koç ve koyun ayrımı yoktur. Erkeğini de içine alır." şeklinde konuştu.

- "Türkçe kelime kullanmıyoruz diye dert yananın, samimiyetine inanmıyorum"

Türkçe'nin yabancı dillerin etkisi altında kaldığına yönelik de değerlendirmede bulunan Kaçalin, "Türkçe kelimeyi kullanmıyoruz diye dert yananın, öyle bir derdinin samimi olduğuna inanmıyorum. Sadece gündemde olmak için belki söylüyor olabilirler." dedi.

Kaçalin, şöyle konuştu:

"Ayrıntılar ve ayrımları gündeme getirdiğiniz zaman o köylü oluyor. Resmi, standart ve klasik bir kelimede olmayanı kullanmakla itham ediliyorsunuz. Resmi dile de dünyaya açık olduğunuz için yabancı kelimeler giriyor. Bu sefer de 'Niye yabancı kelimeler kullanıyorsunuz?' deniliyor. Ne yapsanız saldırı ve hakaret görebiliyorsunuz. Dilde kelime ırkçılığına gerek yok. Anlıyorsanız problem yok. Anlamadıktan sonra Türkçe olmuş, Çince olmuş diyecek hiçbir şey yok."

- "Selfie"ye 500'e yakın karşılık

Osmanlıca öğrenmenin önemine işaret eden Kaçalin, herkesin kendisine yetecek kadar Osmanlıca öğrenmesinin iyi olacağını belirtti. Osmanlıca kelimelerin dilden atılmasının ise yanlış olduğunu ifade eden Kaçalin, "'O kelimeyi kullanma eski, o kelimeyi kullanma Osmanlıca.' Böyle bir şey yok. Atalarımızın kullandığı toprakları kullanıyoruz. Kelimelerini kullanmıyoruz. Öyle şey olur mu, bu kelimeyi dilinden atıyorsan, bu toprağı da ayağının altından atarlar adamın." değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde "selfie" kelimesine "özçekim, geri çekim, çek gör" gibi 500'e yakın karşılık bulduklarını, çok karşılığın ise karşılıksızlık olduğunu belirten Kaçalin, TDK'nın selfie kelimesinin karşılığını "özçekim" olarak belirlediğini kaydetti.

Yorumlar