Trabzon'da "15 Temmuz, Olmak ya da Olmamak Paneli"

- Gazeteci yazar Albayrak: - "Bu bir var olma veya yok olma yani İslam'ın yeniden Ortadoğu'da Kaddafi olan Beytullah'a, ayakları Afrika'ya uzanan, bir yumruğu Kafkaslar'da, bir yumruğu Balkanlar'da olan bir dirilişin hareketidir" - KTÜ Rektör Yardımcısı Hakyemez: "Bir darbe girişimi ilk kez savuşturuldu. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Bu savuşturma aslında bizim 50 yıllık geçmişten çıkardığımız dersin sonucudur"

Google Haberlere Abone ol
Trabzon'da "15 Temmuz, Olmak ya da Olmamak Paneli"

TRABZON (AA) - Trabzon'da Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Trabzon Şubesince, "15 Temmuz, Olmak ya da Olmamak Paneli" düzenlendi.

Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevdegül Mungan yaptı.

Panelde konuşan gazeteci yazar Sadık Albayrak, 15 Temmuz gecesinde torunlarının, gelininin, evladının, dünürlerinin ve eşinin yaşadıklarını anlatırken duygusal anlar yaşadı.

Çok çile çektiğini ifade eden Albayrak, şunları anlattı:

"Hapishanede yattım. Devlet güvenlik mahkemesi, sıkı yönetim mahkemesi, bir sürü psikopatlarla uğraştım. Hapisteyken hep 'yarabbi ben çocuklarımı okutacağım' derdim. Onları ceza hukukçusu yapacağım, bu zılgıtların başından ancak bir ceza hukukçusu gelir. Çünkü adamlar beni yaktı. Başka kimseyi yakmasın istedim. Bütün bunlar bir yana bu şahsi ve kişisel olay değil. Bu bir var olma veya yok olma yani İslam'ın yeniden Ortadoğu'da Kaddafi olan Beytullah'a, ayakları Afrika'ya uzanan, bir yumruğu Kafkaslar'da, bir yumruğu Balkanlar'da olan bir dirilişin hareketidir."

Hayatı boyunca İslamcı geçinmeye çalışanlarla mücadele ettiğini ifade eden Albayrak, "1980 öncesinde 1970 yıllarda bunlar Vehabi ile Selefi diye geçiniyorlardı. Ondan sonra İran devrimi oldu İrancı geçindiler. Şimdi ise geldiler Recep Tayyip Erdoğan'a karşı direttiler, gazetelerinde 'hırsız' dediler. Benim çocuklarım 'şöyle böyle' dediler. Benim çocuklarıma bu ithamlar yapıldı. Benim duam şudur, Yarabbi ben istiyorum sen veriyorsun, bana asla hesap veremeyeceğim bir şey nasip etme. Ben çocuklarımı kimseye minnet ettirmedim." değerlendirmesinde bulundu.

Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerinin doğru olduğunu da işaret ederek, "Cumhurbaşkanı doğru diyor bunlar bir virüs. Nereden çıkacakları belli değil. Bunların akıl hocaları şeytan." şeklinde konuştu.

Paralel yapının her dönem salih insanlara karşı korkuları olduğunu da dile getiren Albayrak, "Bunların bütün korkuları ne biliyor musunuz! Kendilerine karşı İslami bir duruş sergilememek için devletin her kademesinde her türlü şekle girip çıkan mahluklardır bunlar. Çünkü bunlarda din, iman, aile mefhumu yok." diye konuştu.

"Bu virüs bütün gruplara dağılmış." diyen Albayrak, "Sadece bunlar değil, bu virüs bütün gruplara katılmış. Trabzon'da bu mikrop her yere girmiş, sivil toplum kuruluşlarında var, milli eğitimde var. Beş senedir ben sürekli Trabzon'da kalıyorum. Eskiden gelip giderdim ama baktım ki Trabzon kokuşmuş ama diyorum ki nasıl ki Kostantiniye fethedilmiş ise ikinci fetih de Trabzon'dur. Trabzonlular bu ikinci fetihi gerçekleştirmezlerse enkaz altında kalırlar." dedi.

- "Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir"

KTÜ Rektör Yardımcısı Yusuf Şevki Hakyemez ise darbe girişiminin savuşturulmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'de darbe denildiği zaman yarım asırlık süre içerisinde yoğun şekilde karşılaşılan örnekler olduğunu anlatan Hakyemez, örneklerden dolayı da darbe, muhtıra, posmodern darbe gibi değişik versiyonlar kullanıldığını ifade etti.

Darbe ile meşru hükümetlerin devrilmeye çalışıldığını da belirten Hakyemez, "Bu darbe girişiminin karşısında 15 Temmuz'da verilen cevaba darbe dememek lazım. Darbe olumsuz bir anlam ifade ediyor. Onun için burada halkın onlara cevabı bence daha oturaklı, daha net bir mesajdır." dedi.

Hakyemez, insanların canını ortaya koyarak sokaklara çıktığını vurgulayarak, "Şehitlerimizi Allah rahmet eylesin. Bunlar önemliydi, önemli olan bu şeyler, Türkiye'de darbe girişiminin savuşturulmasında çok fazla etkili oldu." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de darbecilerin devlete ve silahlı kuvvetlere çok büyük zararlar verdiğini de anlatan Hakyemez, "Onun için silahlı kuvvetlerin bu algıdan kurtulması için yapıcı reformları hayata geçirmek gerekiyor. Bu nedenle 15 Temmuz diğerlerinden çok farklı. Yaklaşık 10 küsür yıllık bir ara var. O arada yine bu gerçekleşti ama aksi yönde cereyan etti. Bir darbe girişimi ilk kez savuşturuldu. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Bu savuşturma aslında bizim 50 yıllık geçmişten çıkardığımız dersin sonucudur." diye konuştu.

- "Olmak ya da olmamak tam da o ikilemin kıyısından döndüğümüz bir gece oldu"

Gazeteci Fadime Özkan da 15 Temmuz gecesiyle Türkiye'nin benzer duygular hissettiğini, birbirine daha sıkı kenetlendiğini ve daha çok inanarak, değişik bir tecrübe yaşandığını kaydetti.

15 Temmuz'un bir dönüşün başlangıcı olduğunu dile getiren Özkan, "Olmak ya da olmamak tam da o ikilemin kıyısından döndüğümüz bir gece oldu. Bu kadar şiddetli, ani beklenmedik bir durumla karşılaşmış olmamız ve beklenmedik anı hep birlikte aynı fedakarlıkla göğüs gerebilmek, bunların hepsi olmak ve olmamak sınırında olan bıçağın keskin halini de doğru tanımlıyor." dedi.

Özkan, ikinci hamlelerin de gelebileceği için gevşememek gerektiğini ve dikkatli olunması gerektiğini de anlattı.

Panele, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi ile çok sayıda davetli katıldı.

Yorumlar