Türk dizi sektörünün hedefi 1 milyar dolarlık satış

- Halihazırda yıllık 350 milyon dolarlık satış geliri elden Türk dizi sektörü, 2023'e kadar Güney Asya ve Uzakdoğu'ya ulaşarak 1 milyar dolarlık pazar hacmini yakalamayı hedefliyor - İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve MIPCOM Komitesi Başkan Yardımcısı Soylu: - "Türk dizi sektörü on yılda 350 milyon dolarlık gelire ulaştı, 1 milyar dolar hiç zor değil. Sektör, yasal ve mali düzenlemelerle desteklenirse bu hedef Türkiye için küçük bile kalacaktır" - "Cannes'da fuar alanından çıkıp ana caddede yüründüğünde göze çarpan reklamların, yol boyu düzenlenen tanıtım ve aktivitelerin neredeyse yarısı Türkler tarafından yapılıyor" - İTO Yönetim Kurulu Üyesi Özden: - "Dünyaya 'dizi' kelimesini kabul ettirdik. Türk standına gelen müşteriler sattığımız içeriklere 'Turkish dizi' şeklinde hitap ediyor"

Google Haberlere Abone ol
Türk dizi sektörünün hedefi 1 milyar dolarlık satış

CANNES (AA) - BİLAL MÜFTÜOĞLU - Yıllık satış geliri 350 milyon dolara ulaşan Türk dizi sektörünün 2023'e kadar Güney Asya ve Uzakdoğu'yu da kapsayarak 1 milyar dolarlık pazar hacmine ulaşmayı hedeflediğini söyleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi ve İTO MIPCOM Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı İlhan Soylu, " 1 milyar dolara ulaşmak hiç zor değil. Bu hedef Türkiye için küçük bile kalacaktır" dedi.

Fransa'nın Cannes kentinde 32'incisi düzenlenen İletişim Programları Uluslararası Pazarı Fuarı (MIPCOM) kapsamında Türk dizi pazarındaki gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren İTO Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu sektörün global ekonomik kriz ve terör gibi olumsuz bir konjonktüre rağmen hızla büyümeye devam ettiğini ifade etti.

Türk dizi sektörünün artık uluslararası strateji belirleme konusunda ortak bir zeminde hareket etme imkanı oluşturduğuna değinen Soylu, "İTO'nun geliştirdiği yapı çok verimli sonuçlar doğurdu. Bu alanda birbiriyle rekabet eden yayın kuruluşları ilk defa bir üst kurulda dayanışmacı bir model içinde birleşti." dedi.

Soylu, "Bu platformdaki yapımcılar bize 'Birbirimizi dinledik, ortak menfaatlerimiz olduğunu gördük, daha etkin uluslararası bir varlık sergileyebileceğimizi anladık' diyor. Çünkü herhangi bir Türk dizisinin bir ülkeye girmesi bariyeri kırma anlamında,devamında ise diğer Türk dizilerine kapı açılıyor." değerlendirmesini yaptı.


- "Cannes'daki dizi temalı etkinliklerin yarısını Türkler düzenliyor"


Türkiye'nin bu yıl onur konuğu unvanını Japonya'ya devretmesine rağmen Cannes'daki en faal ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Soylu, "Geçen yıl Türkiye'nin burada onur konuğu olarak sergilediği aktiviteler karşısında Japonya çok sönük kalıyor." yorumunda bulundu.

Cannes'da hem fuar alanı içinde hem de dışarıda Türkiye'nin dikkat çeken girişimlerine atıfta bulunan Soylu, "MIPCOM'da 200'e yakın ülke temsil edilmesine karşın Cannes'da fuar alanından çıkıp ana caddede yürüdüğünüzde göze çarpan reklamların, yol boyu düzenlenen tanıtım ve aktivitelerin neredeyse yarısı Türkler tarafından yapılıyor." dedi.

Türk dizilerinin uluslararası pazarda kalıcı bir ilgiyle karşılandığına değinen Soylu, "Türk dizilerinin bir dönemin Brezilya pembe dizileri gibi bir rüzgar estirip sonrasında yok olacağı yönünde bir beklenti vardı fakat sektör sürekli taze ve çeşitli projelerle buraya gelerek geçici olmayacağını, tersine uzun soluklu bir varlık sergileyeceğini ortaya koydu." ifadelerini kullandı.


- "1 milyar dolarlık hedef Türkiye için küçük bile sayılabilir"



Türk dizi sektörünün 2023'te 1 milyar dolarlık pazar payına ulaşma hedefinin mütevazi bir yaklaşımla belirlendiğini söyleyen Soylu, "Türk dizi sektörü, neredeyse sıfırdan, on yılda 350 milyon dolarlık gelire ulaştı, 1 milyar dolara ulaşmak hiç zor değil. Sektör, yasal ve mali düzenlemelerle desteklenirse bu hedef Türkiye için küçük bile kalacaktır" dedi.

Türk yapımcıların küresel ekonomik kriz ve terör gibi eğlence sektörünü etkileyebilecek sorunlardan etkilenmediğini ifade eden Soylu, özellikle yapım aşamasındaki bürokratik engellerin kaldırılması, belediyelerin yüksek çekim bedellerini hafifletmesi halinde Türk dizi sektörünün daha hızlı bir şekilde gelişeceğini savundu.

Türkiye'deki yapımcıların özellikle şimdiye dek fazla varlık gösteremedikleri Güney Asya ve Uzakdoğu pazarına girmeye hazırlık yaptığını aktaran Özden, İTO'nun bu kapsamda aralık ayında Singapur'da düzenlenecek Asya Televizyon Forumuna (ATF) katılacağını belirtti.

Uzak Asya'dan gelen dizilerin Türk mecralarında kendine yer bulmasından ötürü Türk dizilerinin de bu bölgede izlenme potansiyeli olduğunu söyleyen Soylu, "Bir ülkeden gelen dizi veya yayın içeriği sizin ülkenizde belli bir ilgi görebiliyorsa, tersinden bakarak, sizin ülkenizin ürettiği o ülkede de karşılığı olur" yorumunda bulundu.

Türkiye'nin halihazırda Balkanlarda, Avrupa'nın belli bir kısmında, Orta Doğu'da, Türki Cumhuriyetlerde ve Latin Amerika'da varlık gösterdiğini hatırlatan Soylu, "Geri kalan bölgeler Güney Asya, Uzakdoğu. O bölgelere de eğer güçlü bir çıkış yaparsak tüm dünyada ciddi bir rüzgar yakalamamız mümkün." şeklinde konuştu.

Türk dizilerinin yayılmasını kolaylaştırmak ve dönemin Brezilya dizileri gibi geçiciliğini önlemek adına girişimlerde bulunulacağını bildiren Soylu, "Türk dizisi kavramını pazarda 'Turkish drama" veya 'Turkish content' olarak markalaştırmak istiyoruz" açıklamasında bulundu. Türk dizilerinin Latin Amerika'nın pembe dizileri gibi stüdyoda çekilmediğini, şehirlere ve gerçek hayata daha fazla odaklandığını söyleyen Soylu, çeşitlilik olarak da bu kategoriden farklılık gösterdiğinin altını çizdi.

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özden ise Türk yapımcılarla görüşmeye gelen kuruluşların gün geçtikçe Türk dizilerini ayrı bir tür olarak gördüklerini fark ettiklerini aktardı. Özden, "Dünyaya 'dizi' kelimesini artık kabul ettirdik. Türk standına gelen müşteriler artık sattığımız içeriklere 'Turkish dizi' şeklinde hitap ediyor" dedi.

Özden, Türk yapım firmalarının artık kendi üretimlerinden de öte başka ülkelerin içeriklerini pazarlama konusunda girişimlerde bulunduğuna vurgu yaptı. Bu bağlamda, ITV Inter Medya'nın İspanyol Secuoya yapım firmasının İspanyolca konuşulan ülkeler hariç tüm dünya pazarlama haklarını aldığını duyuran Özden, "Türk firmaları performanslarıyla Türk dizilerinin pazarlamanın ötesine gidiyor. Yabancı kurumlar Türk modelinden esinlenerek, etkilenerek geliyor ve ürünlerini bu firmalara emanet ediyor. Bu Türk yapım firmalarının geldiği noktaya dair çok somut bir örnektir" değerlendirmesini yaptı.



Yorumlar